“Bakan Mehmet Şimşek istifa etti” diye yalan haber yayarak birileri malı götürmüş. Yıllar önce, mesleğin ilk yıllarında, hiç araştırmaya gerek kalmadan tespit ettiğim bir gerçeği burada tekrar etmek durumundayım. Mal hiç ortada kalmaz. Mutlaka birileri götürür. Ve bu ülkede yalan haber hiç bitmez. Biri bitse, bini gelir. Mal kalmasa bile yalan devam eder. SICAK ETKİSİ Sıcaklarda yangınlar ve kazalar artıyor. Orman yangını, fabrika yangını, ev ve iş yeri yangını çoğaldı. Direksiyona geçenlerin bazıları
“Bakan Mehmet Şimşek istifa etti” diye yalan haber yayarak birileri malı götürmüş.
Yıllar önce, mesleğin ilk yıllarında, hiç araştırmaya gerek kalmadan tespit ettiğim bir gerçeği burada tekrar etmek durumundayım.
Mal hiç ortada kalmaz. Mutlaka birileri götürür.
Ve bu ülkede yalan haber hiç bitmez.
Biri bitse, bini gelir. Mal kalmasa bile yalan devam eder.
Sıcaklarda yangınlar ve kazalar artıyor. Orman yangını, fabrika yangını, ev ve iş yeri yangını çoğaldı.
Direksiyona geçenlerin bazıları çıldırmış gibi araba sürüyor.
Kavga, dövüş ve saldırılar da tam gaz.
O saldırıların bir kısmı silahlı. Sopa, bıçak, tabanca, vs.
Trafikte küçük bir el hareketiyle çözülecek sorunlar, farklı bir el hareketi ve kötü sözle tartışmaya yol açıyor. Tartışma kavgaya, kavga dövüşe dönüyor.
Sonrası kimi ölü, kimi yaralı.
Bu sıcaklar bize iyi gelmedi.
Bir an önce bitsin de biraz sakinlesin ortalık.
Mevsim değişince sıcaklık biter bitmesine de…
Ya bu arızaların sebebi o değil de başka bir şey ise?
O zaman, saldırganlığı sıcağa bağlayanlar kış gelince de soğuk havayı bahane edecektir.
“Çok kar yağdı, fena soğuk oldu, o yüzden vurdum” diye kendini savunan da çıkarsa şaşırmayalım.
Ayar bozuldu gördüğümüz kadarıyla.
Memleketin çivisi çıkmış olmasın.
Birkaç gün öncesinde dikkat çekici bir haber gördük.
Filistin’de çözüm bulunması için ABD’li yetkililer düşünmüş taşınmış ve bir fikre varmışlar.
Dediler ki ABD Türkiye’nin devreye girmesini istiyor.
Ankara Büyükelçisi Flake açıklama yaptı: “Türkiye gerilimi azaltabilir.”
Büyükelçinin adındaki L harfi bazen fazlalık gibi geliyor.
‘Merhaba’ diye selâm verene ‘Merhaba” ile cevap verilir.
“Selâmünaleyküm” diyene “Aleykümselâm” denir. Selâm vermek sünnet, almak farz.
Bundan rahatsız olanlar da var tabii.
Hiç hoşlarına gitmiyor, nedense.
“Ben Arap mıyım arkadaş, niye Arapça selâmlaşayım?” diye höyküren bir höykürük gördük.
Görüntü eski de olabilir. Ben yeni gördüm.
O iribaşa sormak lâzım…
Endonezyalılar Arap mı?
Bosnalılar, Makedonlar Arap mı?
Malezyalılar, Pakistanlılar, Afrikalılar Arap mı?
Muhammed Ali, Yusuf İslam Arap mı?
Müslüman gibi “Aleykümselâm” diyen Putin, Arap mı?
Müslüman olmuş Avrupalılar, Amerikalılar Arap mı?
En iyisi, son sözü Barış Manço söylesin:
“Yaz dostum…
Selâm almayana yiğit denir mi?”