TOKYO
G-20 zirvesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı takip etmek üzere geldiğimiz Japonya’da, hiç hesapta yokken Kıbrıs ve Libya’dan iki haber geldi, ikisi de alarm verici nitelikteydi.
Libya’da 6 Türk vatandaşının tutuklanması, Kıbrıs’ta ise Taşkent Köyü yakınlarına sonradan S-200 tipi olduğu belirlenen bir füzenin düşmesi.
Türkiye adına bu iki konuyla da ilgilenmek durumunda olan güvenlik birimlerinin tepe yöneticileri de Erdoğan ile birlikte Japonya’ya gelmişti.
O nedenle bu isimler, Tokyo’da olması beklenenden daha fazla mesai harcamak durumunda kaldılar.
Pazartesi akşamı olduğunda, Libya’dan da KKTC’den de rahat bir nefes almaya yarayacak haberler gelmişti.
İsrail, Suriye’de ağır bir hava bombardımanı yaparken, Suriye hava savunma sistemi harekete geçmiş, ancak İsrail uçağını vuramayan Rus yapımı S-200 füzesi, gidip KKTC sınırları içinde bulunan Taşkent Köyünün yakınlarına düşmüştü.
Japonya’daki Türk heyetini program dışı bir trafik yürütmeye zorlayan ikinci haber ise Libya’dan gelmişti.
General Hafter (Libya’nın Sisi’si diyeyim gerisini siz anlayın) komutasındaki birliklerin BM tarafından da tanınan Trablus’taki hükümeti devirmek için başlattığı operasyon, istenildiği gibi gitmemişti.
Bunun nedeni de Türkiye’nin Trablus hükümetinin imdadına yetişip sağladığı fiili destek idi.
Bu duruma öfkelenen Hafter, sözcüsü üzerinden Türkiye’ye karşı savaş ilan eder gibi tehditler savurdu.
Mesela şöyle tehditler:
-Libya’daki Türk hedefler düşman hedefleridir.
-Libya karasularına giren Türk gemilerinin vurulması emrini verdik.
-Libya ordusu Türkiye’den Libya’daki herhangi bir havalimanına inecek olan tüm uçuşları yasakladı.
-Sahada Türkiye ile iş tutan herkesi hedefleyeceğiz.
-Libya toprakları Türk işgâli altında.
-Libya’daki tüm Türkler için tutuklama kararı alındı.
Nitekim bunun adımı atıldı.
Altı Türk, Hafter güçleri tarafından rehin alındı.
Biz cumartesi günü Tokyo’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sohbet etmek üzere bir araya geldiğimizde konu sıcaklığını koruyordu.
Bizim soru-cevap faslı bittikten hemen sonra Erdoğan ayağa kalkınca aralarında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahreddin Altun, başdanışman Sefer Turan’ın da bulunduğu yakın kurmayları, hızlıca Erdoğan’ın etrafını sardı.
Konu, Libya’daki bu gelişmeydi ve Hafter’e anlayacağı dilden bir cevap hazırlanmıştı, Cumhurbaşkanı’nın da onayı alındıktan sonra harekete geçildi.
Açıklama metninde, rehin alınan Türk vatandaşlarının serbest bırakılmamaları halinde, Hafter’in meşru hedef haline geleceği açıkça beyan ediliyordu.
Bu anlattıklarımıza tersinden bakınca da, Türkiye’nin müdahalesinin Libya’da ne kadar etkili olduğunun, ya da nasıl bir etki ürettiğinin bir okumasını yapabilirsiniz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.