Kim o?

Ukrayna limanlarında bekleyen, savaş yüzünden hareket edemeyen ticarî gemiler için koridor açılması gerekiyor.

Gereken gerekir de... Gerektiğini taraflar bilir de gereği bir türlü yerine getirilemez.

Ukrayna’nın “Biz koridor açtık, isteyen gemiler gelsin, isteyen gitsin” demesiyle iş bitmiyor.

Tek taraflı garanti, garanti değildir.

Savaş ortasında öyle laf mı olur?

Rusya, ticarî gemilerin de askerî malzeme taşıyor olabileceği düşüncesinde. Muamelesi de o anlayışa göre.

Orada bizim de bekleyen gemilerimiz var.

*

Makul bir çözüm bulunması için Putin’in ikna edilmesi şart.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, bir açıklama yaptı. Şöyle dedi: “Dünyada bunu sağlayabilecek bir kişi var.”

Burada birkaç saniye durup düşünelim.

Dünyada sadece bir kişi Putin’i ikna edebilirmiş.

8 milyarda 1 kişi.

Kim acaba?

*

ABD Başkanı mı, İngiltere Kralı mı?

Fransa Cumhurbaşkanı Makron mu?

Kim?

Kuzey Kore lideri olan Kim mi, olmayan mı?

Dalay Lama olmasın?

E... Hiçbiri.

Şakayı bırakalım, kastedilen kişiyi hepimiz biliyoruz.

Açıklamayı yapan da söylüyor zaten sözün devamında.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

*

Başta ABD olmak üzere Batılı dostlarımızın darbeciler eliyle devirmek istediği...

Komplolar, tuzaklar kurarak, iftiralar atarak yok etmeye çalıştığı...

Beceremeyince seçim yoluyla indirmek için, atını itini nallayıp topluca saldırttığı...

Engellemek için ambargolar uyguladığı...

Zora sokmak için akıl dışı yollara yeltendiği, ahlâk dışı yöntemlere başvurduğu...

Fakat bütün bunlara rağmen yine de başaramadığı...

Dünyada bir tane olan, sekiz milyar insan içinde benzeri bulunmayan Recep Tayyip Erdoğan.

*

Bu sözler övgü değil. Gerçek.

Hoşlanmayan, öfkelenen, sinir küpüne dönen, nefret edenler olsa da durum budur.

Bir de buğdaydır. Makarnası güzel olur durum buğdayının.

Makarası da öyle.

Bakınız, sarıp duruyoruz. Ne güzel.

*

Erdoğan’ın girdiği her seçimi kazanması, rekorlara koşması, aynı zamanda rakibi konumunda olan kişinin de bir başka rekorun sahibi olması anlamına geliyor.

Dünya seçim kaybetme rekoru.

*

Bir an için, seçimin farklı sonuçlanma ihtimalini düşünelim.

Varsayalım seçimi Kemal Bey kazansaydı ne olurdu?

Putin’i ikna edebilecek tek kişinin o olduğunu düşünen çıkar mıydı?

Tahıl koridoru açmayı başarabilir miydi?

Yoksul ülkelerin açlığa mahkûm edilmesine karşı çıkabilir miydi?

Arabuluculuğu üstlenebilir miydi? Gemileri kurtarmaya çalışır mıydı?

“Karadeniz’de gemiler mi mahsur kalmış? Ziyanı yok, batmadılar ya!” demez miydi?

Ya da çok arzu eden Ekrem Bey seçime aday olup kazansaydı ne yapardı?

Herkes görüşmeye gitmesini beklerken o biletini alıp, kendine çok yakıştırdığı tatile çıkmaz mıydı?