Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün partisinin grup toplantısında verdiği mesajlar, ileride yine tarihiyle hatırlanmayı hak edecek türdendi.
Özellikle Suriye’ye yeni harekat ve Yunanistan bağlamındaki açıklamalar için bunu söylemek mümkün.
Açıklamaların netliği, Erdoğan’ın daha önce ifade ettiği gibi, hazırlıkların tamamlanmasıyla düğmeye basılacağına delalet ediyor.
Şu bilgiyi de not edelim:
Demek ki, ABD makamlarından Ankara’ya gelen baskılar ve Pantagon ile Dışişleri Bakanlığı Sözcüleri üzerinden tekrar tekrar yapılan sözlü itiraz açıklamaları da, harekatın başlatılması yönündeki kararlılığı değiştirmemiş.
Zaten yakın tarihimiz, geride kalan 7-8 yıllık dönem, Suriye’nin kuzeyinden gelen terör tehdidine müdahalede ne kadar gecikilirse, o tehdidin o ölçüde arttığını gösteren örneklerle dolu.
Örneğin, 2013-2014’te şartlar çok daha elverişli iken harekete geçilmiş olsaydı, oradaki tehlikenin sonradan nasıl büyüdüğünü görmemiş olacaktık.
Şartlar ve zemin oluştuğunda, gelen baskılara yahut, oyalama çabalarına prim verilmeden harekete geçilmesinin nedeni de, böyle bir acı tecrübenin ‘ayn-el yakin’ tecrübe edilmiş olması.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşmasında Yunanistan’la ilgili söyledikleri de bir hayli dikkat çekiciydi.
Sonra da, bunun gerekçelerine dair sözler sarf etti:
Evet, mümkün.
Yunanistan’ın Türkiye ile ilgili tutumunu olabilecek en iyi şekilde anlatmak/özetlemek için bir teşbih yapacağım.
Kulağa çok hoş gelmeyecek belki ama daha iyi bir benzetme de aklıma gelmiyor.
Şöyle:
Daha önce bir Yunanistan uzmanı akademisyenden alıntılayarak iki kere daha yazmıştım:
Yunanistan’da en tepeden en aşağıya kadar herkesin ortak bir Türkiye fobisi vardır.
Sözün burasında küçük bir anekdot paylaşayım.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bundan bir süre önce önemli bir Batı Avrupa ülkesinin Savunma Bakanı’yla görüşürken şöyle bir şey oluyor:
Görüşmenin bir yerinde ilgili Bakan, Türkiye’yi ‘yayılmacı bir politika’ izlemekle suçlayan cümleler sarf ediyor.
Bu türden bir suçlamaya karşı önceden hazırlıklı olan Akar, yanında bulunan kurmaylarından hemen bir harita getirmelerini istiyor.
Harita, son 200 yıl içerisinde Yunanistan’ın nasıl bir yayılmacılık sergilediğini, topraklarını Anadolu’ya doğru nasıl genişlettiğini ortaya koyunca, diğer bakanın yüzü kızarıyor, kem küm ederek konuyu değiştiriyor.
Bakan Akar, Yunanistan’la ilgili konuşurken, bu ülkenin ekonomisinin nasıl bir batakta olduğuna, buna rağmen bazı ülkelerin kışkırtmasıyla Türkiye’ye karşı silahlanma yarışına girdiğine, bu tür girişimlerle Türkiye’ye karşı üstünlük sağlayamayacaklarına, matematik hesaplarının ve tarihin ortada olduğuna atıflar yapıyor.
Erdoğan’ın, Miçotakis’in Türkiye ile araya başkalarını katmadan konuşma yerine, burada böyle başka yerde ‘uçan/kaçan’ tarzda hareket etmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği belli oluyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.