13 Kasım’da Beyaz Saray’da yapılan Erdoğan/Trump zirvesi, Ankara için hedeflere uygun şekilde sonuçlanmıştı.
Bir nevi, o zirveden negatif bir sonuç çıkmaması temel bir hedef idi ve günün sonunda bu gerçekleşti.
Şunu kastediyorum:
O gezi öncesi Kongre ve kendi çalışma ekibi, Trump üzerindeki baskıyı artırarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir dizi yaptırım kararıyla muhatap etmeye çalışmışlar ama bunu başaramamışlardı.
Bu bir kazanım mıydı, evet kazanımdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibinin NATO zirvesi için gidilen Londra temaslarının ana başlıklarından biri, yine S-400 füzeleri olacak.
13 Kasım’da bu konudaki anlaşmazlıkların giderilmesi için müzakerelerin devamına karar verilmişti.
Londra’da bu konunun görüşüleceği heyetler arası bir toplantı planlandı.
Ankara, bu sistemin F-35 savaş uçaklarının sırlarını elde edeceği, NATO’nun güvenliğini riske atacağı gibi tezlere karşı kartlarını açık oynuyor.
Çalışma grupları oluşturalım, bu kaygıları tartışalım önerisinde bulunuyor.
Ancak perde arkasındaki gerçek görüş, bir anlaşmaya varma umudunun çok zayıf olduğu yönünde.
Bu müzakereleri yürüten çevrelerde şu türden cümleler kullanılıyor:
NATO zirvesinin takvimi ile eşzamanlı olarak Amerikalıların ellerindeki tek koz olan yaptırım sopasını yeniden göstermeye başladığı, gelen haberlerden anlaşılabiliyor.
Son haber şu:
Yaptırımlar ve ekonomi piyasaları bağlamında ince bir nokta var.
Londra’daki ikinci önemli gündem, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransa, İngiltere ve Almanya liderleriyle buluşması.
Onlar, Türkiye’nin Suriye’de ne yapmak istediğini, nasıl bir perspektifle hareket ettiğini anlamak istiyorlar.
Buna karşın Ankara’nın da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 yıldır dillendirdiği Güvenli Bölge ve geleceğiyle ilgili birtakım talepleri var.
Erdoğan, Suriye topraklarında Suriyeliler için yaşam alanları oluşturulması fikrini uzun bir süredir dillendiriyor.
Tabi, bu fikrin hayata geçmesi için ciddi bir fona ihtiyaç var.
Suriye meselesinde önceliği kendi ülkelerine daha fazla göçmen gelmemesi olarak belirleyen Almanya, Şansölye Merkel nezdinde bu fikre sıcak baktığını Ankara’ya iletmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın A takımında yer alan bir isme sordum, bu bilgiyi teyit etti.
Merkel, bu projenin hayata geçirilmesi halinde Avrupa Birliği adına yeni bir fon tahsis edilmesi fikrine de olumlu bakıyor.
Suriyeli sığınmacılar için kullanılan AB fonunun 1 milyar avro artırılacağı yönünde Avrupa basınında haberler de çıktı.
Ama netice ne olacak göreceğiz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.