İzlemiş olmalısınız.
Dün, Afrin’in batısındaki Cinderes beldesinden çok çarpıcı bir görüntü yansıdı.
Kasabanın sokaklarında konuşlanan PKK/YPG unsurları, üzerlerinde kendilerini adım adım izleyip, HD kalitesinde görüntü alan İnsansız Hava Aracından habersiz şekilde, bir araca yükledikleri roketleri Türkiye topraklarına doğru rastgele fırlatırken görülüyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir İHA, terör örgütü elemanlarını adım adım takip ettikten sonra, sığındıkları yere bir füze fırlatarak etkisiz hale getirdi.
Bu görüntü, kamuoyuna mal olmadan bir gün önce, AK Parti’nin MYK toplantısında da gündeme geliyor.
Toplantıya başkanlık eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin Harekâtının gidişatına dair bir takım bilgiler verdikten sonra, Cinderes’ten gelen görüntü, MYK üyelerine izlettiriliyor.
Görüntülerin, dosta güven, düşmana korku salan bir yönünün olduğu ortada.
Türkiye’nin bu yeteneklere kendi imkânlarıyla ulaşmış olması ise, gelinen noktayı daha bir kıymetli hale getiriyor.
Ayrıca bu görüntülerin, 25 gündür “Türkiye, Suriyeli Kürtlere savaş açtı” diye propaganda yapanlara dönük ‘susturucu’ işlevini göz ardı etmemek gerekir.
Bu hafta dikkatlerimiz ABD’den Türkiye’ye yapılan ve yapılacak iki ziyarete çevrilmiş durumda.
ABD’de Ulusal Güvenlik Danışmanları her zaman Başkan’ın sağ kolu olarak görülür.
Şimdiki Başkan Donald Trump’ın bu koltukta oturan kurmayı McMaster, hafta sonu İstanbul’a geldi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sözcüsü İbrahim Kalın ile bir görüşme yaptı.
Görüşme sonrası yapılan karşılıklı açıklamalardaki ‘soğuk dil’ orada gerçekten neler konuşulduğunu anlamamızı zorlaştıran bir nitelik taşıyordu.
Belki de, bir süre önce Erdoğan ile Trump arasında yapılan telefon görüşmesini Beyaz Saray tarafı çarpıtarak yansıttığı için, yeni bir kazaya mahal vermemek adına ‘zevahiri kurtarmaya dönük’ bir açıklama yapılmasına karar verilmiştir.
Kulislerden aldığımız bilgilere göre, bu görüşmede Türk/Amerikan ilişkilerindeki derin krizi gidermeye dönük bir yol haritası falan belirlenmiş değil.
McMaster, görüşmede iki konuda şikâyetçi oluyor.
1. Türk basınında çıkan ABD’ye yönelik olumsuz yayınlar.
2. ABD’nin Ankara’daki büyükelçiliğinin olduğu yerdeki Nevzat Tandoğan Caddesi’nin isminin Büyükşehir Belediyesince Zeytin Dalı olarak değiştirilmesi fikri.
Kalın, muhatabından gelen bu şikâyetlere karşılık, ABD yönetiminin PKK/YPG başta olmak üzere FETÖ ve diğer konularda aldığı tutuma Türk basını tarafından tepki gösterilmesini normal karşılamaları gerektiği cevabını veriyor.
McMaster’ın bu görüşmesine, yarın yapılacak ikinci ziyaretin ön hazırlığı olarak da bakılabilir.
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, Ürdün’den sonra Ankara’ya gelerek görüşmeler yapacak.
Yine elde ettiğim bilgilerden yola çıkarak şunların altını çizebilirim:
* Tillerson’ın bu ziyareti sırasında önüne, hem PKK/YPG işbirliğine dair, hem de ABD’nin YPG’ye silah yardımının sürdüğünü gösteren yeni kanıtlar koyulacak.
* Trump’ın “Talimat verdim artık YPG’ye bugünden itibaren silah verilmeyecek” vaadinde bulunduğu günden bu yana, terör yapılanmasına yine yüklü miktarlarda silah yardımı yapıldığı Türk istihbaratı tarafından belirlenmiş durumda.
* Erdoğan, bu konudaki verileri, Tillerson’ın önüne koyacak, “Hani söz vermiştiniz, ne oldu” diye soracak.
* Bu görüşmelerde, 25’inci gününe giren Afrin/Zeytin Dalı Harekatı sırasında burnumuzun dibinde nasıl bir terör yapılanması oluşturulduğunu gösteren yeni kanıtlar da ABD’li muhatabın önüne koyulacak.
* Yüksek teknolojili betondan tünellerin, sığınakların, cephaneliklerin fotoğrafları paylaşılacak.
Bu kanıtlarla şu an operasyon yapılan Afrin kırsalında ABD’nin Suriye’deki müttefikinin Türkiye’ye dönük nasıl bir oluşumun içerisinde olduğu konunun muhatabına gösterilecek.
Ankara’da kokladığım hava, bu iki ziyarete de fazla bir anlam yüklenmemesi gerektiği yönünde.
Fazla anlam yüklenmemesi derken, ABD’nin “Tamam haklısınız, bu politikamızı kökten değiştireceğiz” demeyeceği, Ankara’nın da “Fırat’ın doğusu-batısı dahil bütün sınırlar hedefimizde” duruşundan vazgeçmeyeceği anlamında söylüyorum.
Şu aşamada saha, masadan daha önemli.
Türkiye, Afrin Harekâtını başarılı bir şekilde tamamlarsa, masa o zaman daha önemli hale gelecek.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.