AK Parti-MHP ittifakı zora mı girdi?

04:0024/09/2018, Pazartesi
G: 24/09/2018, Pazartesi
Mehmet Acet

Anayasa, yerel seçim ittifakları konusunda geniş seçenekler sunmuyor.24 Haziran erken seçimlerine gidilirken Ak Parti/MHP uzlaşmasıyla hazırlanan ittifak paketi yerel seçimleri kapsam dışı bırakmıştı.Zaten o dönemde iki parti de buna sıcak bakmıyordu.Ancak, MHP lideri Bahçeli’nin son açıklamalarıyla bu konu yeniden gündeme gelmiş oldu.Yerel seçimlerde ittifak yapmanın akla gelen en kestirme yolu, iki partinin anlaşarak bir yerde tek adayla seçime gitmesi, ikinci partinin aday çıkarmaması ve ittifak

Anayasa, yerel seçim ittifakları konusunda geniş seçenekler sunmuyor.

24 Haziran erken seçimlerine gidilirken Ak Parti/MHP uzlaşmasıyla hazırlanan ittifak paketi yerel seçimleri kapsam dışı bırakmıştı.



Zaten o dönemde iki parti de buna sıcak bakmıyordu.

Ancak, MHP lideri Bahçeli’nin son açıklamalarıyla bu konu yeniden gündeme gelmiş oldu.

Yerel seçimlerde ittifak yapmanın akla gelen en kestirme yolu, iki partinin anlaşarak bir yerde tek adayla seçime gitmesi, ikinci partinin aday çıkarmaması ve ittifak paydaşı diğer partinin adayına ortak destek açıklaması yapması olabilir.

Şapkadan başka bir tavşan çıkmayacaksa eğer, bu formül dışında ortalıkta başkaca makul bir seçenek görünmüyor.

Ancak geçen hafta içi yapılan Ak Parti MKYK toplantısı sonrası parti sözcüsü Ömer Çelik’in kullandığı ifadeler, uygulamaya dönüşmesi halinde bu seçeneği de tümden devre dışı bırakıyor.

“AK PARTİ HER YERDE
ADAY ÇIKARACAK”

Ömer Çelik’in sözleri şöyle:

“Ak Parti her yerde seçimlere girecektir. Her ilçede aday çıkaracak şekilde partimiz çalışmalarını yürütüyor. Ak Parti’nin bir yerde seçime girmemesi söz konusu değil.”

MHP kanadı da bu ifadeleri bizim anladığımız biçimde okuduğu için, hemen tepki geldi.

Bahçeli’nin partide sağ kolu olarak bilinen Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, attığı twitlerle, “Bu çıkışlar hangi akla hizmet etmektedir?” dedi.

Ömer Çelik ‘sözcü’ sıfatını hem parti, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan adına yürütüyor.

Dolayısıyla parti yönetimi toplantısı biter bitmez yaptığı açıklamaları, hesapsız kitapsız ya da kişisel görüşler olarak nitelendirmek mümkün değil.

Nitekim dün sabah New York için yola çıkmadan önce yaptığı basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan da benzer şeyler söyledi:

“AK Parti olarak şu anda hedefimiz tüm belediyelerde seçime girmek üzere hazırlığımızı sürdürmekteyiz. Cumhur İttifakı noktasındaki hassasiyetimiz ne ise bundan sonraki süreçte de hassasiyetimizi koruruz. Bunun devamının da ülkenin geleceği açısından faydalı olduğuna inanıyoruz.”

Üç ihtimal var:

Ya, her yerde aday çıkartacağız derken ittifaka sıcak bakılmadığı ihsas edilmiş oluyor.

Ya, masaya otururken ‘çıtayı yüksek tutma’ stratejisi izleniyor.

Ya da, kimsenin aklına gelmeyen başka türlü bir ittifak formülü geliştirilmek isteniyor.

GÖRÜŞ AYRLIKLARI İTTİFAKIN
BOZULMASINA KADAR GİDER Mİ?

24 Haziran seçimleri bittikten sonra Ak Parti ile MHP arasında birliktelik ruhunu temsil eden üç başlık dışında bir takım görüş ayrılıklarının gün yüzüne çıktığına şahitlik ediyoruz.

Bu üç başlığı daha önceki dönemlerde konuştuğumuz MHP kurmayları şöyle özetliyordu:

1-Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini getiren anayasa değişikliği.

2-Dış politika konularında hükümetle birlikte hareket etmek.

3-Güvenlik alanına giren meselelerde Erdoğan’ın izlediği politikaları desteklemek.

İttifakın ruhunu bu üç başlık temsil etse de, MHP yakın zamana kadar başka başka konularda da eleştirel bir pozisyon almaktan uzak duruyordu.

Ancak 24 Haziran seçimlerinden sonra bazı konulardaki görüş ve duruş farklılıkları hemen kendisini belli etti.

MHP, seçim vaadi de olan af tasarısını Meclis gündemine getirmeye hazırlanırken, Ak Parti bu konuya sıcak bakmadığını birden fazla kere deklare etti.

Açıklamalar herkesin anlayabileceği netlikte olduğu için konu Meclis gündemine geldiğinde, Ak Parti milletvekillerinin tasarıya destek vermeleri beklenmiyor.

Bahçeli son açıklamalarında Katar’ın hibe ettiği uçağın derhal iade edilmesi gerektiğini dile getirirken Ak Parti yetkilileri “Aynı görüşte değiliz” mesajları verdi.

Şu an için iki taraf da “İki ayrı partiyiz” vurgusu eşliğinde bu meselelerin ittifak sürecinden bağımsız biçimde değerlendirilmesi gerektiği mesajını veriyorlar.

Yani her konuda aynı görüşte olmasak da cumhur ittifakının arkasındayız denilmiş oluyor.

Nihayetinde bugün için şu kadarını söyleyebiliyoruz:

Aralarda başka kırılmalar olmazsa eğer, ileri bir tarihte yapılması beklenen yeni bir Erdoğan/Bahçeli buluşmasıyla yerel seçimler için ittifak kapısı aralanabilir.

Ki, böyle bir görüşmenin yapılması bile, oradan yeni bir ittifak kararının çıkma ihtimalini güçlendirecektir.

Ama düne kadar daha garantili görünen yerel seçim ittifakı meselesinin bugün için ihtimaller seviyesine gerilemiş olduğunu da not etmiş olalım.

#AK Parti
#MHP
#Katar