Milyarlarca dolar parayı bayılıp, Amerika’dan M-46, M-47; Almanya’dan Leopar tankı satın almamıza seslerini çıkarmıyorlar.
Ama kendi tankımızı üretmemiz için Katar sermayesinin devreye girmesinden huzursuz oluyorlar, kıyameti koparıyorlar.
Tuhaf bir ‘şovenizm’ dili var.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener, CHP’lilerle İYİ Partililer son günlerde birbiriyle yarışıyor bu konuda.
Yalan üstüne yalan, tezvirat üstüne tezvirat.
Siyasi hedeflerine ulaşmak için algıların olguların önüne geçmesine, yalanların doğruları gölgede bırakmasına umut bağlamış durumdalar sanki.
Malum, geçen hafta, bunun bir örneğini yaşamıştık.
Üniversite sınavı için ter dökecek olan milyonlarca öğrenci ve onların ailelerinin kafalarını karıştırmak, morallerini bozmak adına, son yılların en büyük yalan kampanyalarından biri, CHP yönetimi tarafından sürüme sokulmuştu.
Katarlı gençlere sınavsız üniversite şansı diye uydurulan bir haber, kaynağı tarafından özür dilenip kaldırılmasına rağmen, bu yalan kampanyası büyük bir iştahla sürdürüldü.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Sakarya Arifiye’deki Tank-Palet fabrikasındaydı.
Zamanlaması bakımından kuşkusuz dikkat çekici bir ziyaret oldu bu.
Erdoğan’ın Arifiye mesajlarından bazılarını aktaralım:
Görüldüğü üzere karşımızda kendisini tekrar eden bir zihniyet var.
Ülkenin değerlerinin Katalılara peşkeş çekildiği suçlamasının bir karşılığının olmadığını gösteren bazı veriler paylaşalım:
Türkiye’ye 2003 ila 2020 arasında toplam 165 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi olmuş.
Bu yatırımların takriben 3’te birini Hollanda, ABD ve İngiltere’den şirketler oluşturmuş.
Doğrudan yabancı sermaye anlamında ilk on ülke arasında Lüksemburg, İspanya, Belçika, Fransa ve Azerbaycan gibi ülkeler yer almasına rağmen Katar, 2,7 milyar dolarlık yatırımlar ancak 17’inci sırada kendisine yer bulabilmiş.
Ama keşke, bu yatırımlar daha fazla artsa, Katar gibi sadece çıkar odaklı değil, dostane duygularla Türkiye’ye yatırım yapan ülkelerin sayısı ve yatırımları çoğalsa.
Bunun niçin söylüyoruz?
Ekonomiye dönük ne zaman bir güven sorunu ortaya çıksa, batıdan gelen sıcak para ülkeden kolayca çıkış yapıyor.
Katar sermayesi ise, zor zamanlarda Türkiye ekonomisinin yanında durmaktan vaz geçmiyor.
Niçin?
Türkiye’ye ve özel olarak Türkiye’deki Erdoğan yönetimine duyulan sempati nedeniyle bu böyle oluyor.
Bu sempatinin nedenini de Katar Emiri Temim, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a telefon görüşmesinde anlatmıştı.
Ne demişti?
Kılıçdaroğlu’nun Katar’dan bu kadar nefret etmesinin bir gerekçesi de Katar Emiri’nin bu yaklaşımı olmalı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.