“Son havadisi arz edeyim Hocam… Meral Hanım, Ekrem Bey’i Fatih’e benzetti.”
“Haksız sayılmaz, biraz benzerlik var. Ama Beylikdüzü’ne daha çok benziyor.”
“Hocam, Fatih semtinden değil, Fatih Sultan Mehmet’ten bahsediyoruz.”
“Deme… Bak işte o zaman vaziyet değişir Çekirge.”
*
Bitmeyen bir tecessüse sahip olan ve bu yüzden ‘Meraklı’ diye çağrılan Çekirge ile çenesinde bir tutam beyaz sakal taşıyan ‘Hocası’ bütün gün konuşur…
Fırsat buldukça da arabaya cila sürüp parlatırlar.
Vaktimiz olsa da onları akşama kadar dinlesek, gündeme ve hayata dair pek çok konuda yeni bilgiler ediniriz.
Ama o kadar bol vakte sahip değiliz.
Vakit sıkıntısı, bazen nakit sıkıntısından beterdir.
Yanlarından geçip gittiğimizden, o kısa süre içinde duyduklarımızla yetinmekten başka seçeneğimiz yok.
*
İlkin, insanın bir semte benzeyebileceğini öğrendik mesela.
Hele bir kişi, bir muhitte yöneticilik yaptıysa, farzı misal bir ilde veya ilçede, orayla arasında bir benzerlik, bir yakınlık, bir ünsiyet gelişeceği, artık bilgimiz dâhilinde.
Ne var ki herkesi, her istediğimize, gönlümüzden geçtiği ferahlıkta benzetmeye kalkarsak, -bazen tuttursak bile- çoğu zaman isabet ettiremeyiz.
Tepki bile çeker.
Durup dururken başımızı zora sokmuş oluruz.
Hocası Çekirge’ye boşuna “işte o zaman vaziyet değişir” demedi.
*
Bu itibarla Meral Hanım, yaptığı benzetmeyle dertsiz başına dert açmış bulunuyor.
Ne gereği vardı o türden lâfların?
İlle öveceksen, üç elif miktarı düşün, başka türlü bir övgü cümlesi kur.
İlle birine benzeteceksen, başka birini seç.
Fatih Sultan Mehmet ha?
Tövbe estağfurullah.
Şehremini olan birini hem de.
Pek de emin olamadığımız üstelik.
İyice sağlam kaynaktan öğrenmek isterseniz, gidin İlber Hoca’ya sorun.
Fatih kimmiş, anlatsın.
Biz ona kısaca Fatih diyoruz ama cümle âlem bilir ki adıyla sanıyla Fatih Sultan Mehmet.
*
Sözün devamında birilerini de Haçlı maçlı, Bizans mizans diye isimlendirip öylece andı ki yandı gülüm keten helva.
Artık iyice kararmış, kömüre dönmüştür yana yana.
O birileri kim ola?
Meral Hanım’ın hoşlanmadığı partiye oy veren kitle.
Vay ki vay.
Buradan toparlayıp U dönüşü yapmak çok zor.
Ben öyle demedim, onlara demedim, şöyle demek istedim vs. diye açıklamalar gelse bile nafile.
*
Meral Hanım benzetme yapma konusunda biraz sıkıntılı.
Daha önce de bu ülkenin Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ı Netenyahu’ya benzetmişti.
Halk oyuyla doğrudan seçilmiş birini…
Girdiği her seçimi kazanmış kişiyi…
*
Ara sıra şekeri mi çıkıyor, tansiyonu mu yükseliyor nedir, böyle olur olmaz lâflarla yanlış üstüne yanlış yapıyor Meral Hanım.
“Teşbihte hata olmaz” sözünü “Ne söylersen söyle, nasıl benzetirsen benzet, merak etme hata sayılmaz” şeklinde anlayanlardan olmasın.
O söz, “teşbihte hata olmamalı” manasındadır.
“Aman gözüm dikkat et, benzetirken öyle titiz davran ki ufak da olsa yanlışa düşme, yaptığın teşbih cuk diye otursun” demektir…
Yoksa “salla gitsin” demek değil.
Hülasa, Meral Hanım bundan sonra benzetme yapmasa iyi olur; hem memleket için, hem kendisi için.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.