Darbe söylentilerine nasıl yaklaşmalı?

04:0019/02/2020, Çarşamba
G: 19/02/2020, Çarşamba
Mehmet Acet

Öncelikle şunun altını kalınca bir çizgiyle çizelim:“Türkiye’de darbe olabilir” söylentilerinin çıkış noktası Washington ise eğer, öyle bir tehdit olsa da olmasa da bu türden söylentilere her daim kulak kabartmak gerekir.Paranoya duygusuna sürüklenmeden ama uyanık kalarak bu yapılmalı.Hatırlayalım…15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı 2016 yaz ortasına doğru ilerlerken Türkiye’de bir darbe olabileceğine dair haberler ilkin, ABD menşeli kaynaklar üzerinden karşımıza çıkmıştı.22 Haziran 2016’da, yani

Öncelikle şunun altını kalınca bir çizgiyle çizelim:

“Türkiye’de darbe olabilir
” söylentilerinin çıkış noktası Washington ise eğer, öyle bir tehdit olsa da olmasa da bu türden söylentilere her daim kulak kabartmak gerekir.

Paranoya duygusuna sürüklenmeden ama uyanık kalarak bu yapılmalı.

Hatırlayalım…

15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı 2016 yaz ortasına doğru ilerlerken Türkiye’de bir darbe olabileceğine dair haberler ilkin, ABD menşeli kaynaklar üzerinden karşımıza çıkmıştı.

22 Haziran 2016’da, yani darbe girişiminden 24 gün önce bu köşeye taşıdığım bazı örneklere bakalım.

Bush döneminin Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in Ulusal Güvenlik Danışmanlığını yapan John Hannah, Foreign Policy dergisinde yayınlanan yazısında şöyle diyordu:

“Türkiye yavaş yavaş ama engel olunamaz bir şekilde uçurumdan aşağı yuvarlanıyor. İşaretler gerçekten kötü.”
İçinde
“uçurumdan aşağı yuvarlanma”
ibaresi geçen böyle bir cümlenin devamının nasıl geldiğini tahmin etmiş olmalısınız:
“Türkiye’de darbe olma ihtimali var…!”

Mayıs 2016’da yani darbe girişiminden iki ay önce Foreign Affairs Dergisi’nde Gönül Tol imzasıyla çıkan yazı ise, böyle bir seçeneği insanların gözünün içine daha fazla sokmaya niyetlenmiş gibiydi.

Yazının başlığını aktaralım yeter:

“When is Turkey’s next coup/Türkiye’de bir sonraki darbe ne zaman?”
Haber/Analiz süsü verilmiş bu yazıların, darbe seçeneğine dönük ihtimaller üzerinden kağıda dökülmüş olsa da, aslında
‘temenni içeren’
yönleri de vardı.
Yani aslında
“Türkiye’de darbe olabilir”
derken,
“Türkiye’de darbe olsun”
demek istiyorlardı.
15 Temmuz akşamı FETÖ darbesi girişim safhasındayken Washington’dan yansıyan
‘coşku atmosferine’
, girişim başarısız olunca o coşkunun nasıl bir
‘hayal kırıklığına’
dönüştüğüne dair başka bir sürü örnek verilebilir.

Gelelim bugüne…

Pentagon için raporlamalar yapan RAND Corperation’ın 277 sayfalık Türkiye dosyasının 15 Temmuz’dan önceki aylarda çıkan darbe yazılarına benzer bir tarzla kaleme alınmış olması son derece dikkate değer bir husus.

“TSK’nın orta kademesinde duyulduğu varsayılan rahatsızlıklardan”
söz edilmesi, bunun bir darbe girişimine yol verebileceğinin dillendirilmesi…

Bu tür raporlar, paranoya iklimine dönüştürülmeden ama dikkatlice not edilmeli.

Neden böyle diyoruz?

Çünkü Pentagon için hazırlanmış, normalde gizli kalması gereken bir rapor basına sızdırılmışsa eğer, devamında bu rapor hızlıca Türkçe haberlerle dolaşıma sokulmuşsa, buradaki amaçlardan bir tanesi, Türkiye’de bir darbe tartışmasının bilinçli bir şekilde alevlendirilmesi olabilir.

Amaç bu idiyse gelinen nokta itibarıyla bunu başarmış görünüyorlar.

Dikkat ettiyseniz, üçtür
‘paranoya’
tabirini kullanıyorum.

Uyanık olmakla paranoyak olmak arasında temel bir fark var da o yüzden.

Birincisinde sergileyeceğiniz dikkatli tutum sayesinde yapılmak istenen bir takım kötülükleri engelleme şansınız olur.

İkincisi ise, yılgınlık duygusunu beraberinde getirir, yanlış kararlar almanıza, yanlış tepkiler vermenize yol açabilir.

İyi haber şu:

15 Temmuz ve sonrasında olup bitenleri gördükten sonra Türkiye’de yeniden bir darbe girişimine heves etmek kolay bir şey değil.

Bunu gerekçelendirecek birkaç başlık sıralayalım:

1-Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi, demokrasiye ve sivil otoriteye bağlılık konusunda tereddüde mahal bırakmayacak bir tutum içerisinde.

2-Türkiye, darbelere muhatap olma tecrübesinin yanı sıra darbeleri yargılama ve bu işe girişenleri cezalandırma anlamında da ciddi mesafeler kat etti.

15 Temmuz’un içinde yer alanlar, cezaevlerinden ancak
‘tabut içinde’
çıkabileceklerini gördüler.

3-Darbe kültürünün yeniden filizlenmesini engellemeyi amaçlayan yapısal düzenlemeleri de ihmal etmeyelim.

Genelkurmay’ın Savunma Bakanlığı’na bağlanması, YAŞ’ın yapısının değişmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkeyi dış tehditlerden koruma gibi asli görevine yönelmesi, asker sivil ilişkilerinde yüksek motivasyonlu bir uyum atmosferinin kendini göstermesi…

Dış politikada iddialı adımlar atan, soğuk savaş döneminin dayattığı yüzde yüz bağımlılık ilişkisini reddeden bir Türkiye’yi ancak darbe yoluyla hizaya getirmek isteyen iradenin her daim fırsat kolladığını akılda tutmak lazım.

‘Karamsarlık’
iklimine teslim olmadan, gereksiz bir panik havasına sürüklenmeden, darbe söylentilerini ülkeye sokanların
‘psikolojileri yıpratma’ ‘dikkatleri dağıtma’
niyetlerini de hesaba katarak bir duruş sergilemeli.
#Darbe
#ABD
#15 Temmuz Darbe Girişimi
#Savaş