Geçen haftadan haberlerle Türkiye’nin güvenliğini birinci derecede ilgilendiren bazı gelişmeleri aktararak başlayalım:
-Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Rum Yönetimi, hidrokarbon aramaları için bölgeye gönderilen Türkiye’ye ait Fatih Sondaj Gemisi’nin mürettebatı hakkında tutuklama kararı çıkardı.
-Suriye’nin İdlib kentinde TSK’ya ait gözlem noktalarından birine Şam rejimine ait olduğu düşünülen güçler tarafından havanlı saldırı düzenlendi.
Bütün bu gelişmelerin hepsine birden dokunan S-400 hava savunma sistemi meselesini işte böyle bir ortamda tartışıyoruz.
İçeriğine baktığımızda artık geri dönüş ihtimalinin kalmadığını gösteren açıklamayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptı.
Bu açıklamaları bir önceki hafta Perşembe günü Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a mektup gönderen, gönderdiği mektubu da belli bir amaç doğrultusunda basına sızdıran ABD Savunma Bakan Vekili’nin tehditlerine verilmiş bir yanıt olarak da anlayabiliriz.
Belli ki mektubun içeriğine duyulan öfke, pozisyon tekrarı anlamına gelen son açıklamaların tonuna da yansımış durumda.
S-400 meselesine dair yeni haberlerimiz de var.
Ekonomi çevrelerine hitap eden yayınlarıyla bildiğimiz Bloomberg, geçtiğimiz hafta içerisinde Ankara kaynaklı önemli bir haber geçti.
Bu önemli iddiayı biz de Türk/Amerikan ilişkileri bağlamında mesai harcayan bir başka üst düzey yetkiliye sorduk.
ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın mektubunun son bölümünde S-400’leri getirmesi halinde Türkiye’nin karşılaşacağı ekonomik yaptırımlara dair tehditler de vardı.
Belli ki, böyle bir ihtimalin de denklemde olduğunun yeniden teyit edilmesi, Ankara’yı karşı hamleler konusunda hareket etmeye sevk etmiş durumda.
Yani ABD’nin atacağı her adıma, yapacağı her hamleye karşılık verme iradesi ortaya çıkmış görünüyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun şu ifadelerine de yansıyan yeni bir karar bu:
Anlaşıldığı kadarıyla Ankara, en kötü senaryoyu en baştan satın alarak hareket etmeyi tercih ediyor.
Ay sonunda Osaka’da yapılacak olan Erdoğan/Trump görüşmesinin ne kadar kıymete bindiği bu son gelişmelerle bir kere daha anlaşılıyor.
Trump üzerinden yürütülecek müzakerelerle ambargo tehdidinin uzak ya da kısıtlı tutulması hedefleniyor.
Ama her durumda en kötü senaryoya göre hazırlık yapmak, bu şekilde hareket edenlere psikolojik bir avantaj sağlar.
Belli ki, bu yılki Temmuz sıcakları da mevsim normallerinin üzerinde seyredecek.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.