Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor

04:0029/03/2024, Cuma
G: 12/05/2024, Pazar
Mehmet Şeker

“Hocam, Emirgân’da üç tane villa, Ekrem Bey’in mal beyanında bildirilmemiş.” “Adam sen de! Ne var bunda? Şimdi ortaya çıktı işte. Listeye ekleyiverin gitsin! Kıyamet mi kopar?” “Ekleyelim de Hocam, öyle böyle değil. Tam bir buçuk milyar değerinde o villalar.” “Uzatma Çekirge! Ne çıkar bundan? Zenginin malı, züğürdün çenesini yoruyor. Dün bir vatandaş indirimden oğluna ayakkabı almış, tam bir buçuk milyar verdiğini söylüyordu. Sıfırlar milletin kafasını karıştırıyor, kimse etkilenmez.” “Vallahi ucuza

“Hocam, Emirgân’da üç tane villa, Ekrem Bey’in mal beyanında bildirilmemiş.”

“Adam sen de! Ne var bunda? Şimdi ortaya çıktı işte. Listeye ekleyiverin gitsin! Kıyamet mi kopar?”

“Ekleyelim de Hocam, öyle böyle değil. Tam bir buçuk milyar değerinde o villalar.”

“Uzatma Çekirge! Ne çıkar bundan? Zenginin malı, züğürdün çenesini yoruyor. Dün bir vatandaş indirimden oğluna ayakkabı almış, tam bir buçuk milyar verdiğini söylüyordu. Sıfırlar milletin kafasını karıştırıyor, kimse etkilenmez.”

“Vallahi ucuza almış. Ben de bizim kıza spor ayakkabı aldım. Tam üç milyon ödedim.”

“Gördün mü bak, sen de sıfır virüsünü kapmışsın Çekirge! Milyonu milyarı karıştırdın. Haydi git işine!”


MUHA NE?

Ekrem Bey diyor ki: “Ben onu muhattap almıyorum, Sayın Cumhurbaşkanı beni muhattap alıyor. Gittiği her yerde benden bahsediyor.”

Bir de kelimeyi düzgün söyleyebilse, ne iyi olacak.

Muhattap değil, Sayın Başkan ‘muhatap’… Üç hece: Mu-ha-tap.


DEPREME HAZIRLIK İÇİN

Artık Mısır’daki sağır sultan bile duydu ki İstanbul’un iki büyük sorunu var. Biri deprem riski, diğeri trafik.

Ekrem Bey 2019’daki seçim kampanyası sırasında depreme karşı hazırlık yapmak maksadıyla yüz bin konutu dönüştüreceğini vaat etmiş.

Beş yıl içinde yapılan ise sadece beş bin konut.

O sözünü bütünüyle yerine getirebilmesi için yirmi dönem seçilip İstanbul’u yönetmesi gerekir. Bu da yüz yıl demek. “Ölme eşeğim ölme, bahar gelince sana yonca vereceğim” sözü bile çok iyimser bir vaat.

***

Yüz bin konut vaadinde bulunmuş ama İstanbul’da acil dönüştürülmesi, yıkılıp yeniden yapılması gereken konut sayısı 600 bin.

Bunlar bugün yarın gitti gidecek, yıkıldı yıkılacak cinsten olanlar.

Orta vadede ise 1 milyon 500 bin konutun yenilenmesi şart.

Acil dönüşüm ne demek? Vakit geçirmeden, bir an önce, bugün yarın, hemen… Ne derseniz deyin.

İnsanlar diken üstünde. En ufak tıkırtıda yürekler ağza geliyor. Kedi bir saksıyı devirse, eyvah deprem oluyor diye paniğe kapılanlar var. Uzaktaki bir deprem haberi geldiğinde bile camdan atlayanlar gördük.

Büyük deprem şart değil bu 600 bin konut için. Ufak bir sallantı bile büyük risk.

***

Murat Kurum ilk etapta 600 bin konutu dönüştüreceğini açıkladı.

İmamoğlu ise “Yapılamaz” diye cevap yetiştirdi. Kendi açısından bakınca öyle görünmesi normal. Zaten yapılamaz diye düşündüğü için verdiği sözün ancak yirmide birini halledebildi.

Murat Bey daha önce yaptığı binaları referans gösteriyor.

Adıyaman, Elazığ, Kahramanmaraş ve diğer deprem yaşanan şehirlerde yaptıkları ortada.

En önemli ayrıntılardan biri de çok büyük depreme rağmen TOKİ binalarının sapasağlam ayakta kalması.

Ya tersi olsaydı? O zaman bir deprem daha yaşanırdı. Adına da TOKİ depremi derdik.

***

Vatandaşın çoğunluğu da bu durumun farkında.

“Bunlar yapar, biliyorum” dedikten sonra yine de oy vermeyeceğini, yapamayacak olanı seçmeyi düşündüğünü söyleyenler, sırf inattan öyle davranıyor.

Allah korusun, ne zaman olacağı bilinmeyen deprem gelirse ve yüzbinlerce çürük bina yıkılırsa, sağlam binaların da hükmü kalmaz. İstanbul kilitlenir.

Ödenen deprem sigortaları bile bir işe yaramaz.

Sonradan yaşanacak pişmanlığın da kimseye faydası olmaz. “Elim kırılaydı da o mührü oraya basmayaydım” diyenlerin feryadı gök kubbenin altında boş yere yankılanır.


HER SEÇİMDE ADI DEĞİŞEN PARTİ

Bütün bunların üstüne, bir de her seçimde adı değişen parti ile el ele tutuşma, kol kola girme konusu var ki… “Kent uzlaşısı” diye romantik bir isim de buldular. Ekrem Bey’e oy vermeyi düşünenlerin üçte ikisi bu beraberlikten ciddi ölçüde rahatsız. Fakat görmezden geliyorlar. Yolun karşısına geçmeye çalışırken, araçların geldiği yöne bakmayan yaşlılar gibi davranmayı seçiyorlar. Sanki bakmayınca gelen araba puf diye yok olacak.

Hâlbuki öyle olmuyor; güm oluyor, pat oluyor! Sonra da “Es Salatu Ve’s-Selâm…” diyor müezzin.

#politika
#yerel seçim
#Ekrem İmamoğlu
#para