Üç harflilerden ne kadar uzak durursak, o kadar iyi

04:0012/04/2022, Salı
G: 12/04/2022, Salı
Mehmet Şeker

Ülkemizi savaşa çekmek isteyen birileri olmalı.Kim olabilir?Akıl yürütmek lâzım.Belki tahminleri birleştirerek bir yere varabiliriz.Kim olabilir, kimler olabilir?Savaşın bitmesini istemeyen…Aksine hızlanarak devam etmesini arzulayan…Savaştan hiç zarar görmeyen ve savaş uzadıkça kendine sağladığı avantajı yükselten…Zelenski savaşı bitirmeye yönelik cümleler kurmaya başladığında, anlaşma sinyali verdiğinde, bu gelişmeden hoşlanmayan…Hiç vakit kaybetmeden silah desteğini yükselterek “Devam et koçum”

Ülkemizi savaşa çekmek isteyen birileri olmalı.

Kim olabilir?

Akıl yürütmek lâzım.

Belki tahminleri birleştirerek bir yere varabiliriz.

Kim olabilir, kimler olabilir?

Savaşın bitmesini istemeyen…

Aksine hızlanarak devam etmesini arzulayan…

Savaştan hiç zarar görmeyen ve savaş uzadıkça kendine sağladığı avantajı yükselten…

Zelenski savaşı bitirmeye yönelik cümleler kurmaya başladığında, anlaşma sinyali verdiğinde, bu gelişmeden hoşlanmayan…

Hiç vakit kaybetmeden silah desteğini yükselterek “Devam et koçum” diye gaz veren…

Rusya’nın zayıflaması ve Ukrayna’nın tükenmesi için birini kışkırtan, diğerine sınırlı destek sağlayan…

Verdiği desteğe rağmen, tam anlamıyla Ukrayna’nın yanında durmayan…

Savaşın uzamasını yeterli görmeyip aynı zamanda genişlemesini arzulayan birilerini tanıyor muyuz?

Fotoğraf kartı teknedeki sudan çıktı ve yavaş yavaş görüntü belirmeye başladı gibi.

Acaba A ile başlayıp, B ile devam eden ve D ile biten bir üç harfli midir bu işin arkasındaki?

*

Geçen hafta Ajandanet’te böyle demiştik.

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, başıboş hâlde bulunan mayınlar hakkında önceki gün şöyle söyledi:

“NATO’ya ait mayın tarama gemilerinin Karadeniz’e girmesi için bir plan dâhilinde bu mayınlar bırakılmış olabilir. Türkiye’yi sıkıştırmak için. Bu konuda şüphelerimiz var.”

Apaçık ortada…

Mayınların kasıtlı bırakıldığını düşünüyor ülkemizin yetkilileri.

Sebep?

Bakanımızın da belirttiği üzere maksat Montrö’yü delmek.

Karadeniz’e savaş gemilerini sokmak ve savaş denizi hâline getirmek.

*

Emekli askerlerin ve askerî uzmanların ifadelerinden öğrendik ki mayınlarda bir kilit sistemi bulunmaktaymış.

Mayın halatından koptuğu anda kilit sistemi devreye girermiş.

Bizim bulup imha ettiklerimizde böyle bir sistem yok ya da devre dışı bırakılmış.

Halata bağlı iken, nereyi koruyacağı belli.

Koptuğu anda serseri mayın hâline geliyor ve nereye sürükleneceği, kimlere zarar vereceği meçhul.

Dost ya da düşman ayırt edemez.

Kurşun adres sormaz diyenlere sormalı; serseri mayın sorar mı?

Bazı askerler bu mayınlar çok eski olduğu için otomatik kilit sistemi bulunmadığı yönünde açıklama yaptılar.

Eski mayın, yeni mayın…

İnanmayın.

Konu bu kadar hassas olunca, iyi tartmak gerek.

*

Savunma Bakanı Akar açıkça isim vermedi.

Şüphelerini tam dile getirmedi.

Ama emekli General Erdoğan Karakuş, sırtında yumurta küfesi olmadığını ima ederek aklındakini söyledi.

“Sayın Bakan sorumlu mevkide. Açıkça söyleyemiyor. Fakat ben rahatça söylerim: Amerika.”

Mayındı, kilitti, halattı…

Ne kadar ucuz, ne kadar basitçe numaralar.

Erdoğan Paşa da bu ucuz numaranın arkasında yatan sebebin, uzun zamandır savaştan uzak kalmış Karadeniz’i ateşe atmak olduğuna dikkat çekti.

*

Bizim de uzun zamandır Karadeniz gibi savaşların dışında olduğumuzu düşünüyor kimileri.

Hiç öyle değil.

Biz kırk elli yıldır savunmadayız.

Teknik açıdan adına savaş densin veya denmesin, fark etmez.

Atılan mermiler, patlayan bombalar gerçek.

O mermilerle can verenler gerçek.

Rol yaparak ölmüyorlar.

Zannettikleri gibi uzakta değiliz.

Daha neyin içine çekecekler?

Biz çocuk muyuz, yanı başımızdaki mahalle kavgası mı?

#Rusya
#Ukrayna
#Hulusi Akar