Neden derseniz, sahadan ve perde arkasından gelen sinyaller, bunun tersini söylüyor.
Sağlık Bakanlığı Şanlıurfa’da doktor ve sağlık personelinin izinlerini iptal etti. Diğer illerden sınır boyunda görevlendirilmek üzere doktorlar görevlendirildi, ambülanslar gönderildi.
Bu hareketliliğin ne anlama geldiği açık.
Muhtemel bir askeri harekât sırasında cepheden yaralı olarak gelecekler için bir konuşlanma yapılıyor sınır hattında.
Kendisinin tek taraflı muhtemel bir operasyon için ABD’ye verdiği, bir haftası geride kalan iki haftalık süre için kum saati işliyor.
Erdoğan’ın yakın çevresinden aldığım nabzı anlamlandırmak için şöyle bir soru üzerinden devam edeyim:
Aldığım nabız ikinci seçeneğe işaret ediyor.
Erdoğan ile yakın mesai içinde olan iki ayrı kanaldan “Cumhurbaşkanı kesin kararlı” görüşünü aldım.
Şunlar söyleniyor:
* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasında Güvenli Bölge deyince Trump’ın ilk önerisinde olduğu gibi 20 mil derinliği olan bir bölge var. 6 Ağustos’taki mutabakatın yetersiz olduğunu düşünüyor.
New York’ta gerçekleşmesi beklenen görüşmede bu konuda net bir taahhüt alınamazsa, tek taraflı harekete geçilecek.
* Sınır hattına dönük ambülans ve hekim takviyesi de dâhil bütün hazırlıklar, bu talimatlandırma dikkate alınarak yapıldı.
Bu bölgedeki PKK/YGP unsurlarının temizlenmesinden sonra Türkiye’ye sığınmış olan Suriyeli göçmenlerin bu alana yerleştirilmesi.
Cumhurbaşkanı, son konuşmalarından birinde şöyle dedi:
2 ila 3 milyon arasında Suriyeli sığınmacıdan söz ediliyorsa eğer, bunun için büyük yerleşim birimlerinin oluşturulması gerekiyor.
Yüzbinlerce konut anlamına geliyor bu.
İdlib’deki yeni göç dalgasının Türkiye sınırlarını zorlaması üzerine, Ankara’dan Avrupa ülkelerine yapılan çağrıları hatırlayalım.
O görüşmenin içeriğinden haberdar olan bir bakanla konuştum.
Sözünü ettiğim kabine üyesi, Merkel’in Güvenli Bölge’de inşa edilmesi planlanan konutlarla ilgili Almanya ve Avrupa Birliği’nin parasal destek sağlayacağı taahhüdünde bulunduğunu söyledi.
Almanya yönetimi Avrupa Birliği adına 3,5 yıl önce yapılan anlaşma doğrultusunda Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara harcanmak üzere 6 milyar avroluk bir vaatte bulunmuştu.
Bu paranın büyük bölümü adresine ulaştı.
Merkel’in son taahhüdü, Güvenli Bölge’nin hedeflendiği şekilde hayata geçirilmesi halinde, yeni ödeneklerin de devreye girebileceğine işaret ediyor.
Avrupa ülkeleri, daha fazla sığınmacı akını olması halinde yaşadıkları ülkelerdeki ırkçılık akımlarının daha da güçlenmesinden endişe ediyor.
Bu anlamda Merkel’in Erdoğan’a verdiği sözün, hayata geçirilebilir nitelikte olduğunu söyleyebiliriz.
Tabii bunun için bu proje için düşünülen yerlerin gerçek anlamda güvenilir hale getirilmesi önem taşıyor.
Ama ondan da önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’tan nasıl bir kararla Türkiye’ye dönüş yapacağını beklememiz gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.