Türkiye, büyük bir askeri yığınak yaptığı, güçlü silahlar sevk ettiği İdlib için topyekun bir operasyona girişirse Rusya’nın tavrı ne olacak?
Ankara’da herkesin birbirine sorduğu ama kimsenin net bir cevap veremediği soru bu.
Bu türden ucu açık sorular, İdlib krizinin ürettiği açmazları riskli bir alana taşımış durumda.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son konuşmalarından birinde Türkiye’nin bugün bölgede verdiği mücadeleden kaçınmasının yarın çok daha ağır faturalarla geri döneceğini dile getirdi.
Bu duruş ne anlama geliyor?
Rusya’nın Türkiye’nin muhtemel İdlib operasyonuna cevap vermesi halinde ortaya çıkabilecek riskler kadar, Ankara’nın geri adım atması halinde karşılamak zorunda kalacağı başka ciddi ve yeni handikaplar...
Güvenlik kaynakları, İdlib’den vazgeçilmesi halinde Rusya destekli rejimin gözünü hemen Afrin’e ve Fırat Kalkanı bölgesine çevireceğini düşünüyor.
Erdoğan’ın işaret ettiği nokta da burası olsa gerek.
Nitekim, Beşar Esed böyle bir niyetinin olduğunu açıkça deklare etmiş durumda.
An itibarıyla şöyle bir soru daha karşımızda duruyor:
Muhtemel bir operasyon için Erdoğan’ın işaret ettiği gibi Şubat sonuna verilen takvim geçerliliğini koruyor mu?
Yoksa, diplomasiye bir şans vermek için erteleme söz konusu olacak mı?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un ince ince düşünülerek yapıldığı belli olan son açıklamaları bir ipucu veriyor.
Bu hafta içerisinde Moskova’dan yeni bir müzakere ekibinin Ankara’ya gelmesi bekleniyor.
Bir de 5 Mart olarak takvimi belirlenen 4’lü zirve var.
Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa’nın liderlerinin İstanbul’da bir araya geleceği İdlib zirvesi.
Yazıya başlamadan önce temas kurduğumuz bir başka kaynak da, dikkatlerin 5 Mart üzerinde yoğunlaştığını dile getirdi.
Hatırlayalım, geçtiğimiz haftalar içerisinde önce Moskova’dan bir heyet Ankara gelmiş, devamında da buradan Moskova’ya bir ekip gitmişti.
Bu trafiğin içeriğinden haberdar olan kaynaklar, Putin’in üslup ve yaklaşımıyla alt kademedeki Rusların yaklaşım biçimi arasındaki farklardan söz ediyor.
Söylenen şu:
Alt kademe İdlib için çözüm çabalarına karşı son derece katı bir tutum sergiliyor.
Tabii, böyle bir tutumun Putin’den habersiz olduğunu düşünmek fazlaca saflık olur.
İyi polis/kötü polis rolü.
Nitekim Ankara’nın müzakere ekibi, son gelişmelerdekine benzer tutumlarla daha önceki temas anlarında da defalarca karşılaşmıştı.
Örneğin, 2018 Eylül ayında İdlib için Soçi mutabakatına varıldığı gün de aynısı olmuştu.
Erdoğan ve Putin yazlık Başkanlık Sarayı’nın bir başka odasında baş başa görüşme halinde iken, Rusya’nın Savunma Bakanı Sergey Şoygu, esip gürlüyor, Türk muhataplarıyla yer yer sertleşen bir polemiğe giriyordu.
Bir yol bulunabilecekse eğer, bu, daha öncekilerde olduğu gibi yine Erdoğan ve Putin arasındaki yakın diyalog kanalının işlevselliği sayesinde olabilecek.
Güvenlik kaynaklarından edindiğimiz bir izlenimi daha paylaşalım:
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı, benzeri pek görülmemiş yığınağın arka planında sadece muhtemel bir operasyon için hazırlık yapma niyeti yok.
Her durumda son derece kritik bir evrede olduğumuz aşikâr.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.