Önceki gün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun askeri ve güvenlik makamlarından oluşan bir heyetle Türkiye’ye gelecekleri, kendileriyle bölgesel konularda istişarelerde bulunulacağı resmi makamlarca duyurulmuştu.
İki Sergey’in (Lavrov ve Şoygu) Türkiye’ye gelmelerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılan telefon görüşmesinde karar verildiğine yine aynı açıklamada yer verilmişti.
Ancak dün sürpriz bir gelişme oldu ve Dışişleri Bakanlığı’ndan Rus bakanların Türkiye’ye yapacakları gezinin ileri bir tarihe ertelendiği açıklaması geldi.
Peki, neden böyle oldu?
Rus bakanların duyurusu da yapılmasına rağmen Türkiye’ye yapacakları ziyaret neden ertelendi?
Bu sürpriz gelişme üzerine işin perde arkasını öğrenmek için hemen kaynaklarımıza yöneldik.
Ankara’da bu gezinin iptal gerekçesinden haberdar olan üst düzey bir isim, meselenin arka planına ışık tutacak iki önemli bilgi verdi.
1. Rusların ateşkes önerileri Türkiye için kabul edilemez idi,
2. Ruslar, Hafter’e arka çıkan 6 Haziran Kahire Deklarasyonu’ndan farksız bir teklifle geldiler.
Sözünü ettiğim isme, “Yani Ruslar gelmeden önce teklifleri mi geldi” diye sorunca, yeni bir bilgi daha edinmiş olduk.
Meğer cumartesi günü yani iki bakanın öngörülen ziyaretinden bir gün önce Rusya’dan bir bakan yardımcısı Türkiye’ye gelmiş ve Moskova’nın teklifini Ankara’ya iletmişti.
Teklifin mahiyeti, Libya üzerinde bir mutabakat sağlamaya elverişli olmadığı için, yani şu aşamada müzakere yoluyla bir ilerleme olması beklenmediği için Rus Dışişleri ve Savunma Bakanlarının Ankara’ya yapacakları ziyaretin ertelenmesine karar verildiği anlaşılıyor.
Libya ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip etmemiş olanlar için küçük bir hatırlatmada bulunalım.
Kahire Deklarasyonu dediğimiz şey şu:
Libya’da Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti etkili bir askeri operasyonla Hafter güçlerini yenilgiye uğratıp Trablus bölgesinden uzaklaştırınca, darbeci general Hafter soluğu hemen Mısır’da almıştı.
Devamında 6 Haziran’da adına Kahire Deklarasyonu denilen, Rusya’nın da destek verdiği ortak basın bildirisi ile ateşkes çağrısı yapılmıştı.
Daha önceki tecrübelerin de gösterdiği gibi ateşkes çağrısının, Hafter’i sıkıştığı durumdan kurtarmak ve bunun için zaman kazanmak dışında bir amacı yoktu.
Hem Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından da tanınan Serrac yönetimi, hem de Türkiye için durum bundan ibaretti.
O nedenle son dönemde kendilerine bu yenilgiyi tattıran Serrac yönetimi tarafından Sisi ve Hafter’in bu önerisi net bir şekilde reddedildi.
Devamında Ankara da aynı yönde bir tutum sergiledi.
Geçen hafta kendisiyle konuşup sözlerini bu köşede sizlerle paylaştığımız Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu ateşkes çağrısının samimi olmadığını ve ölü doğduğunu net bir şekilde dile getirmişti.
Hal böyle iken, Rusya’nın hem Hafter’in arkasında duran, hem de Kahire’den yapılan çağrının öngördüğü sınırlar içerisinde kalan bir teklifle masaya oturacağını beyan etmesi, görüşmelerde bir ilerleme sağlanamayacağının açık bir işareti olarak görüldü.
Böyle olunca da, Rus Savunma ve Dışişleri Bakanlarının ziyaretinin turistik bir gezinin ötesine geçmeyeceği anlaşılmış oldu.
Peki, bu yeni durum neyin habercisi olabilir?
Türkiye ve Rusya’nın Libya üzerinde bir anlaşmaya varamaması sahadaki durumu nasıl etkiler?
Türkiye destekli Trablus yönetimi, askeri operasyonlara Sirte’den başlayarak doğuya doğru ilerleyecek şekilde devam edeceklerini duyurmuştu.
Günlerdir devrik lider Kaddafi’nin doğum yeri olan bu kentin civarına askeri yığınak yapıldığı da biliniyor.
Sirte’nin ele geçirilmesi demek, sırada Libya’nın petrollerinin yüzde 70’ine sahip olan petrol hilâli bölgesinin olduğu anlamına gelecektir.
Rusların operasyonun bu noktada kalması için asılmasının asıl gerekçesi de bu zaten.
Serrac yönetimine bağlı güçlerin Hafter birliklerini yenilgiye uğratarak önce Trablus etrafındaki tehdidi bertaraf etmesi, devamında da hızlı bir şekilde doğuya doğru yönelmesi üzerine Ruslar Suriye’deki Hmeymim Üssü’nden çok sayıda savaş uçağını buraya nakletmişti.
Şu aşamada masada bir ilerleme sağlanamayacağı anlaşıldığına göre, gözlerimizi Libya sahasına çevirmemiz gerekecek.
Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti, Sirte üzerinden doğuya doğru ilerleyişini sürdürebilecek mi?
Bugüne kadar darbeci Hafter güçlerini Wagner grubu üzerinden destekleyip nispeten çekingen bir görüntü vermeye çalışan Ruslar, sahadaki şartların destek verdiği grubun aleyhine değişmesi nedeniyle bu tutumunu değiştirip çatışma sahasına aleni bir tutumla girer mi?
Son derece kritik sorular bunlar.
Libya’da önümüzdeki günlerde çok yakından izlememizi gerektiren bir süreç bizi bekliyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.