Yerel seçimlere doğru son kulisler

Mehmet Özhaseki’ye “Yoruldunuz mu” diye sordum.

Kolay iş değil, son birkaç ay içerisinde 20 bin kişiyle muhatap olup onların içerisinden 1500’e yakın belediye için tek bir başkan adayı bulup çıkarmak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu süreçte kendisiyle yakın bir teşrik-i mesai içerisinde olduğu da herkesin malumu.

Özhaseki, öbür yandan da Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak isminin açıklandığı Ankara için yoğun bir çalışma yürütüyor.

Soruma, “Yorulma değil de, imkân olsa da şöyle bir köşede yarım saat uyuyabilsem. Bu aralar en çok aradığımız şey bu. Bir de bir günüm boş geçse de oturup kitap okusam” diye yanıtladı.

Ak Parti’nin aday belirleme çalışma süreçleriyle ilgili bazı bilgiler verelim.

Öncelikle, bu çalışmalar başlamadan önce, Türkiye’nin dört bir yanında halkla doğrudan temas sağlanarak geniş bir müktesebat oluşturulduğunu not edelim.

Anketler, milletvekili, teşkilat görüşleri, muhtemel adaylarla ilgili seçmene yöneltilen ucu açık sorular, partililerin tebdil-i kıyafetle yaptıkları yoklamalar…

Bütün bunlar rapor haline getirilip aday adayları üzerinden veriler oluşturuldu.

Haliyle, Genel Merkez’de yürütülen çalışmalarda bu veriler, kişisel kanaatlerin önüne geçti.

Özhaseki, yeniden aday yapılmayan bir ilin belediye başkanı ile ilgili şöyle bir anekdot paylaştı:

Bir arkadaşımız, tercih edilmeme sebebini öğrenmek istedi. “Falan insan mı benim yoluma taş koydu, bunu sormak istemiyorum, gelip bizzat size sormak istedim” dedi. Hoşuma gitti. “Kimseyle bunu konuşmam. Ama anketler. Göstereyim istersen’’ dedim. ‘’Senin sözüne inanıyorum’’ dedi.

Ak Parti adına MHP ile ittifak müzakerelerini de Özhaseki’nin yürüttüğünü biliyoruz.

Çıkan sonuç şu:

Ak Parti, Mersin, Adana ve Manisa’da MHP adaylarını destekleyecek.

Kalan 30 büyükşehrin 27’sinde ise, MHP aday çıkarmayacak, Ak Parti adaylarının yanında duracak.

İttifak şeması bu şekilde ortaya çıktı.

Geçen hafta MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dediklerini Özhaseki de tekrarlıyor:

“Bu görüşmeleri pazarlık mantığı içinde yürütmedik.”

31 Mart seçimleri yolunda aday belirleme çalışmaları başladıktan sonra, fısıltı gazetesinin marifetiyle Ankara için bir “Ankaralılık” kriteri ortaya atıldı.

Sonra bunu CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da zikretti.

Kılıçdaroğlu’nun Mansur Yavaş’ı kollamak için böyle bir kriteri ortaya atmasının anlaşılabilir bir tarafı olabilir.

Ama Mansur Yavaş’ın kendisi de Makedonya göçmeni.

Cumhuriyet kurulduğunda 20 bin kişinin yaşadığı bir şehir için, “Ankaralılık” kriterinin getirilmesinin, salt bu veri üzerinden bakıldığında bile ‘suni bir gündem’ olarak ortaya atıldığı çok belli oluyor.

Oysa Ankara’yı ne kadar tanıyorsunuz sorusu, bir başkan adayı için Ankara kökenli olmaktan daha fazla kıymet arz ediyor olmalı.

Özhaseki, Ankara’ya ilkin 17 yaşında bir dershane öğrencisi olarak gelmiş.

Sonra, 12 Eylül öncesi şartlar nedeniyle üniversite eğitiminin yarıda kalması, devamında çocuklarının Ankara’daki okulları için gidip gelmeler.

Ve en nihayetinde Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak görev aldığı dönemde, imar planı dâhil Ankara’nın şehir haritasıyla yakından ilgilenip, şehrin sorunlarına vâkıf olma dönemi.

Özhaseki, ağırlıklı olarak bakanlık dönemindeki bu son tecrübesini dikkate alarak, “Bakın iddialı olacak ama dışarıya çıkarım gözü kapalı Kızılay’ı bulurum. Oradan nereye gideceksem orayı da yürüye yürüye bulurum. Ankara’yı o kadar iyi biliyorum. Her bir köşesini bilen birisiyim” diyor.

Özhaseki, Ankara’yı iyi tanıyan, kendi alanında uzmanlaşmış 30 kişilik bir ekip oluşturup projeler hazırlatmış.

Önümüzdeki Perşembe günü, 11 ana başlıktan oluşan bu projeleri kamuoyu ile paylaşacak.

“Projeler 11 başlıktan oluşuyor ama her birinin yüzlerce alt başlığı olacak” diyor. Mesela, ulaşım ana başlığının altında 250 civarında alt başlıktan oluşan vaatler var.

Kendisine, “Para sorunu olmayacak mı” diye sorduğumda, Kayseri’deki başkanlığı döneminden örnekler verip, “Bir belediye başkanının en önemli görevlerinden biri para yönetimidir. Kayseri’de bunu yaptık, Ankara’da da yapacağız” diyor.

Özhaseki, Ankara için bir “Kültür Yolu” projesinden söz etti:

“Yürüye yürüye yüzlerce eseri görebileceğiniz bir proje. Biri 7 km, diğeri 10,5 km uzunluğunda.

Bu yoldaki tarihi eserlerin hepsinin önünde izahlı levhalar olacak. Teleferik projesi yapacağız. Bu yolda 330 tane tescilli tarihi eser var.”

31 Mart seçimlerine gidiyoruz.

Adaylar için kazanma şifresinin ne olduğunu kişisel tahminim üzerinden aktarayım.

“Bu şehri en iyi kim yönetebilir” duygusunu kim daha fazla ve daha iyi verirse, seçimleri o aday kazanır.

6 ay önce yapılan Türkiye geneli seçimlerin temel motivasyonu ne idiyse, burada da aynı durum söz konusu.

Mehmet Özhaseki ya da Mansur Yavaş.

Ankara’ya hangisi “Bu şehri ben daha iyi yönetirim” duygusunu verirse, 31 Mart’ın galibi de o olacaktır.