Bu konuyla ilgili olarak AK Parti’nin en üst karar mercii olan MYK’da sunumlar yapıldı, değerlendirmeler alındı ve hazırlıklar büyük ölçüde tamamlandı.
Önümüzdeki süreç içerisinde yeni anayasa metni gibi, seçim kanununda değişiklik öngören çalışma için de, AK Parti ile MHP’nin ortak bir müzakere yürütmesi bekleniyor.
AK Parti’nin çalışmasında iki başlık ön plana çıkmış durumda.
2-Seçim barajının düşürülmesi hususunda iki partide de olumlu yönde bir yaklaşım söz konusu. Yüzde 10 barajı düşürülecek ama 7 mi olacak 5 mi sorusu ise henüz kesinleşmiş değil. AK Parti’de ise, şu an için yüzde 5 fikri ön plana çıkmış durumda.
Cumhur İttifakı’nın ortakları arasında yürütülen bir çalışmadan söz etmekle birlikte, ittifak paydaşları arasında bir mutabakat sağlandıktan sonra, muhalefetin de kapısının çalınacağı kesin gibi.
Buradan muhalefet cephesinin seçim hazırlıklarına, daha doğrusu adaylık arayışları meselesine geçelim.
Malum, son haftalarda muhalefette yer alan partilerin Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ortak bir adayla yarışa katılıp katılamayacağı, ortak bir aday çıkarılacaksa bu ismin kim olacağına dair hararetli tartışmalar yapılıyor.
HDP’nin, Selahattin Demirtaş’ın İyi Parti’ye dönük salvoları unutulmuş değil.
Irkçılığa kadar varan suçlamalar olmuştu malum.
Peki CHP ve İyi Parti bu duruma karşı nasıl bir karşı tutumla cevap veriyorlar?
Karşılıklı güvensizlik duyguları ile birbirlerine muhtaç olmanın getirdiği çaresiz birliktelik halinin bir çarpışması gibi bir durum var ortada yani.
Muhalefet çevrelerinde yapılan tartışmalara bakıldığında, ilk turda herkes kendi adayıyla mı yarışacak? Yoksa ortak bir aday belirlenebilecek mi sorusuna dair tartışmaların ve arayışların halen devam ettiği görülüyor.
Son gelişmeler, ilk turda herkesin kendi adayıyla yarışa katılması seçeneğini güçlendirmiş durumda.
Son gelişmeler derken, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in elini açık ettiği son teklifinden söz ediyorum.
Ne demişti Akşener?
HDP ilk turda kendi adayını çıkarsın, biz kendi adayımızı (Millet İttifakı’nın paydaşları olarak) çıkaralım.
Bu süreçte elini hala kapalı tutan parti ise CHP.
Sorduğumuzda partinin yetkili isimleri, “Önce ilk tur için mi ikinci tur için mi bir ittifak olacak o bir belli olsun” cevabını veriyorlar.
Hem HDP’nin, hem de İyi Parti’nin ellerinde tuttukları kozları, önemsiz sayılamayacak olsa da, AK Parti’den sonra en fazla oy alan parti konumunda olduğu için CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun eğilimleri diğerlerinden daha fazla önem taşıyor.
Malum, muhalefetin adayları ile ilgili tartışmalar yürütülürken İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarının isimleri de sıkça zikrediliyor.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu aday olmayı çok istediğini çok belli ediyor.
Ankara’da Mansur Yavaş, ihtiyatlı bir tutum içinde.
Ancak her iki ismin adaylığının da önünde ciddi bir engel bulunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun Yavaş ve İmamoğlu’nun adaylıklarına soğuk bakıyor olması.
CHP liderinin bu görüşünü, kendi ağzından ilettiği bir kaynağım üzerinden bu köşede birkaç kere dillendirmiştim.
Kılıçdaroğlu, kapalı kapılar ardında dillendirdiği bu görüşünü geçtiğimiz günlerde ilk defa açıktan da zikretti.
İleride başka gelişmeler, başka telkinler olur bu görüşünü değiştirir mi bilinmez ama bu sözler, Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu ya da Yavaş’ın adaylığına şimdilik olumsuz baktığını göstermesi bakımından önem taşıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.