“Adam kazandı” diyen adamdır Muharrem İnce. Mızıkçılık etmeden, Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeyi bilmiştir.
Bükemediği bileği öpmese de hakkını teslim etmiş, ayak oyunlarına tevessül etmemiştir.
Bu da -artık- bir meziyettir bugünkü şartlarda.
Sonrasında biraz Küçük Emrah’a özenmiş gibi bir görünüm sergiledi.
“Partim arkamda durmadı, beni desteklemediler, hatta köstek oldular… Kurultayda beni helanın kapısına oturttular” diye yakınmaktan hiç vazgeçmedi.
Haklı…
Kolay hazmedilir, unutulur, kabullenilir bir durum değil tabii.
Öyle bir yapıdan söz ediyoruz ki…
Girip çıkanlara ikram etmesi için eline kolonya ve peçete tutuşturmadıklarına şükretmek gerekir.
*
O kurultayda lâyık gördükleri yeri bile bir sonrakinde bulamayacağı belli oldu.
Akıllı adam. Burnu da iyi koku alıyor.
Orada ne pis kokular almıştır kim bilir.
İstikbal görünmediğini kendisi de anladığı için, gitti ayrı bir parti kurdu.
Her ne kadar partinin adını çok kişi bilmese de yeni bir partinin lideri artık.
İnce’nin ismi, her zaman partisinden daha önde görünüyor.
Ancak kadrosunda sağlam isimler var.
*
Muhalefetin seçimde kimi aday göstereceğinin henüz bilinmemesini İnce de eleştiriyor.
Tepeden inme isim olmasın, gelin halka soralım; bakalım kimin aday olmasını isteyecekler diye açıkça meydan okuyor.
Burası tam anlaşılmadı. Ya da tek ben anlamadım.
Delegeye mi sorulacak, vatandaşa mı?
Muhalefetin adayı kim olsun diye bir sandık getirip önce aday belirleme seçimi, ardından normal seçim mi yapılacak?
Bu pek mantıklı sayılmaz. Herhalde delegeleri kastetmiştir.
Öyleyse, hangi delegeler? Eski partisinin mi? Yeni partisi de dahil olacak mı? Yahut diğer ittifak partileri?
Karışık bir durum. Zaten kabul eden çıkmaz. Fantezi sayılır.
Kemal Amcamız, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylıklarını uygun görmüyor.
Gerekçesi şu: ‘Seçmenimize anlatamayız.’
Hayır, hiç alakası yok. Zaten o isimleri isteyenler, partinizin seçmenlerinden başkası değil.
Böyle yanlış gerekçe sunulursa, bir yerde mecburiyet doğar.
Yoksa bazı yorumcuların iddia ettiği gibi, bu da planın bir parçası mı?
“Tabanımız istedi, ne yapalım” deyip aday mı gösterilecek ikisinden biri?
*
Yakın zamana kadar hiç renk vermiyordu.
Sadece kimin aday olacağı değil, kimin olmayacağına dair bir açıklık yoktu sözlerinde.
Sonra belediye başkanlarının üstünü çizdi, onların yerini koruması gerektiğini söylemeye başladı.
Ardından kendini ön plana çıkardı.
Şimdilik “ittifak ortaklarımız kabul ederse” deyip Çerkez gelini gibi kenara çekiliyor.
Muharrem İnce de aday olacak, Mustafa Sarıgül de… Bağımsızlar da var… Üçüncü ittifak kurulursa biri daha çıkar…
İlk turda seçim bitmezse, bu arkadaşlar Erdoğan karşısında kim kalırsa, ona vereceklermiş.
Hayırlı işler, bol güneşler.
O kadar ağır eleştirdikleri Kemal Bey bile olsa …
Allah memleketi korusun, öyle bir durum olur da Kemal Bey öne çıkar ve seçimi kazanırsa, ülkenin bütün umumi tuvaletlerini kime vereyim diye fazla düşünmez.
Liyakat var der, hiç tereddüt etmez.
Evvelce “Gel bakalım Muharrem” demişti, bu defa “Git bakalım Muharrem” der, görev yeri için istikamet gösterir.
Seçimde vereceği desteğin karşılığı olarak.
Tabandan bahsedince, fakirin aklına Temel Reis’in sözü geldi.
“Bizim tabanımız CHP’ye oy vermez” buyurmuş.
Fay çanına!
Bunu biliyorsunuz madem…
Yer misiniz badem?
Acı biraz ama olsun.
Severseniz yiyin bence.
Kemal Bey Hazretleri 20 Aralık gecesinin hesabını soracakmış. Dövizin düşmesini hazmedememiş. Nasıl oldu bu diye anlamaya çalışıyor. Hesap uzmanı ya!
Dolarizasyon diye ısrar ediyor.
Hayır bayım, dolarizasyon değil, polarizasyon.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.