Dünkü yazıda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile pazartesi akşamı yaptığımız yayına dair izlenimleri paylaşmıştım.
Bugün o yayınının içeriğinden yola çıkarak, birkaç temel konuda Erdoğan’ın güncel yaklaşımlarını aktarmak istiyorum.
Program sırasında soru soran üniversite öğrencilerinden biri, “Üniversitede okuyoruz ama işsizlik kaygısı taşıyoruz, buna bir çare bulabilir misiniz?” diye bir soru sordu.
Yerinde, karşılığı olan bir soruydu bu.
İşsizlik meselesi hükümetler açısından yönetim sorumluluğu alanına giren sorunlardan biri.
Ama bu sorumluluk, insanların elinden tutup seni şurada işe yerleştiriyorum biçiminde değil, uygulanan politikalarla istihdam alanının açık ve canlı tutulmasına dönüktür.
Şöyle dedi Cumhurbaşkanı:
Erdoğan konuyla ilgili olarak kendisinden de bir örnek verdi, geçmişte devleti bırakıp özel sektöre geçtiğinde maaşının dört kat arttığını söyledi.
Bu lobilere karşı verilen cevap biçimi de popülizmin sınırlarının aşılıp aşılmadığının bir testine dönüşüyor.
Bir seçim döneminde Erdoğan’ın bu alandaki yaklaşım biçimini, açık sözlülüğünü değerli bulduğumu belirtmeliyim.
Yayında da bir cümle ile ifade ettiğim gibi, Türkiye ekonomisi özel sektör eliyle büyümüş bir ekonomidir.
Hükümetler, uyguladıkları politikalarla özel sektörün önünü açabildikleri kadar açarlar, işsizlik rakamları da o politikalarla uyumlu şekilde gelişir.
Yani, herkesin iş bulmak için devlete yöneldiği bir ülkede, ne devlet bu ihtiyaca karşılık verebilir, ne de uygulanması halinde o ülkenin ekonomik kalkınması mümkün olabilir.
Şöyle dedi:
Bir de Ayasofya mevzuu var.
Peki, ama böyle bir tahrike karşı nasıl cevap vermeli?
Dikkatle dinlediğim sözlerinden Erdoğan’ın bu konuda da aklıselim bir duruş sergilediği sonucunu çıkardım.
Erdoğan, Ayasofya’yı camiye dönüştürebiliriz, bu bizim için sorun değil ama getirisini, götürüsünü iyi hesap etmek durumundayız diyor.
Bir de Türkiye’nin, İstanbul’un dört bir yanında açık durumda olan camileri hatırlatıyor.
Ayasofya’nın yanı başındaki Sultanahmet’in cemaat sıkıntısına atıf yapıyor.
Yani, mesele namaz kılacak yer meselesi ise, bu anlamda bir sorun yok demek istiyor.
Restleşmenin gerektiği hallerde, Erdoğan’ın büyük bir cesaretle dünya âleme nasıl mesajlar verdiğine dair tonla örnek mevcut.
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, her inançlı insanın gönlünden geçen bir temennidir.
Bir gün olacaktır inşallah.
Ama getirisini, götürüsünü ve zamanlamasını iyi hesap etmek gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.