Metroda yolculuk eden bir kadın, yanındakine şöyle söyledi: “Ev temizlendi, pırıl pırıl oldu, sinekler ortadan kayboldu.”
Böyledir kural. Sinektir, böcektir -bütün haşarat takımı diyebiliriz- temizlikten hoşlanmaz.
Ev temizse, korkmuş gibi kaçıp uzaklaşırlar. Nerede b.k püsürük varsa oraya giderler.
Onlar gıdasını pislikten alır. Tertemiz bir evde ne bulacak da üstüne çökecek?
Buradaki evi büyütelim. Fikren; üstüne kat çıkarak değil, başka türlü.
Ev yerine ülke gelsin. Durum aynıdır.
Ülke temiz olursa, pisliklerden arınırsa, zarar verici haşarat yaklaşamaz. Var olan da kaçar. Yahut siner, etkisizleşir. Başını bile çıkaramaz bulunduğu yerden.
Örneği çok. Binlerce, on binlerce.
Haber: “Fransızlar Cezayir’den kopamıyor.”
Yorum: Öyledir, zordur kopmaları. Bunca sene üstüne çökmüş, yalnız Cezayir’i değil Afrika’nın pek çok ülkesini sömürmüş. Nasıl kolay kopsun?
Tersi olursa kötü.
Cezayirliler Fransa’dan kopmakta zorlanırsa.
Ekabirden bir zât bazı hizmetçileriyle bir gün oturup satranç oynamaktalar iken bir taşın hareketinde ihtilaf zuhur eder. Esasen haksız olan hâne sahibi seyredenlere hitaben:
“Yahu siz de seyrediyordunuz. Kim haklı ve kim haksızdır, söyleyiniz” der ise de kimse ses çıkarmaz. Tam o sırada zariflerden bir Bektâşî Babası odaya girer ve “Paşam, siz haksızsınız” der. Paşa hayretle:
“Baba Efendi, siz henüz geliyorsunuz. Bir şey görmediniz. Benim haksız olduğumu nasıl bildiniz?” demekle Baba:
“Eğer siz haklı olsa idiniz bu kadar cemaat sualinize karşı sükût etmezlerdi. Onların sükûtlarından anladım ki siz haksızsınız” diyerek güzel bir tenkide yol bulur.
(İsmail Toprak’ın Büyüyen Ay’dan çıkan Bektâşî Hikâyeleri isimli eserinden.)
Serdar Ertan, Çorak Topraklar filmi ilhamıyla Aksaray, Ağaceket Köyünden bir söz aktardı:
“Bir sandık mermin olacayın, herkesi furacayın. Emme kimnen gonuşacayın?”
***
Harput ağzından bir örnek Şâdi Çarsancaklı’dan:
“Üsküre ayakçaktan gıdırlandı, gitti kortiğe düştü.”
Ne demek? Şu demek:
Büyük kâse (veya metal kap) merdivenden yuvarlandı, gidip çukura düştü.”
***
Orhan Karagöl de uyuşuk, ağır, tembel insanlar için bir söz teklif ediyor:
“Başını kaşıyana kadar saçı ağarır.”
***
Bu da bizim köyden:
“İşte böyle, hâlini
bilene söyle.”
Attila İlhan’dan bir mısra: “Olmayacak şey bin insanın bir insanı anlaması.”
Anlıyorum diyen, söylediği yalanın -veya yanlışın diyelim- farkında bile değil çoğu zaman.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.