İşçi ve işveren temsilcilerinin pazarlık için oturduğu masadan tartışmaların, gerilimin eksik olmamasına alışkınız ama herkesin mutlu olarak o masadan kalkmasını yenilerde görmeye başladık.
Güzel bir şaşkınlık hali bu tabi.
Perşembe günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın asgari ücret açıklamasını yaptığı toplantıda herkesin yüzü gülüyordu.
İşçi temsilcisinin de, işveren temsilcisinin de.
Bu tablonun bu şekilde oluşmasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in katkısını da özellikle zikretmek gerekir.
Kendisinin başkanlık ettiği temmuz ayındaki toplu sözleşme görüşmelerinde de benzer bir uzlaşma tablosu ortaya çıkmış, o görüşmeler de, gerilimsiz bir atmosferde uzlaşmayla tamamlanmıştı.
Asgari ücretin belirlenmesinde, hükümet ve işveren kesiminin çalışanlar lehine gösterdiği fedakârlık ve pozitif katkısı ayrıca üzerinde durmaya değer bir husus.
Hükümet, çalışan başına 450 liralık vergiden vazgeçerek işverenlerin elini rahatlattı.
Bu tutum, hem tırmanışa geçebilecek kayıt dışı riskini frenledi, hem de patronların yükünü hafifleterek istihdam üzerinde oluşabilecek baskıyı azaltmış oldu.
Asgari ücret görüşmelerinin bu şekilde uzlaşmayla sonuçlanmasının, herkesin yüzünün gülerek masadan kalkmasının nedenlerine gelince;
Hiç kuşkusuz böyle bir tablonun ortaya çıkmasının arka planında, reel sektörün 2021 yılını başarılı bir şekilde geçirmesinin rolü büyük.
Bazı örnekler verelim:
Bu rakamları verdikten sonra, asgari ücret masasında yüzlerin neden güldüğü daha iyi anlaşılabilir.
İyi bir yıl geçirmenin katkısıyla işleri iyi giden işveren daha fazla para kazandığı için, çalışanları lehinde daha fazla fedakârlık gösterdi, asgari ücreti güler yüzle karşılayabildi.
Hükümet temsilcileri, bu canlılık sayesinde daha fazla vergi geldiği için, doğalgaz, elektrik, akaryakıtta maliyetlerin önemli bir kısmını halka yansıtmama, asgari ücrette vergiden vazgeçme gibi kararları daha rahat alabildi.
Bununla birlikte bardağın boş tarafını da ihmal etme lüksümüz bulunmuyor.
Bardağın boş tarafı dediğimiz tarafta, malum olduğu üzere kur atakları ve bunun büyüttüğü enflasyon sorunu var ne yazık ki.
Merkez Bankası dün piyasadaki olağandışı oynaklığa 5’inci kez müdahalede bulundu.
Ancak, daha önceki müdahalelerde olduğu gibi istenilen sonucun alındığı söylenemez.
Kur atakları, şimdilik enflasyon olarak, hayat pahalılığı olarak hayatımıza yansıyor.
Hükümet, asgari ücret örneğinde olduğu gibi, enerji maliyetlerinin büyük bölümünü faturalara yansıtmama kararlarında olduğu gibi, halkı enflasyona ezdirmemek için ciddi hamleler yapıyor.
Ancak, şurası bir gerçek ki, kur ataklarının sürmesi, yukarıda örneklerini verdiğimiz pozitif kazanımları da tehlikeye sokabilir.
Yeni ekonomik modelin dinamosu olarak zikredilen daha fazla üretim, daha fazla yatırım, daha fazla istihdam, daha fazla ihracat hedefi bu ataklar yüzünden hasar görebilir.
O nedenle, özellikle Merkez Bankası’nın döviz satışı dışında, piyasaya güven telkin edecek bir duruş sergilemesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunuyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.