Deyim yerindeyse yeni bir tünelin içine girmiş durumdayız.
Önümüzdeki günlerde, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün iş dünyasıyla bir araya gelip istişarelerde bulunacağını biliyoruz.
Devamında bir paket hazırlanacak ve atılacak adımlar, tahminlere göre Aralık ayının ilk ya da ikinci haftası, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulacak.
Bu sürecin bir ayağında ekonomi ve hukukta atılacak adımlar, diğer ayağında ise Avrupa ve ABD ile ilişkileri düzeltme arayışları var.
İkisinin eşzamanlı yürümesi önem taşıyor.
Hatırlayalım, piyasaların özellikle Amerika ile ilişkilere ne kadar duyarlı olduğunu Rahip Brunson krizinde gördük.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi ve hukukta atılacak adımlarla eşzamanlı olarak batı ile ilişkileri düzeltmek için güçlü bir irade ortaya koydu:
Aktaralım:
IRINI operasyonu kapsamında Libya’ya malzeme götüren bir Türk gemisine yapılan baskın ve saatlerce süren aramalar, Ankara’nın bu yeni yönelimini sabote etme niyeti taşıyor gibiydi.
Baskını yapan IRINI kapsamında görev yürüten bir Alman gemisiydi.
Böyle olmakla birlikte, Ankara’daki kaynaklar, Alman gemisinin olay yerine en yakın yerde bulunan gemi olduğu için bu aramayı yaptığını, asıl problemin ve hukuksuzluğun kaynağının IRINI operasyonu ve onu yönetenler olduğunu dile getiriyor.
Türkiye’nin Avrupa’ya yaptığı çağrıların birinci derecede muhatabı Almanya olsa gerek.
AB’nin hem lokomotif ülkesi olması hasebiyle, hem de dönem başkanlığını yürütmesi nedeniyle, Almanya’nın nasıl bir yaklaşım sergileyeceği merak konusu.
Bu konuları, Avrupa ülkelerinde yaygın teşkilatları bulunan ve Ak Parti ile yakın işbirliği içinde hareket eden Uluslararası Demokratlar Birliği’nin Başkan Yardımcısı Bülent Güven’e sordum.
Almanya ve Avrupa gündemini yakından takip eden, Alman politikacılarla yakın diyalog halinde ve iyi nabız tutan bir isim olan Güven, Avrupa açılımı somut adımlarla ilerlerse, bunun Avrupa kamuoyunda çok olumlu algılanacağını söylüyor ve şunları dile getiriyor:
Türkiye’nin batı ile son yıllarda yaşadığı gerilimin odağında, hiç kuşkunuz olmasın
15 Temmuz var.
Daha doğrusu 15 Temmuz sırasında ve sonrasında Avrupa ve ABD’nin sergilediği tutum ve bu tutumun Ankara’da ürettiği büyük hayal kırıklığı.
Bu durumu göz ardı ederek, Avrupa’nın çifte standart taşıyan tutumunu hesaba katmadan yapılacak yorumların bir kıymet-i harbiyesi olamaz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.