Ankara’nın Suriye için yeni yol haritası

04:0026/12/2018, Çarşamba
G: 26/12/2018, Çarşamba
Mehmet Acet

ABD Başkanı Trump’ın çekilme kararı sürpriz bir şekilde gelişince, oyuncular için Suriye kartları yeniden karılmaya başladı.Bu elbette Türkiye için de geçerli.Dün sabah dış politikada 2018 yılı değerlendirmesi için bir araya geldiğimiz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu son gelişme üzerine paydaşlarla istişareler yaparak hareket etmek istediklerini dile getirdi.Ankara için öncelik, ABD askerlerinin geri çekilme sürecinde bir boşluk oluşmaması.Bu bağlamda, ‘istişarelerin’ önemli bir kısmı Washington

ABD Başkanı Trump’ın çekilme kararı sürpriz bir şekilde gelişince, oyuncular için Suriye kartları yeniden karılmaya başladı.

Bu elbette Türkiye için de geçerli.



Dün sabah dış politikada 2018 yılı değerlendirmesi için bir araya geldiğimiz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu son gelişme üzerine paydaşlarla istişareler yaparak hareket etmek istediklerini dile getirdi.

Ankara için öncelik, ABD askerlerinin geri çekilme sürecinde bir boşluk oluşmaması.

Bu bağlamda, ‘istişarelerin’ önemli bir kısmı Washington ile yürütülüyor.

ABD yönetimi, Ankara’nın koordineli hareket etme talebini de kabullenmiş görünüyor.

Bu hafta içinde askeri bir heyet Ankara’ya gelip, kendi muadilleriyle çekilme sürecini konuşacak.

Eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda Moskova ile temas kurulacak, yeni durum üzerine yeni müzakereler yapılacak.

Bu bahis açıldığında Çavuşoğlu, “Rusya sahada bir aktör. Önümüzdeki günlerde bir Rusya ziyareti yapıp, görüş alışverişinde bulunacağız. İstişare edeceğiz. Boşluk oluşmaması için diğer aktörlerle de istişare etmemiz gerekiyor” dedi.

“ABD’NİN ÇEKİLMESİYLE PYD SORUNUNA KÖKLÜ
BİR ÇÖZÜM BULUNABİLİR”

Cümlenin sahibi Bakan Çavuşoğlu.

Bu ifade aslında, yeni Suriye denkleminde Türkiye’nin önceliğini ve vazgeçilmez pozisyonunu yansıtıyor diyebiliriz.

Bu şu anlama da geliyor:

PKK/YPG’nin Suriye topraklarının üçte birini ABD desteğiyle ele geçirerek oluşturduğu fiili durum, bir başka deyişle ‘Rojava projesinin’ geleceğini kötü günler bekliyor.

Peki nasıl bir öngörüde bulunulabilir?

Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadelerinde karşılığını bulan “Suriye Kürtlerini PYD zulmüne terk etmeyeceğiz” sözlerini, bir işaret fişeği olarak görmek mümkün.

Bu yaklaşım biçimi Ankara açısından şöyle bir niyete işaret ediyor:

Türkiye’ye müzahir Kürt gruplarını daha derli toplu şekilde organize edip, Suriye’nin geleceğinde YPG’nin yerine ikame etmek. Önümüzdeki süreçte, bu politikanın daha gözle görülür sonuçları karşımıza çıkabilir.

“POMPEO ARADI SORULAR
SORDU ASKERE SORUN DEDİM”

Yabancı basında 14 Aralık’ta gerçekleşen Trump/Erdoğan görüşmesinin arka planına dair dikkat çekici haberler çıkmış, Pazartesi günü bu köşede o yazılardan alıntılar kullanmıştık.

O yazılardan birinde, bir gün önce, yani 13 Aralık’ta, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nin Türkiye’nin operasyon hazırlığıyla ilgili bilgi edinmek için Türk mevkidaşını aradığından söz etmiştik.

Çavuşoğlu, bu bilgiyi daha sorulmadan teyit ettikten sonra, o görüşmeye dair yeni veriler paylaştı.

Şunları söyledi:

“Pompeo beni aradı (13 Aralık görüşmesi) ‘Plan, strateji nedir’ diye sorular sordu. Teknik sorular. ‘Bunlar teknik konular, cevabını öğrenmek istiyorsanız bizim askeri yetkilileri arayabilirsiniz. Ama kararlılığımızı öğrenmek istiyorsanız, evet kararlıyız’ dedim.”

ESAD’DAN MÜNBİÇ HAMLESİ

ABD’nin Suriye’deki askerlerini çekme kararı sonrası dün, Fırat’ın batısından ‘Boşluk doldurma’ başlığının altını doldurabilecek dikkat çekici bir haber geldi.

Haber, Münbiç’in batısında yer alan Arimah isimli beldenin, YPG kontrolünde iken Esad rejimine bağlı birliklerin eline geçtiğini söylüyordu.

Haliyle bu durum Rejim ile YPG arasında dar alanda bir paslaşma mı oluyor sorusunu akıllara getirdi.

Haber yayıldıktan sonra Milli Savunma Bakanlığı adına yapılan açıklama ise meselenin bu şekilde olmadığına işaret ediyordu.

Açıklamaya göre, ‘Arimah bölgesindeki hareketlilik 2017’den beri bölgede bulunan Suriye rejim güçlerine ait’ idi. Yani yeni bir durum yoktu.

Esad rejimi ile YPG arasında sık sık görüşmeler yapıldığını biliyoruz.

Ancak, dün Çavuşoğlu’nun da dile getirdiği gibi, iki tarafın çıkarları çoğu zaman çatıştığı için, bu görüşmelerden iki taraf da başarılı sonuçlar elde edemiyor.

Peki, diyelim ki anlaştılar ve Fırat’ın doğusunda kendi aralarında yeni bir güç paylaşımı yaptılar.

Böyle bir senaryo karşısında Türkiye’nin tepkisi ne olur?

Sorunun yanıtını yine Dışişleri Bakanı’nın ağzından verelim:

“Rejim geldi, YPG orada diyelim. Hiç tereddüt etmeyiz. Bugün Irak’ta PKK tehdidine karşı nasıl operasyonlar yapıyorsak, aynısını Suriye’de de yaparız. Bu, Türkiye için beka meselesidir. Ulusal güvenlik meselesidir.”

#Suriye
#ABD
#PYD
#Rejim
#YPG
#PKK