Biraz telaş havası, biraz kenetlenme arayışı…
Metnin oluşturulması ve yayınlanması sürecinde de ilginç yazışmalar oluyor.
Bunları yapanlar, Donanma Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı yapmış kişiler.
Belli ki, 28 Şubat atmosferinden hâlâ kurtulamamışlar.
Hemen hemen hepsinin Deniz Kuvvetleri’ndeki görevlerinin, 28 Şubat dönemlerine uzanması, bu fikri destekliyor.
Emekli amiraller bildirisiyle ilgili ilk etapta 14 kişinin ifadelerine başvurulmuş, bu kişilere ait dijital veriler incelenmişti.
Elde edilen veriler üzerine ikinci adım dün atıldı.
Soruşturma kapsamında 6’sı emekli amiral, 1’i general 7 kişinin evinde arama yapıldı, aynı zamanda bu kişiler ifadeye çağrıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz tarafından titizlikle yürütülen soruşturmada, yayınlanan bildirinin hazırlık aşaması, oluşturulma şekli, başka bağlantıların olup olmadığı, bildirinin ortaya çıkış süreci, amirallerin yüz yüze toplantı yapıp yapmadıkları, bildiriyi kimlerin organize ettiği gibi başlıklar/sorular üzerinden ilerleniyor.
İlk gözaltılar, soruşturmanın devamına dönük kıymetli verilerin elde edilmesini sağladı.
Örneğin, Emekli Amiral Ergün Mengi’nin üstlendiği rolün afişe olması.
Mengi, o mesajda şöyle diyordu:
Dün, evinde arama yapılmasına karar verilen amirallerin yanısıra, listede bir de emekli bir generalin ismi yer alıyordu.
Ekipler, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan’ın evinde arama yaptı.
Çalışkan’ın bildiriye katkı verdiğine dair şu an için elde bir kanıt olmasa da, imzacı amiraller arasında irtibatlı olduğu kişiler bulunuyor. Onunla da, bir takım yazışmalar yapılmış, bilgilendirilmelerde bulunulmuş.
Yani bir paslaşma olmuş.
Evinde arama yapılmasına karar verilmesinin en temel gerekçesi ise, akıllardaki bir büyük soru ile alâkalı.
Acaba, bu bildirinin hazırlanması sadece emekli amirallerle mi sınırlı? Yoksa işin içinde emekli havacılar, karacılar da var mı?
Emekli subayları temsil eden bir dernek olan TESUD’un başkanı, bildirinin yayınlanmasından sonra bildiriyi kınamaktan özenle kaçınmıştı.
Üstüne, bu yönde çıkan haberleri de yalanlamıştı.
Kendisine ait dijital veriler incelendikten sonra, yeni kanıtlara ulaşılması halinde, soruşturmanın daha da derinleşeceğini söylemek mümkün.
Soruşturma kapsamında cevabı en çok merak edilen, en kritik soru şu:
Bildirinin hazırlanması, organizasyonu sırasında emekli amirallerin yanı sıra, halen görevde bulunan muvazzaf askerlerden de görev alanlar oldu mu?
Bu anlamda henüz bir kanıt elde edilebilmiş değil.
Ancak, bu soru üzerinden titizlikle iz sürüldüğünü söyleyebilirim.
O durumda, suç vasfının değişme ihtimali de bulunuyor.
Hâlbuki tahliye edilen amiraller için bulundukları ilden dışarı çıkmamaları ve adli kontrollü kelepçe uygulamasına tabi tutulmaları yönünde kararlar verilmesi, sürecin ciddiyetle ve kararlılıkla yürütüldüğüne dair yeterince fikir veriyordu.
Diğer yandan meselenin yeterince üzerine gidilmediği yönündeki kuşkulara yer olmadığı da, dünkü gelişmelerle netleşmiş oldu.
Belli ki, gittiği yere kadar gidilecek, derinleştiği kadar derinleşilecek ama eş zamanlı olarak hukukun çizdiği sınırlar zorlanmadan hareket edilecek.
Doğru olan, ideal olan da bu değil mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.