Ya öldü, ya ölmedi

Moskova’da uçak düştü, açıklamaya göre Prigojin ve yakın adamları öldü.

Henüz net bilgi olmadığı için tahminlerle idare etmek durumundayız.

Ortak kanaat: Bu bir kaza değil. Bütün veriler suikast olduğuna işaret ediyor.

Yevgeniy Prigojin, evvelce Putin’in en güvendiği kişiydi ve tam iki ay önce (24 Haziran’da) paralı asker grubu Wagner’in lideri olarak Putin’e isyan bayrağı açtı.

İsyan girişiminin kısa sürede bastırılmasının ardından Putin’in “Her şeyi affederim, ihaneti asla” sözünü hatırlayınca, uçağın düşürülme emrinin Moskova’dan geldiği düşünülebilir.

*

Rusya’da darbe yapmayı hedefleyen isyan hareketine kadar, Wagner “Putin’in özel ordusu” olarak görülüyordu.

İsyan girişiminden sonra “Prigojin, artık, yediğine içtiğine çok dikkat etsin” şeklinde tavsiyeler havada uçuşuyordu. Zehirleneceği düşünülüyordu.

Zehirleme olmadı, uçak düşürülerek ‘problem’ çözüldü. İki aylık bir mesele böylece kapandı.

*

Yine de kesin böyledir demek zor. Eldeki bilgilerle kimse kesin konuşamaz.

Çünkü tam aksini savunan görüşler de yabana atılır cinsten değil.

Wagner’in Nijer’de Batı karşıtı darbe yaptırmasının intikamı alındı diye bakanlar da var. Ukrayna’da yaptıkları ayrı.

Alevleri ve kara dumanıyla öyle bir suikast ki karşımızda duran, birbirine tamamen karşı olan iki tarafın da yapma ihtimali var.

Emri Putin de vermiş olabilir, Batılı güçlerin işi de olabilir.

Uluslar arası siyasetin, dengelerin ne kadar hassas, ne kadar karmaşık olduğuna bariz bir örnek.

*

Hoca ders anlatırken dersle ilgilenmeyen öğrenciye niye dışarı baktığını sormuş. “Uçak geçiyor hocam” demiş çocuk. Hoca şöyle cevap vermiş: “Elleme geçsin.”

İtfaiyeciler de “Elleme yansın” diye emir almışlar belli ki. Söndürmek yerine seyrediyorlar. Hava soğuk olsa, ısınmayı tercih ettiler diye bakacağız. Yanmaya devam eden uçağın etrafında dolanıp duruyorlar. Açık hava sineması gibi, tiyatro gibi.

Yorumculara göre içerideki bütün belgeler yansın, yaralı olan varsa da kurtulmasın, ölsün istenmiş.

Amerikalılara göre ise orada Prigojin yoktu. Başka yere kaçırıldı.

Eğer uçağı Batılılar vurup düşürdüyse, itfaiyenin söndürmemesine bakarak diyebiliriz ki Ruslarla ortak çalışma örneği sergilenmiş oluyor.

*

Genç yaşta hırsızlıktan cezaevine girmiş, on yıl yatmış, çıkınca sosisli sandviç satmaya başlamış, tavuklu pilav işine girmiş, ardından lokanta açmış, Putin’le tanışmış ve en sadık adamlarından biri haline gelmiş. Derken paralı asker şirketi Wagner’i kurmuş.

Putin’in isyana kalkıştığı sebebiyle Wagner’i dağıtacağını düşünmek hatalı olur. Bir silahşorun elindeki silahı bırakması anlamına gelir.

Putin Wagner’den niye vazgeçsin? Bir kişiyi değiştirmekle halledebilecekken, Rusya için son derece kullanışlı Wagner’i harcamak işine gelmez.

*

Resmî açıklamaların her zaman gerçeği yansıtmadığını herkes bildiği için, bütün dünya şüpheli bakıyor.

Şimdi iki ihtimal var. Prigojin ya öldü, ya ölmedi.

Öyle biri ki ortadan kaybolması, adının silinmesi herkesin işine yarayacak görünüyor. Rusya, ABD, İngiltere, Ukrayna...

Kazada öldü diye gösterişli mezar kazılır, içine başka biri gömülse de Prigojin kayıtlardan düşülür.

Kaçak yaşamak Prigojin gibi biri için ölmekten farksız.

Başka bir ülkeye götürürlerse, mutlaka gören tanıyan olur.

Ameliyatla yüzü değiştirilebilir de kafayı değiştirmek imkânsız.

*

Kendine bir ada alabilecek kadar parası vardır ama çalışmadan duramaz.

Eğer Putin parasına da el koyduysa, yine bir yerden başlaması gerekir.

Yakın adamına “Yav gene sıfırdan başlıyoruz, çay koy” diyebilir.

Sokakta sosisli satmaktan mı başlar, bir sinemada dondurma satmayı mı tercih eder, bilemeyiz.

Dondurma işi riskli. “Alaska, frigo, buz” diyeceği yerde “Alaska, prigo, jin” derse, yakayı ele verir.