Bugün özel bir gün. Tarih 22.02.2022 olunca, özel bir yazı yazalım ve çok dikkat çeken ikilinin buluşmasına değinelim.Avrupa’da o kadar ülke varken, o ülkelerin onca bakanı varken, sen git Almanya Tarım Bakanı ile görüş.Sorduk Gogıl amcaya, Avrupa’da 64 ülke olduğunu söyledi.Bunlardan 50’si bağımsız, 8’i bağımlı, 6’sı tanınmamış devlet imiş.Tanınmış tanınmamış, bağımlı bağımsız fark etmez.Hepsinin bakanlarını toplasak, eskisiyle yenisiyle bir araya getirsek, küçük ülkelerden biri kadar insan çıkar.Başka
Bugün özel bir gün. Tarih 22.02.2022 olunca, özel bir yazı yazalım ve çok dikkat çeken ikilinin buluşmasına değinelim.
Avrupa’da o kadar ülke varken, o ülkelerin onca bakanı varken, sen git Almanya Tarım Bakanı ile görüş.
Sorduk Gogıl amcaya, Avrupa’da 64 ülke olduğunu söyledi.
Bunlardan 50’si bağımsız, 8’i bağımlı, 6’sı tanınmamış devlet imiş.
Tanınmış tanınmamış, bağımlı bağımsız fark etmez.
Hepsinin bakanlarını toplasak, eskisiyle yenisiyle bir araya getirsek, küçük ülkelerden biri kadar insan çıkar.
Başka adam yokmuş gibi Ekrem Beyimizin gidip o bakan ile görüşmesi, ne kadar şey!
Ney?
Tam anlamıyla tanımlayacak kelime bulmak kolay değil de o yüzden şey dedik.
En nazik şekilde ‘manidar’ diyebiliriz.
Münih’te “güvenlik bilmemnesi” üzerine bir toplantıya katılmak için gitmiş Ekrem Beyimiz.
Gidince de o sevimsizle buluşmuş.
*
Türkiye’yi soykırımla suçlamasıyla meşhurdur o bakan.
Sözde soykırım kararının çıkması için az yırtınmamıştı.
Buraya gelince de teröristlerle ve onların uzantılarıyla buluşmasıyla nam salmış biri.
Talat ve Enver Paşa’ya “katiller” demişti terörün temsilcisi parti için oy isterken.
Az daha cesaret toplasa, Atatürk’e de saldıracağından şüpheniz olmasın.
Türkiye aleyhine çevrilebilecek her ne konu varsa, o taşın altından çıkmasıyla dikkat çekmiştir hep.
En büyük numarası budur.
Türkiye düşmanlığı.
Açık, net, pervasız.
Geri kalan meziyetleri kendinde mahfuz.
*
Yeryüzünde kendi ülkesine bu derece düşmanlık yapan başka biri az bulunur.
Kabuğunu beğenmemekten daha öte bir durum bu.
Az daha gayret etsin, bakanlıktan sonra başbakan olsun, o zaman görün.
Almanya ile Türkiye arasında, bugüne kadar görülmemiş bir gerginlik yaşanır.
İlişkiler kopma noktasına gelir.
Almanlar o kadar ahmak değildir herhâlde.
Ayrıca yüzünde Rabbiyesir var mı yok mu onu da bilmezler.
*
Bir tablo önünde yan yana durup fotoğraf çektirmişler.
Sırıtışları dikkat çekici. (Diş macunu reklâmında rol alamazlar.)
İkisi de pek memnun, pek mesut görünüyor.
Ekrem Beyimiz kravatlı, sevimsiz bakan açık yakalı.
Türkiye düşmanı bakan, bir adım önde duruyor.
Ekrem Beyimizin ceket kolları kısa çıkmış.
Sebebini anlayamadık.
Çiğ köfteye başlayacakmış gibi sıvamış.
Niye öyle yapmış, bilinmez.
Belki de “Ayem okey” demek istedi.
“Dereyi gördüm, hazırım… Kolları sıvadım. Gerekirse paçaları da sıvarım.”
*
Mesaj yerini bulmuştur muhakkak.
İngiliz ve Amerikan büyükelçileri ile buluşmak kesmedi.
Şimdi sıra Alman bakana geldi.
O bakanın kökeninden bahsetmek gereksiz. Zaten kendisi de bundan hoşlanmıyor.
Hoşlanmamak ne kelime!
Elinden gelse, bütün Türkleri bir kaşık suda boğacak.
*
Bir zamanlar “Mini mini valimiz, ne olacak hâlimiz” diye söylenirdi.
İsmet İnönü döneminin İstanbul Valisi ve -CHP’li- Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay için söylenirdi.
Şimdiyse “Mini mini şehremini” ile meşgulüz.
O fotoğrafa bakınca, “Allah muhabbetinizi artırsın” diyesi geliyor insanın.
Herkesin yeri, sevdiğinin yanı.
#Almanya Tarım Bakanı
#CHP
#ahrettin Kerim Gökay
