Çok tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Üçüncü Dünya Savaşı başladı mı başlamadı mı bilen yok. Herkes birbirine soruyor bunu.
Güvenlik ve siyaset uzmanlarının açıklamalarına bakarsak, iki ihtimal var.
Evet, o korkulan savaş başladı. Çünkü savaşın şekli çoktan değişti. Böyle olur bu zamanın dünya savaşı.
Diğerleri ise karşı çıkıyor. Kimse o savaşı başlatamaz, böyle bir şeye cesaret edilemez. Hiç kimse o tehlikeyi göze alamaz.
Hâlbuki nükleer tehlikenin adını ananlar, gün aşırı tehdit savurmaktan çekinmez oldu.
Filistin’e Gazze’ye gidip oradakilere sorarsak, üçüncü ne ki! Bugünlerde yaşanan kim bilir kaçıncı savaş!
*
Yıllar önce orada İsrail’in toprakları azdı.
Sonradan insanları azdı. Azanları tutabilene aşk olsun.
Filistin ve İsrail’i yıllar itibariyle gösteren meşhur haritalara bakınca, adım adım nasıl ilerledikleri açıkça görülebiliyor.
İşgal ettikleri topraklardan geriye kalan kısım, küçük beneklerden ibaret.
Filistinlilere hayat hakkı tanımamak İsrail’in en temel ilkesi.
Orayı bütünüyle kendi renklerine boyadıkları, işgali tamamladıkları zaman orada duracaklar mı?
Asla. Yine yayılmaya devam edecekler. Nereye kadar gideceklerini gösteren hayali haritalar da gizli saklı değil. Nil nehrinden, Fırat nehrine kadar.
*
İsrail seferberlik ilan etti. 300 bin yedek asker silah başına çağrıldı.
Gazze bombalarla yıkılıyor, yerle bir ediliyor. İsrail hastanelere, ambulanslara saldırıyor.
Yasaklanmış olan fosfor bombası, misket bombası kullanmaktan çekinmiyor. Kimseye hesap vermeyeceğini, bunun bir bedeli olmayacağını düşündükleri belli.
2008’de de atmıştı o insanlık dışı bombaları. Kimse fatura kesmedi.
İsrail tarih boyunca BM kararlarına uymadı. Güvenlik Konseyi tarafından alınan kararların hiç birini tanımadı.
Yıllardır bir devlet gibi değil, işgalci terör örgütü gibi davranmaktan çekinmiyorlar.
*
Gazze’de elektrik ve suyu kesmenin bile sıradan, basit bir hareketmiş gibi karşılanması, soykırımın bir parçası. Çocuk, kadın, yaşlı demeden bombalaması, her saniye binaları yerle bir etmesini dünya ekrandan canlı yayında seyrediyor. Binlerce can kaybı, binlerce yaralı var.
Hamas kendi yaptıkları füzelerle İsrail’e saldırırken, demir kubbe sistemi o füzeleri havada imha ediyor. Başarı oranı yüzde doksan.
“Vurdu, vurdu, vurmadı...” diye uzman tespitlerine şahit olmaktayız. Havada füze tokuşturma oynar gibi bir hâl.
Çaresizlik kadar berbat bir durum yok.
Gıda ve ilaç konusunda da büyük sıkıntı başladı. İsrail, bombalardan kurtulup sağ kalabilenleri de İsrail aç ve susuz bırakarak yok etmek istiyor.
İslâm dünyasının bir araya gelemeyişi bu tablonun en acı tarafı.
*
Filistinlilerin Gazze’yi terk etmesini istiyorlar ama Gazze’nin 7 kapısı kapalı. Kıyı şeridi abluka altında. Denizden de bomba yağıyor. Kaçacak yer yok. Nereye nasıl gitsinler?
İsrailliler bilime çok önem verirler. Herhalde bir deneme yapma niyetindeler. “Kapılar kapalıyken kaçılabiliyor mu?” sorusuna cevap arıyor gibiler.
Deniz yolu kapalı. Kara yolları kapalı. Terk edip gitmek isteseler bile nereye gidecekler? Kanatlanıp uçsunlar mı?
*
Filistinliler ateşkese razı olduklarını beyan etti ama İsrail yanaşmıyor. Tamamen yok edene kadar soykırıma devam etme niyeti açık.
İki tarafla da görüşebilen ülke olarak Türkiye arabuluculuk görevini üstlenmeyi teklif ettiyse de bu aşamada kabul görmedi.
Karşısındakileri insan olarak görmeyen bir kafayla nasıl diyalog kurulabilir ki?
Kendilerini dünyanın jandarması zanneden ABD ise bölgeye uçak gemisi gönderiyor.
İsrail’e tam destek olmak için. Uçak gemisine orada niye ihtiyaç duyulsun ki? Belli ki hesap başka.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.