Geçen ekim ayı başında, biz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte İran’dan dönüş yolunda iken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İdlib için Suriye topraklarına yeniden ayak basması, artık an meselesi haline gelmişti bile.
Tabii, vakti geldiğinde yeniden açmak üzere…
Cumhurbaşkanı önceki gün, Afrin meselesine bu defa tarih vererek daldı.
Demek ki artık, Türk Silahlı Kuvvetleri için Afrin yolu geri dönülmez bir şekilde açılmış oldu.
Sözün burasında, geçen hafta içinde buluşup üç saat boyunca sohbet ettiğimiz, yenilerde, yani Ağustos ayında emekli olmuş bir Kuvvet Komutanının Suriye bağlamında dile getirdiği birkaç meseleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sohbetin Suriye bağlamıyla ilgili küçük bir özet:
(Bu sohbetin en fazla dikkat çekici kısmı, başka bir konuyla ilgili ve başka bir yazı konusu olduğu için o konuyu başka bir yazıya bırakıp Suriye bağlamıyla devam ediyorum.)
Hmeymim üssü deyip geçmeden, bu üs üzerinde biraz daha durmayı gerekli görüyorum.
Şöyle ki:
Bir yılı aşkın süredir sadece askeri kaynaklar değil, diğer güvenlik birimleri ile sağladığımız temaslar sırasında da bu üssün adını bolca duyduk, duyuyoruz.
Fırat Kalkanı deyince bu üsten bahsediliyor, İdlib deyince, Afrin deyince Hmeymim’den söz ediliyor.
Neden mi?
İki nedenden ötürü…
Konuyu biraz daha açmamı ister misiniz?
Şöyle diyelim:
Yani yapılan müzakereler sonucunda Ankara, Hmeymim üssünü görmüş oldu, Moskova da Türkiye’nin PKK kuşağına karşı kararlılığını.
Bütün bu anlattıklarımızdan sonra dikkatli okuyucunun aklına Hmeymim üssüne geçtiğimiz günlerde drone ile yapılan saldırı gelmiş olabilir.
O halde bu neyin nesidir diye soranlar için birkaç kelâm daha edelim.
Hatırlayacaksınız.
Ruslar, önce, Genelkurmay’a ve MİT’e bir mektup göndererek bu saldırıyı yapan İHA’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sorumlu olduğu bölgeden kalktığını iddia etmişlerdi.
Bunun üstüne tam da yeni bir kriz mi geliyor diye sormaya başlamışken, imdada Putin ile Erdoğan arasında yapılan telefon görüşmesi yetişti.
Peki, bu saldırıyı sahiden kim yapmış olabilirdi?
Ben eşkâli vereyim, kim olduğunu bulmak size kalsın.
Türkiye’nin Rusya ile işbirliği yaparak Suriye’de kazanımlar elde etmesinden kim/kimler rahatsız ise, çareyi bu işbirliğinin sona ermesinde, hatta bu iki ülkenin kapışmasında gören kim/kimler varsa, bu saldırının arkasında da o güç var demektir.
Yeterli oldu mu bilmiyorum.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.