Sizleri Yeni Zelandalı Abdullah Rabbani ile tanıştırmak istiyorum.
Bu kadar yüzeysel bir çalışma değil tabi sözünü ettiğim.
Ana dili İngilizce ve eski diller dışında Arapça’yı, Türkçe’yi su gibi konuşuyor.
Yani bütün araştırmalarını kendi dilleri üzerinden yapmış.
Yabancısı olduğumuz bir yöntem değil.
Kendi imkânlarıyla yola koyulup, bazı Müslüman ülkelerden (Malezya’yı zikrediyor) gelen yardımlarla bu cami yapılmış.
Sonra Yeni Zelanda yönetimi dünyanın başka ülkelerinden göç almaya başlamış.
Somali’den, Irak’tan, Filistin’den, Afganistan’dan…
Cuma günü o vahşi katliamda şehit olanların 14 ayrı kökenden geldiklerini göz önüne alırsak, nasıl bir çeşitlilik olduğunu da kavrayabiliriz.
Gelen göçlerle Yeni Zelanda’daki Müslümanların sayısı 50 bine ulaşmış.
Bu, toplam nüfusun yüzde biri anlamına geliyor.
Katliamı yapan teröristin Avustralya’dan gelmiş olmasına, Yeni Zelanda Başbakanı’nın zarif hareketlerine bakacak olursak, Müslümanları hedef haline getiren bu iklimin Avrupa’daki kadar ileri düzeyde olmadığını düşünebiliriz.
Öbür yandan böyle bir katliam için Yeni Zelanda’nın seçilmiş olmasının gerekçelerini de buralarda arayabiliriz.
En sessiz, en sakin ülkelerden biri olarak bilinen, dünyanın herhangi bir yerinden kaçıp gitmek isteyenlerin güvenli bir liman olarak görebilecekleri, Türkiye’de televizyonlarda, gazetelerde sadece yılbaşına en erken giren topraklar olarak 1 Ocak günleri ismi anılan bir ülke burası.
Katliamı yapan Brenton Tarrant isimli teröristin yıllardır bu iş için sadece eylem değil fikri hazırlık yaptığı ortaya çıktı.
Bir taraftan sosyal medya üzerinden canlı yayın yaparak bu vahşi cinayeti işlerken, öbür yandan 74 sayfalık bir bildiri yayınladı.
Bosna’daki soykırımın baş mimarlarından Radovan Karadziç için bestelenen bir şarkıyı söyleyerek kurşunları sıkması, Endülüs Emevileri’nin Paris’te durdurulduğu tarih olan 732 yılına, Osmanlı’nın Viyana kapılarındaki yenilgisine yaptığı atıflar, Osmanlı Padişahı Murat Hüdavendigar’ı şehit eden Sırp askerinin ismini katliam yaptığı silaha yazması ve en nihayetinde meseleyi günümüz Türkiye’sine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadar getirmesi.
Bu nedenle, Türkiye’ye uçak hızıyla 20 saatte ulaşılabilen Yeni Zelanda’da yapılan böyle bir katliamı çok uzak yerlerde işlenen bir cinayet gibi görme lüksü olamaz.
Burada bir çağrı var.
Avrupa’da, Amerika’da, uzak coğrafyalarda hatta kendi içimizde filizlenip büyüyen İslâm karşıtlığını yeni bir eylem düzeyine taşıma çağrısı var.
Haçlı ruhunu yeni yöntemlerle canlandırma arayışları var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.