Abdüllatif Şener’i nasıl bilirdiniz?

04:0020/06/2023, Salı
G: 20/06/2023, Salı
Mehmet Şeker

Bir vakitler, sayın bakandı, başbakan yardımcısı idi. Bir ara cumhurbaşkanı adayı olması bile konuşuldu. Kısacası, bilinen bir isimdi. Zaman içinde, bilinmez bir cisim oldu. Şimdilerde düğünde halay çekerken görüyoruz. Onu da bilmiyor. Bilinmezlik tehlike barındırır. Yıldız gemisi Atılgan’ın komutanı Kaptan Körk bile korkar, kırk kilometreden görse. “Tanımlayamadığımız bir cisim yaklaşıyor kaptan. Ne yapalım?” “Canını seven kaçsın Mistır Spak. Hemen geminin rotasını değiştirelim, tam gaz topuklayalım.”

Bir vakitler, sayın bakandı, başbakan yardımcısı idi. Bir ara cumhurbaşkanı adayı olması bile konuşuldu.

Kısacası, bilinen bir isimdi.

Zaman içinde, bilinmez bir cisim oldu. Şimdilerde düğünde halay çekerken görüyoruz. Onu da bilmiyor.

Bilinmezlik tehlike barındırır.

Yıldız gemisi Atılgan’ın komutanı Kaptan Körk bile korkar, kırk kilometreden görse.

“Tanımlayamadığımız bir cisim yaklaşıyor kaptan. Ne yapalım?”

“Canını seven kaçsın Mistır Spak. Hemen geminin rotasını değiştirelim, tam gaz topuklayalım.”

Durumu nihayet fark eden Kemal Bey rotayı değiştirmeseydi, kurtulamazdı.

*

O muhterem zat nasıl vardı buraya?

Kendi sözleriyle, kendi davranışlarıyla. Kimse herhangi bir şeye zorlamadı. Üzerine uymayacak cinsten yapıştırmada bulunmadı. Muharrem İnce’ye yaptıkları gibi montajla falan uğraşan olmadı. Ne yaptıysa kendi yaptı.

Son numarası herkesi hayrete düşürdü.

CHP milletvekili sıfatı, üstünde -Önder Somer’deki ropdöşambır gibi- dururken, seçimin ilk turunda gitmiş CHP’nin adayı Kemal Bey’e değil de Sinan Oğan’a oy vermiş.

İkinci turda ise geçersiz oy kullanmış. Duyunca hayret ettik.

*

Öyle söyledi. Hepimiz inandık. Ne yaptıysa gizlemiyor, açıkça anlatıyor diye düşündük.

Sonra... Oy kullandığı sandıktan bir tane bile geçersiz oy çıkmadığı açıklandı.

Belgeyle konuşmayı sevenler tarafından sandık tutanağı yayınlandı, gördük.

Bir hayret daha.

*

Bunca yılın siyaset adamı geçersiz oy verdiğini söylerken, oy kullandığı sandıktan geçersiz oy çıkmaması garip.

Sandık görevlileri geçersiz pusulayı geçerli mi saydı?

Şener pusulayı geçersiz kılmayı mı başaramadı?

Yapılanla söylenilen uymuyor da olabilir.

*

Yalan mı, yanlış mı, aldatmaca mı, şaka mı, hepsi bir arada mı, ne olduğu belli değil.

Hayretler üstüne bir hayret daha eklendi.

Bu tabloya bakanlar arasında herhalde bir tek Cumhurbaşkanı Erdoğan hayret etmemiştir.

BABA-OĞUL

“Atam atam, sen kalk, o koltuğa ben yatam.”

“Sen zaten hep yatıyorsun.”

*

“Değişim de değişim... Açın değişimin önünü, ben genel başkan olayım.”

“Sen genel başkan adayı olursan, İstanbul’u kaybederiz.”

“Ben genel başkan olursam, İstanbul’u rahat kazanırız.”

Topun sahibi, takımı kurar. İstemediğini oyuna almaz, beğenmediğini oyundan atar. Kural budur.

YALANCI ANKETÇİLER

Kemal Bey’e kulak verelim: “Sadece biz değil, bütün anket firmaları yanıldı.”

Anket firmalarının yalancılıkları tescilli. Daha önce kaç defa yanlış sonuç bildirdiler. O yalanlara inandınız.

Doğru sonuç bulanlar da vardı. Onlardan uzak durup yalancıları yakın tutarsanız, daha çok yanılırsınız. Parti genel merkezinde yapılan anketleri getirip önünüze koyanlara artık itibar etmezsiniz herhalde.

HESAP UZMANI YA

“Ağır bir yenilgi tablosu değil bu. İki puan fark var.”

Nasıl iki puan? Erdoğan: 52,18, Kılıçdaroğlu: 47,82

Yuvarlayıp 48 desek bile arada dört puandan fazlası var.

HUKUK DA BİLMİYOR

CHP Genel Başkanlığı ile İstanbul Belediye Başkanlığını bir arada yürütebilir miyim diye ölçüp biçmekteymiş.

Kim? The İmamoğlu tabii, kim olacak.

*

Küçük bir çocuk vardı. Derslerde çok başarılıydı, kafası iyi çalışıyordu, notları hep yüksekti. Dedesi “Benim torunum doktor olacak” diye severdi. Annesiyle babası da hoşlanıyordu o ihtimalden. İsterse, kesin doktor olurdu.

Çocuk araç kullanmaya da bayılıyordu. Hele çöp kamyonlarını seyretmekten çok zevk alıyordu.

Çöp bidonlarına kancasını takıyor, yukarı kaldırıp silkeliyor, içindeki bütün çöpleri döküyor, sonra hepsini yutup sıkıştırıyor ve sonraki bidona geçiyordu. Kasası da çok değişik geliyordu çocuğa.

“Büyüyünce bunlardan kullanmak istiyorum” diyordu.

“Doktor olmayacak mıydın?” diye sordum. “Haa” dedi, “bir de o var. Olurum, ne var... Sabahtan öğlene kadar hastaları muayene ederim. Sonra eve gelir yemek yerim. Akşama kadar da çöp kamyonunu kullanırım.”

Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve ne oldu dersiniz?

Ne doktor, ne çöp kamyonu şoförü.

CEM UZAN

Aktif siyaseti bıraktığını açıklamış. Rahmetli Engin Ardıç olsaydı, “Bundan sonra pasif siyaset mi yapacakmış?” diye sorardı.

Komik ülkeyiz vallahi. Geçenlerde de cezaevindeki biri aktif siyaseti bıraktığını açıklamıştı. Gayet başarılıydı hâlbuki.

#Siyaset
#Politika
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Cem Uzan
#Mehmet Şeker