Dün öğle saatlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’la İzmir depremini konuştuk.
Kendisine, deprem sonrası yürütülmekte olan çalışmalar, hasar tespit çalışmaları, yıkılan ve hasar gören binaların durumlarıyla ilgili sorular yönelttim.
Hatırlayalım, Bakan Kurum Ocak ayındaki Elazığ depreminden sonra haftalarca deprem bölgesinden ayrılmamış, depremin yol açtığı yaraların sarılması için ciddi emekler harcamıştı.
O depremde yıkılan, hasar gören binaların yerine hızlı bir şekilde yenileri yapıldı ve kısa bir süre içinde hak sahiplerine teslim edileceğini biliyoruz.
Şimdi aynı model İzmir için hayata geçirilecek.
Önce hızlı bir hasar tespit çalışmasının yapılması gerekiyor.
Bakan Kurum’un dünkü konuşmamız sırasında verdiği rakamlar, bu çalışmaların gerçekten hızlı bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor.
İki gün içinde toplam 11 bin 097 binanın incelemesi yapılmış. Bu binalardan 127’sinin yıkık ya da ağır hasarlı olduğu tespit edilip acil şekilde yıkılmasına karar verilmiş.
Bakan Kurum, bu çalışmaların tamamlanması için 10 günlük bir süreden söz ediyor:
Deprem zamanlarında hatırladığımız, ama aslında hiç aklımızdan çıkarmamamız gereken bir soru var:
Bu binalar neden yıkılıyor?
Deprem değil, çürük, dayanıksız binalar insanları öldürüyor, bunu biliyoruz.
Şöyle bir bilgi daha var elimizde:
1999 büyük Marmara depreminden sonra yapıların güvenliğini ilgilendiren yönetmeliklerde değişiklikler yapılmıştı.
2007’de, en son geçen sene bu yönetmeliklerde güncellemelere gidildi.
2011 Van depreminde 2 binli yıllardan sonra yapılan binaların iyi bir sınav verdiği söylenmişti.
Peki, İzmir depreminde yıkılan, ağır hasar gören binaların durumu?
Bakan Kurum işin bu kısmıyla ilgili sorumuza önemli bir cevap verdi.
Bu sözlerinin arkasından Bakan Kurum’la aramızda şöyle bir diyalog geçti:
Bu iyi bir haber.
Demek ki son 20 yıl içinde yapılan binaların daha güvenli yapılar olduğunu düşünebiliriz.
Ama bir yandan da şehirlerimizin depreme karşı güvenliğinin sağlam zeminlere oturması için kat edilmesi gereken epeyce bir mesafenin olduğu gerçeği de karşımızda duruyor.
Bir de şu var tabii:
Oysa İzmir’i on yıllardır CHP’li belediyeler yönetiyor.
Belediye binanın çürük olduğunu belirlediyse, gereğini yapma yükümlülüğü birinci derece onlara ait demektir.
Niye yapmadılar gereğini acaba?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.