Önceki gün bir grup meslektaşımızla birlikte, gündemdeki konuları konuşmak, aklımızdaki soruları sormak üzere Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la bir araya geldik.
Akar’ın bu sözlerini anlamlandırmak için Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı olarak görev yaptığı 5 yılı aşan süreyi ve geldiğimiz noktayı, şöyle bir gözümüzün önünden geçirmemiz yeterli.
5 yıl, 5,5 yıl önce, diyelim 2015’in yaz aylarında böyle bir buluşma olmuş olsaydı, konuşulacak olan konuların yüzde 90’ı, Türkiye’yi kendi topraklarında tehdit eden hendek terörüne verilen cevaplardan ibaret olacaktı.
Hâlbuki bizim bu son buluşmamızda Bakan Akar, Libya’yı, Doğu Akdeniz’i, Kıbrıs’ı, Suriye ve Irak’ı, Karabağ ve Azerbaycan’ı anlattı.
Niye?
Çünkü buralar artık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin aksiyon aldığı, faaliyet yürüttüğü, Türkiye’nin dış politikadaki hamlelerinin arkasını başarıyla doldurduğu yerler.
Salı akşamı El Cezire televizyonunda yaptırım konusunu tartışmak üzere davet edildiğim yayında, benimle birlikte ABD’den yayına katılan Clinton döneminin NATO Büyükelçisi Robert Hunter enteresan bir iddia ortaya attı.
Dedi ki;
Programı sunan spiker bu iddiayı bana sorunca, “Bu doğru değil, Türkiye bu sistemi kendi kullanacak” diye cevap verdim.
ABD’li eski elçinin bu iddiasını önceki günkü buluşmamızda gündeme getirip
Bakan Akar’ın cevabını araya girmeden aktarayım:
Buluşmamızda Milli Savunma Bakanı Akar, S-400’leri Türkiye’nin neden satın aldığına dair ayrıntılı açıklamalar yaptı.
Söylediklerinden anlıyoruz ki, hava savunma meselesi Türkiye için yeni bir mesele değil.
Son yılların bir meselesi olarak gündeme geldi diye düşünüyor olabilirsiniz ama öyle de değil.
Bakan Akar, Türkiye’nin neden böyle bir ihtiyaca sahip olduğuyla ilgili tartışmaların başlangıcı için ta 1982’yi işaret ediyor.
Yine araya girmeden bu önemli bilgileri Bakan Akar’ın ağzından aktaralım:
Bakan Akar, Türkiye’ye S-400 nedeniyle ABD’nin yaptığı haksızlıkları anlatırken, eski Varşova Paktı ülkelerinden NATO’ya dâhil olan birçok ülkenin Rus yapımı mühimmata sahip olmalarını, Yunanistan’ın Rusya’dan S-300 sistemini almasını örnek gösteriyor.
Diyalog, uzlaşma, hoşgörü ve problemleri çözecek yaklaşım olması lazım diyor.
Bu konular üzerinde konuşurken Bakan Akar, ABD’li mevkidaşı ile arasında geçen bir diyaloğu bize anlattı.
Hani, S400’lerin F35’leri tehdit etmesi iddiası var ya, bu diyalogda bununla ilgili:
Geldik en önemli soruya:
ABD’nin bu yaptırım kararının etkileri neler olabilir?
Akar’ın soruyu cevaplarken Türkiye’nin İHA/SİHA hikâyesini örnek göstermesi dikkat çekiciydi:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.