CHP’nin tarlası 22 Mayıs 2010 tarihinden beri sürülüyordu.
Ürünler filiz verip meyveye durunca buna galiba en fazla Ulusalcı/Kemalist çizgideki CHP’liler şaşırmış oldular.
1923’ten beri bir yıl olsun nadasa bırakmadan sürüp geçindikleri tarlanın başka birileri tarafından ekilmeye başlandığını görmek, normalde savaş sırasında evi barkı işgal edilen kimselerin yaşadığı duygu mesabesinde olmalıydı.
Kimileri bu duyguyu gerçekten yaşadı.
Önce Deniz Baykal gitti.
Devamında partiye girmeye çalışan bir sineğe bile pasaport kontrolü yapmadan giriş izni vermeyen Önder Sav ve ekibi.
Bir ara, partinin Salı günü yapılan grup toplantılarında takribi 10 kişilik bir kümelenme içinde görüyorduk onları.
Sonra onlar da tasfiye oldular.
Geriye, kişisel ikbalini koruma karşılığında rüşvet olarak partisinin kimlik dönüşümünü sessizce izlemesine izin verilen tek tük bireyler kaldı.
Yeni CHP’yi uzun uzadıya tarif etme zahmetine katlanmaya lüzum yok.
Zira, hafta sonu CHP İstanbul İl Başkanlığı’na seçilen Canan Kaftancıoğlu isimli hanımefendi, partinin yeni kimlik kartının mücessem halini temsil ediyor.
Facia tabiri sadece, marjinal bir ismin paraşütle CHP İstanbul İl Başkanlığı’na indirilmiş olması durumunu karşılamıyor.
Diyeceğim o ki, Perşembenin gelişi Çarşamba’dan belli olmuştu zaten.
7 Haziran 2015 seçimlerine gidilirken CHP ve HDP listelerine şöyle alıcı gözle bir bakanlar, Tayyip Erdoğan’ı Başkan seçtirmemek uğruna bu iki partinin genleriyle nasıl oynandığını görebilmişlerdi.
Peki o dönem ne mi olmuştu?
Görünmez bir el, bu iki partinin milletvekili listelerinin yarısını, tabanda bir karşılığı olmayan, aşırı uçlara savrulmuş marjinal örgütlerin verdiği isimlerle şekillendirmişti.
Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan’ı başkan seçtirmeme rüyası kabusa dönüşürken, o listelerin temsil ettiği ruh bu iki partiyi çoktan teslim almış durumda.
Canan Kaftancıoğlu’nun internetteki biyografisine baktığımızda 2013 Mayıs sonunda başlayan Gezi eylemlerinin organizatörlerinden olduğu bilgisi karşımıza çıkıyor.
CHP/HDP yakınlaşmasının, bu açıklanmamış ittifakın başlangıç tarihi de gezi eylemlerine dayanıyor.
Hani çözüm süreci nedeniyle HDP bu eylemlere büyük kitlelerle katılamamış, bu durum da içlerinde bir ukde olarak kalmıştı ya.
2015 Haziran seçimlerine gidilirken yarım kalan bu işi bitirme güdüsü devreye girmişti.
O gizli dediğim, ama aslında hiç de gizlisi saklısı kalmayan el şöyle hesap etmişti:
Ki, 2019 seçimlerine gidilirken Haziran rüyasının yeniden sürüme sokulacağı şimdiden belli olmuş durumda.
Ama şöyle bir gerçek de var:
Köprünün altından çok sular akıp gitti.
Her şeyi bir kenara bırakın, karanlık bir odada gizlice hazırlanıp piyasaya sürülen oyun planlarının en büyük düşmanı, o oyun planının deşifre olmasıdır.
O tezgah çoktan deşifre olmuş durumda.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.