Beklenen görüşme önceki akşam gerçekleşti.
Kasım’da seçimleri kazanan, 20 Ocak’ta Beyaz Saray mesaisine başlayan ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan NATO zirvesinin yapıldığı Brüksel’de bir araya geldi.
Yaklaşık bir buçuk saatlik buluşmanın ilk yarısı baş başa, kalan kısmı heyetler arasında geçti.
Bunlara basına, yani kamuoyuna dönük olarak yapılan açıklamalardı.
Bir de görüşmelerin dışarı yansımayan içeriği ve perde arkası var.
Öncelikle şu bilgiyi aktaralım:
Türk tarafı, görüşmeye olumlu anlamlar yükleyerek, olabilecek en ideal sonucun elde edildiğini düşünüyor.
Görüşmenin içeriğinden haberdar olan çevrelerce, 5 maddeden oluşan değerlendirmeler yapılıyor.
Buna göre;
dile getiriliyor.
Bu başlıkları bardağın dolu tarafını yansıtan başlıklar olarak görmekle birlikte, önemli kazanımlar olduğunun da altını çizmekte fayda var.
Demek ki bunun karşılığı Brüksel’de alınmış oldu.
ABD makamlarının Türkiye’nin Libya’daki pozisyonunu kabullenmiş olmaları bu anlamda önemli bir haber.
Karabağ’la ilgili Fransa başta olmak üzere Avrupa’dan gelen kimi tepkilere karşın, ABD cephesince bir sorun çıkarılmaması da önem taşıyor.
Dikkat edildiyse bu iki başlık, Türkiye’nin son 2 yılda yaptığı dış politika hamlelerinin iki önemli ayağını oluşturuyor.
Bu anlamda, ABD’den bu iki konuda itiraz seslerinin yükselmemesi, atılan adımların yerleşik hale gelmesine imkân sağlayabilir.
Bu ifade ile neyin kast edildiğine dair soruma bir cevap alamadım.
Bir tahmin yürütmek gerekirse, buradaki kastın, Ankara’nın en fazla baskıya maruz kaldığı S-400 meselesi olduğu düşünülebilir.
Malum olunduğu üzere, Caatsa yaptırımları devrede ancak, mevcut durumun korunması derken, yeni bir yaptırımın gündemde olmadığına vurgu yapılıyor olabilir.
Daha önce Erdoğan-Biden görüşmesinin ön hazırlıkları için Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sherman, Türkiye’ye S-400 sisteminden vazgeçme çağrısında bulunmuştu.
Ancak bu türden çağrıları, yeni bir yaptırımın ayak sesleri olarak yorumlamak yerine, şu an uygulanmakta olan yaptırımın kaldırılması için öne sürülen bir şart olarak değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır.
Demek ki bir geri adım yok.
O halde, bu görüşmenin bir çıktısı olarak şöyle bir hüküm verilebilir:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.