Başkent Ankara’nın perde arkası gündeminde pazarlıkları yürümekte olan önemli bir konu var.Hakimler Savcılar Kurulu (HSK)’nun yeni üyelerinin nasıl belirleneceği konusu.Meclis, en geç 7 Haziran’a kadar HSK’nın 7 yeni üyesini belirlemek zorunda.Yani önümüzde 5 haftalık bir süre var.Günün sonunda Meclis’te temsil edilen siyasi partiler arasında bir uzlaşma çıkıp çıkmayacağını hep birlikte göreceğiz.HSK, yargı mekanizmasının en önemli ayağını oluşturuyor.On yıllar boyu yargıyı‘ele geçirilecek bir mevzi’olarak
Başkent Ankara’nın perde arkası gündeminde pazarlıkları yürümekte olan önemli bir konu var.
Hakimler Savcılar Kurulu (HSK)’nun yeni üyelerinin nasıl belirleneceği konusu.
Meclis, en geç 7 Haziran’a kadar HSK’nın 7 yeni üyesini belirlemek zorunda.
Yani önümüzde 5 haftalık bir süre var.
Günün sonunda Meclis’te temsil edilen siyasi partiler arasında bir uzlaşma çıkıp çıkmayacağını hep birlikte göreceğiz.
HSK, yargı mekanizmasının en önemli ayağını oluşturuyor.
On yıllar boyu yargıyı
‘ele geçirilecek bir mevzi’
olarak gören ve
‘silah’
olarak kullanan vesayet çevreleri, eski adı
‘HSYK’
olan bu kurumu da elverişli bir araç olarak gördüler.
2010 ila 2014 arasında FETÖ’cüler, HSYK’daki çoğunluğu ellerinde tutarak yargıyı bu niyetle araçsallaştırdılar.
Ama onlardan önce de durum çok farklı değildi.
28 Şubat sürecinin aktörleri bile, istenilen neticeyi alma anlamında en işlevsel araç olarak gördükleri için, yargıyı kendi gündemlerine uygun şekilde kullanmaktan geri durmadılar.
Değilse, dönemin yüksek yargı temsilcileri, brifing almak için o dönemin muktedirlerinin ayağına koştur koştur ne diye gitmiş olsunlardı ki?
Hakimler Savcılar Kurulu’nun üyeleri kim ya da kimler tarafından seçilmeli sorusu Ankara’da uzun yıllar boyu tartışıldı.
Bu tartışmaların bir devamı olarak, hem 2010, hem de 2017’de yapılan halk oylamasının metni hazırlanırken, bu kurulun üyelerinin seçiminde, millet iradesinin, bu iradeyi temsilen de siyasetin söz sahibi olması fikri üzerinden hareket edildi.
Kurulun şimdiki yapısına baktığımızda, üyelerin 4’ünün Cumhurbaşkanı, 7’sinin ise TBMM tarafından 4 yıllığına görev yapmak üzere seçimi söz konusu.
Adalet Bakanı ve Yardımcısı da doğal üye olarak görev yapıyor.
GÖZLER İKTİDAR VE MUHALEFET ARASINDA YAPILAN GÖRÜŞMELERDE
HSK, geniş yetkileri olan bir kurul.
Birinci derece mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların atamalarından terfilerine, ihraçlarına kadar bir dizi alanda yetki kullanıyor.
Danıştay ve Yargıtay’ın üyeleri bu kurulda belirleniyor.
Bu da demek oluyor ki HSK, adalet sisteminin en önemli ve en güçlü mekanizması.
Başta dediğimiz gibi Meclis tarafından 7 Haziran’a kadar HSK’nın 7 yeni üyesi belirlenecek.
Kural gereği, mevcut üyelerin görev sürelerinin dolacağı tarih olan 7 Haziran’dan iki ay önce yani, 7 Nisan’da bu seçim süreci başladı.
22 Nisan’da da üyelik başvuruları tamamlandı.
Devamında Meclis Başkanlığı’na yapılan bu başvurular, TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden oluşan Karma Komisyon’un önüne geldi.
2017’de halk oylamasından geçen Anayasa metnine göre, 7 yeni HSK üyesinin seçimi için 5’te 3 çoğunluk gerekiyor.
Yani 360 milletvekilinin oyuna ulaşmak gerekiyor.
Bu çoğunluğa mevcut ittifaklarla ulaşmak mümkün olmadığı için, partiler arası müzakereler/pazarlıklar kaçınılmaz hale geliyor.
AK PARTİ 2 ÜYE ÖNERDİ MUHALEFET 3 OLSUN DİYOR
Şimdi gelelim bu müzakerelerin çerçevesine.
AK Parti adına bu pazarlıkları kısa bir süre önce Meclis Grup Başkanvekilliği görevine yeniden getirilen Mustafa Elitaş yürütüyor.
Elitaş’ın eskiden beri muhalefetle iyi bir diyalog içinde olduğu bilinir.
Aynı zamanda iyi bir müzakerecidir kendisi.
AK Parti çevrelerinden aldığım izlenimlere göre, İYİ Parti ve CHP yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, bu iki partiye birer üye belirleme teklifi sunulmuş durumda.
Bir üye CHP seçsin, bir üye İYİ Parti şeklinde bir formül bu.
Buna karşı bu iki parti kendilerine 3 üyeyi belirleme hakkının verilmesini istiyor.
AK Parti çevrelerinde, CHP ve İYİ Parti’nin istediği üçüncü üyenin HDP’ye tahsis edilebileceği yönünde bir görüş serdediliyor.
Bu müzakerelerde görev alan CHP yetkililerinin de nabzını yokladım.
Uzlaşma niyetiyle hareket ettiklerini, Meclis aritmetiğine uygun bir formülle sonuca ulaşabileceklerini dile getiriyorlar.
CHP’nin uzlaşma niyetiyle hareket ettiği görüşünü AK Parti çevrelerinden de dinledim.
Buna karşın, ilginç bir şekilde işi yokuşa süren tarafın İYİ Parti cephesi olduğu yönünde bir görüş serdedildiğine şahit oldum.
HSK üyelerinin seçimiyle ilgili yaygın görüş, Meclis’te partiler arasında bir uzlaşma sağlanamaması halinde, seçimlerin kuraya kalacağı yönünde.
Ancak, AK Parti çevrelerinde, 7 üyenin tamamının kuraya kalmadan Cumhur İttifakı tarafından seçilebilmesine imkân veren bir formülden de söz ediliyor.
Konuştuğum AK Partili isimlerden biri,
“Böyle bir seçenek de var ama biz yine de uzlaşmayla sonuca gitmek istiyoruz”
şeklinde bir görüş beyanında bulundu.
Bakalım nasıl olacak.
Bu kritik sürecin nasıl tamamlanacağını merakla bekliyoruz.
#HSK
#Uzlaşma
#AK Parti
#Cumhur İttifakı
#Cumhurbaşkanı
#TBMM
