31 Mart yerel seçimleri bizim yeni yeni gündemimize giriyor ama Ak Parti’de bunun hazırlıkları çoktan başlamış durumda.Anketler dışında, tebdil-i kıyafet dahil ‘yakası yeni açılmış’ yöntemlerle halkın belediyelerden memnuniyet durumu ölçülüyor.Parti yetkilileriyle konuştuğumuzda durum tespiti ya da ‘fotoğraf çekme’ formatında yapılan çalışmalarda epeyce mesafe kat edildiğini anlıyoruz.Partinin yaptırdığı anketler, Ak Parti Genel Merkezi’nde Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın önüne geliyor.Dağ,
31 Mart yerel seçimleri bizim yeni yeni gündemimize giriyor ama Ak Parti’de bunun hazırlıkları çoktan başlamış durumda.
Anketler dışında, tebdil-i kıyafet dahil ‘yakası yeni açılmış’ yöntemlerle halkın belediyelerden memnuniyet durumu ölçülüyor.
Parti yetkilileriyle konuştuğumuzda durum tespiti ya da ‘fotoğraf çekme’ formatında yapılan çalışmalarda epeyce mesafe kat edildiğini anlıyoruz.
Partinin yaptırdığı anketler, Ak Parti Genel Merkezi’nde Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın önüne geliyor.
Dağ, 81 il ve ilçelerin önemli bölümünde bu çalışmaların şimdiden tamamlandığını söylüyor.
Sonuçlar Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a sunulduğu için içeriğin mahremiyetine dikkat ediliyor.
Ama izlenen yöntemle ilgili eldeki verilerin, aday belirleme sürecinin nasıl işleyeceğine dair fikir verdiğini söyleyebilirim.
AÇIK UÇLU SORULAR
Hamza Dağ’ın ifadesine göre bu anketlerde 5 soru soruluyor.
Bu sorulardan bir tanesine özel önem veriliyor:
Açık uçlu olanı.
Yani, “Bu kentte belediye başkanı olarak kimi görmek istersiniz” sorusu.
Dağ, “Bu soru sorulduğunda bir kişiye yüzde 1 oranında destek çıksa bile bunu değerli buluyoruz” diyor.
Çünkü, açık uçlu bir soru sorulduğunda insanların aklına gelen kimse, aynı zamanda adaylık için potansiyeli olan birisi olarak da düşünülebilir.
Dün partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aranan vasıflara sahip kişinin başvurusu olmasa bile bulunup aday yapılacağına dair açıklamalar da yaptı.
Şu cümleyi, böyle bir niyetin işaret fişeği olarak görebiliriz:
“Adayın da bir karşılığının olması lazım. Başarılarıyla milletimizin gönlünde yer alan arkadaşlarımızla devam edeceğiz. Bu vasıflara sahip kişileri partimize gelmesini beklemeden kendimiz gidip bulacağız.”
CHP YİNE HDP İLE PASLAŞMA NİYETİNDE
Pazartesi günü TBMM’nin açılışıyla birlikte siyasetin yerel seçimlere endeksli ilk gündem maddesi kendisini hemen belli etti.
Muhtemel ittifaklar…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İttifakın adaylar üzerinden gelişeceğini” söyledi.
Bu ifade ne anlama geliyor?
24 Haziran’da HDP ile paslaşmanın 31 Mart’a da taşınacağı anlamına geliyor.
HDP seçmeninin bir bölümünün CHP’nin Cumhurbaşkanı adayına, CHP seçmeninin de bir bölümünün barajı aşması için HDP’ye oy vermesiyle ortaya çıkan örtülü ittifakın bu defa belediye başkan adayları üzerinden tekrarlanması hedefleniyor.
CHP’nin güçlü olduğu yerlerde HDP’nin, HDP’nin güçlü olduğu yerlerde de CHP’nin zayıf adaylar çıkarması ve iki partinin seçmeninin bu durumdan mesaj çıkartarak oylarını paylaştırması.
Şu an belirsiz olan İyi Parti’nin bu denklemin neresinde duracağı.
AK PARTİ MHP İTTİFAKI
OLACAKSA NASIL OLACAK?
Cumhur ittifakının paydaşları Ak Parti ve MHP arasında bir ittifak olup olmayacağını ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli arasında yapılacak görüşme belirleyecek.
Dün partisinin grup toplantısında yaptığı ilk konuşmayla sezon açılışını yapan Bahçeli, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında her yerde, her seçim çevresinde, her büyükşehir, il, ilçe ve beldede adaylarımızı çıkartarak mahalli idareler seçimlerine katılacağız” dedi.
Ak Parti’nin daha önce parti yetkilileri tarafından açıklanan, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da teyit edilen duruşu da buna benziyor.
Bu durumda “Bir ittifak olacaksa nasıl olacak” sorusu karşımıza çıkıyor.
Ak Parti’nin yerel seçim hazırlıklarına aktif katkı sağlayan Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki dün, "İttifaka ilişkin yol haritası akıl yürütme ve istişare ile belirlenir” diye bir açıklama yaptı.
Özhaseki’nin kullandığı “Akıl yürütme” ifadesinin altını çizelim.
Çünkü, anayasanın sınırlamaları nedeniyle, muhtemel ittifak senaryoları için iki partinin bir seçim bölgesinde tek adayla seçimlere gitmesi dışında şu an için akla gelen başka bir seçenek görünmüyor.
Mevcut pozisyonlara bakılırsa, iki partinin de Türkiye’nin bütün seçim bölgelerinde aday çıkarma iradesini ortaya koymuş olmaları, net bir ittifak için yeni formüller geliştirmeyi zorunlu hale getiriyor.
Ama bu beyanatların şu anki pozisyonları yansıttığı da unutulmamalı.
Önümüzdeki günlerde Erdoğan ile Bahçeli arasında yapılacak görüşmeden adı konulmuş bir ittifak formülü de çıkabilir.
#MehmetAcet
