Temel Bey, Ak Parti’den mitoz bölünmeyi andırır bir şekilde ayrılan iki partinin, yüksek oranlı bir kopmaya yol açacağını hesap etmiş vaktiyle.
O şekilde düşünen başkaları da olmuştur belki.
Sadece Temel Bey dile getirdi.
Hem de açıkça, çekinmeden.
*
İktidar bünyesinde uzun yıllar üst düzeyde görevler yapanlar tarafından kurulan partiler, hiç de Temel Bey’in düşündüğü gibi büyük parça koparmadı.
Tam anlamıyla hayal kırıklığı…
Bu itiraf üzerine şöyle diyebilir miyiz?
Demek ki yanlış hesap yapmış.
Milleti tanımamış.
Ak Parti’yi anlayamamış.
Büyük umutlar bağladığı partileri de iyi tahlil edememiş.
O partileri kuran liderlerin de ağırlığını isabetli değerlendirememiş.
Öyle olunca, yapılan planlar da tutmamış, suya düşmüş demektir.
*
“Ana direklerden iki tanesini aldık, bu bina kesin yıkılır” diye bakarken, gerçekte hiç de öyle olmadığını fark etmenin getirdiği hayal kırıklığı, şüphesiz üzer hesap sahibini.
Binadan en fazla iki kiremit almış gibi bir netice ile karşılaşmak, başına küptü yemiş kadar sarsar.
Mercan Yokuşu'nda esnaftan biri o değerlendirmeyi yapsa makul karşılar ve en fazla yanıldığını söyleyip geçersiniz de hayatını siyaset içinde geçiren ve hâlen bir partinin başında bulunan birinin bu derece yanılması üzerinde biraz düşünmek gerekir.
Bu büyük hayal kırıklığını tedavi edecek hekim bulunmaz.
Kırıkçı çıkıkçı da kalmadı piyasada.
Geçmiş olsun.
*
Bir hayal kırıklığından daha söz edebiliriz.
Bizim söz etmemize bağlı değil zaten.
Aklımızdan hiç geçmese de var öyle bir durum.
Şöyle ki:
Başka bir partiden ayrılıp başka başka iki parti kuranların, yüzde 20-30 civarı oy alacaklarını tahmin eden bir genel başkan, kendi partisi için ne hesaplar yapar kim bilir!
Bu hesap, esasen her genel başkanın gönlünden geçiyordur.
“Benim partim birinci olmalı.”
“Tek başına iktidar hakkımızdır.”
Yüzde 50 üstüne +1 demek.
Hayal güzel.
Her lidere yakışır.
*
Peki ya gerçek durum?
Maalesef gerçek tablo farklı.
Hayallerin berisinde.
Ortalıkta yüzde birler, yüzde yarımlar hatta binde birler kol geziyor.
Şu küsuratı icat edenin evi yıkılsın.
Hele “küsurat partileri” diye sınıflandırıp “diğerleri” başlığı altında gruplandıranların ocağına incir ağacı!
Bir Yunan vekil, isyan etmiş. Okullarda göçmen çocukları çoğunlukta diye tepki gösteriyor.
Sığınmacı, göçmen, mülteci… İsimlendirmede her birinin statüsü farklı olsa da özü bir.
Yunan polisleri botları şişleyip batırdı.
Kaçak geçmeye çalışanları soydu, soğana çevirdi, dövdü ve bize doğru kovaladı.
Elbiselerini, ayakkabılarını, paralarını, kimliklerini ne varsa her şeylerini aldı. Yoksa çaldı mı desek?
Her şeye rağmen geçmeyi başaranları kamp dedikleri yerlerde balık istifi tuttu.
İnsanlık dışı hareketlere maruz bıraktı.
“Avrupa değerleri” diye övündükleri ne varsa hepsini yok saydı, yerle bir etti.
Buna rağmen bazı okullarda Yunan çocukları azınlığa düşmüş de bir milletvekili isyan etmiş.
Yunanistan’daki vaziyeti anlamak için o vekilin adına bakmak yeter. Adı, Boktanos.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.