Ümmet mi, insanlık mı? Filistin’e kim çözüm bulacak?

04:0018/05/2021, Salı
G: 18/05/2021, Salı
Mehmet Acet

Son günlerde Filistin’de yaşanan saldırganlık ve vahşet çerçevesinde “ümmet” mi “insanlık” mı tartışması yaşanıyor.“Ümmet bizden adım atmamızı bekliyor” şeklindeki bazı ifadelere, “Ümmetten bir şey beklenmemeli, zira ümmet bölünmüş durumda. Üstelik İsrail’in yaptığı bir insanlık suçu, bu nedenle tüm dünyadan medet umulmalı, çağrı tüm dünyaya ve tüm insanlığa yapılmalı” şeklinde yorumlar yapılıyor.Aslında durum şöyle:Maalesef İsrail’in Filistin’e yönelik vahşetine pek çok ülke seyirci kalıyor.Her

Son günlerde Filistin’de yaşanan saldırganlık ve vahşet çerçevesinde “ümmet” mi “insanlık” mı tartışması yaşanıyor.

“Ümmet bizden adım atmamızı bekliyor” şeklindeki bazı ifadelere, “Ümmetten bir şey beklenmemeli, zira ümmet bölünmüş durumda. Üstelik İsrail’in yaptığı bir insanlık suçu, bu nedenle tüm dünyadan medet umulmalı, çağrı tüm dünyaya ve tüm insanlığa yapılmalı” şeklinde yorumlar yapılıyor.

Aslında durum şöyle:

Maalesef İsrail’in Filistin’e yönelik vahşetine pek çok ülke seyirci kalıyor.

Her zamanki gibi, en güçlü tepki gösteren ülke ise, Türkiye.

Hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu konuda yoğun mesai harcıyorlar, girişimlerde bulunuyorlar.

Önceki gün, İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısında Bakan Çavuşoğlu bir konuşma yaparak tüm katılımcıları adım atmaya davet etti.

Bakan Çavuşoğlu burada ümmet kelimesini kullandı. Bunda bir mantık var, zira toplantıya katılanların hepsi İslâm ülkesi.

Ümmet ibaresi dışında bir tanımlama kullanmak zaten mantıksız olur.

İyi niyetli iseniz, bunda yadırganacak bir şey görmezsiniz.

Ama maksadınız bağcı dövmek ise, o zaman söylenecek pek bir şey yoktur.

BAŞKA PLATFORMLARDA BU ÇAĞRILAR İNSANLIĞA YAPILIYOR

Bununla birlikte, tabiatıyla diğer uluslararası ve bölgesel forumlarda bu türden çağrılar, ümmete değil insanlığa yapılıyor.

Zaten Bakan Çavuşoğlu, Avrupalı ve diğer bakanlarla telefon konuşmalarında bu minvalde hareket ediyor.

Yani Türk dış politikası sadece ümmete veya İslâm toplumuna sıkışmış durumda değil.

Çağrı sadece İslâm ülkelerine gitmiyor.

Çağrı tüm insanlığa gidiyor.

HEDEF BM GENEL KURULU’NU HAREKETE GEÇİRMEK

Pazar günü BM Güvenlik Konseyi, Filistin gündemiyle toplandı.

Ancak ABD’nin isteksizliği burada bir kararın kabul edilmesini imkânsız kıldı. Güvenlik Konseyi bir basın açıklaması üzerinde bile mutabık kalmakta zorlandı. Şimdi hedef İİT ve Arap Ligi’nin de önerisiyle BM Genel Kurulu’nun bu hafta içinde toplanması.

Burada Türkiye de önemli bir rol oynuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Çavuşoğlu muhataplarını tek tek arayarak, BM’yi harekete geçirmeye çalışıyorlar.

Özetle, Filistin konusunun gündeme taşınması için Türkiye her türlü çabayı sarf ediyor.

Yeri geldiğinde çağrı ümmete, yeri geldiğinde insanlığa yapılıyor.

Bakan Çavuşoğlu da, üstlendiği makamın ve taşıdığı unvanın gerektirdiği diplomatik maharetle, kelimeleri, konuştuğu platforma göre isabetle seçerek, Filistin konusunu her platformda savunmayı sürdürüyor.

Ama maalesef, Filistin’de yaşanan bu vahşeti görmek istemeyen pusulası şaşmış çoğu Batılı ve sözde insan hakları ve demokrasi sevdalısı bazı ülkelerin inatçılığı nedeniyle uluslararası alanda istenilen adımlar atılamıyor.

#Ümmet
#İnsanlık
#Filistin
#İsrail