Baydın ya da Putin’in Roma’yı yakan Neron’dan geri kalır yanı var mı?

04:0025/03/2022, Cuma
G: 25/03/2022, Cuma
Mehmet Şeker

Savaş bir ayını doldurdu. Tam otuz gündür, dünyanın en büyük güçlerinden biri olan Rusya saldırıyor, Ukrayna halkı ordusuyla beraber ülkelerini savunuyor.Bir aydan biraz geriye gidelim ve o günlerde sorulan soruyu hatırlayalım.“Rusya, Ukrayna’ya saldırır mı?”Çoğunlukla “Hayır” diye cevap verilirdi.“17 milyon 100 bin kilometre kare toprağı olan dünyanın en geniş ülkesi Rusya niye saldırsın?”Sadece Baydın “Saldıracak” diye diretmekteydi.Putin onu haklı çıkardı.*Daha eskiye gidelim.Beş buçuk altı yıl

Savaş bir ayını doldurdu. Tam otuz gündür, dünyanın en büyük güçlerinden biri olan Rusya saldırıyor, Ukrayna halkı ordusuyla beraber ülkelerini savunuyor.

Bir aydan biraz geriye gidelim ve o günlerde sorulan soruyu hatırlayalım.

“Rusya, Ukrayna’ya saldırır mı?”

Çoğunlukla “Hayır” diye cevap verilirdi.

“17 milyon 100 bin kilometre kare toprağı olan dünyanın en geniş ülkesi Rusya niye saldırsın?”

Sadece Baydın “Saldıracak” diye diretmekteydi.

Putin onu haklı çıkardı.

*

Daha eskiye gidelim.

Beş buçuk altı yıl kadar öncesi.

Sahnede Putin, yanında küçük bir çocuk.

Putin elinde mikrofonla çocuğa yaklaşıp soruyor:

“Rusya’nın sınırları nerede bitiyor?”

Küçük çocuk kendinden emin.

İyi bildiği bir konuyla karşılaştığı için rahatlıkla verdiği cevap şöyle:

“Bering Boğazı ile ABD’ye kadar uzanıyor.”

Putin bunu beğenmiyor.

Diyor ki: “Rusya’nın sınırı yoktur.”

Salonda kaç yüz kişi varsa, hepsi sırıtarak alkışlıyor.

Şairin burada demek istediği gayet açık.

Ülkemizin sınırı yok demek, her tarafa saldırabiliriz demenin kibarcası.

*

Yeryüzünde herkesin bildiği bir sözdür:

Lâfla peynir gemisi yürümez.

Demirel tarzıyla ilave edelim; lâfla yoğurt gemisi de yürümez, süt gemisi de.

Binaenaleyh, lâfla hiçbir gemi yürümez.

Amma ve lâkin, diplomasi diye bir şey var.

Problemleri konuşarak halletmenin kısa söylenişidir.

İşin içine silahlar girerse, onun adı savaş oluveriyor.

Savaşı durdurmak için de konuşmak, lâf üretmek şart.

Brüksel’de NATO Liderler Zirvesi, bu maksatla toplandı.

NATO üyesi ülke liderlerinin birbirini özlediğinden değil.

*

Putin’in ordusu kof çıktı.

Generaller bile sapır sapır dökülüyor.

On bin dolar karşılığında, tankıyla teslim olan Rus askerleri gördük.

Helikopterle teslim olana 500 bin dolar, uçağıyla teslim olana bir milyon dolar ödül biçmişler.

Bugünlerde yenileri eklenir.

Savaşın ilk günlerinde daha ilginç sahneler vardı.

Yakıtı bittiği için karakolun önünde durup Ukrayna polisinden benzin isteyen Rus asker tank mı kullanıyordu, kamyon mu?

İşte on puanlık soru.

*

Putin nükleer silahlardan bahsetti.

Dışişleri Bakanı Lavrov da nükleeri hatırlattı.

Herkes birbirine soruyor şimdi.

“Nükleer savaş çıkar mı hakikaten?”

Öteki “Yok canım” diyor, “Niye çıksın? Biri düğmeye basarsa, anında karşı tarafın haberi oluyor. Hemen o da elindeki nükleer füzeleri ateşler.”

Cümle âlem biliyor ki nükleer savaş dünyanın sonu demek.

Binlerce füze var ellerinde.

Hipersonik denilen nükleer füzelerin saatteki hızı 12 bin kilometre imiş.

*

Baydın ya da Putin’in Roma’yı yakan Neron’dan geri kalır yanı var mı?

Bunlar daha mı az arızalı sanki?

“O Roma’yı yaktıysa, ben de dünyayı yakarım” demeyeceklerinin garantisi nedir?

Gerçi iftira olduğunu söyleyenler var.

Başkası yakmış da Neron’un üstüne atmış.

Ne fark eder?

Aynı durum burada da mümkün olabilir pekâlâ.

Yine de uzmanlar diyor ki ilk düğmeye basan bir nebze avantajlı olabilir.

“İlk düğme” denilince, aklımıza “yanlış iliklemek” geliyor ister istemez.

Baydın, Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağını bilmişti. Şu günlerde ise “Putin’in nükleer savaş başlatacağını” söylüyor.

Yine isabet ettirmemesini dileriz.

#ABD
#Rusya
#Putin
#Ukrayna