Aslında çıkış noktamız Netanyahu’nun bir sözüdür.
Şöyle demişti:
“Barışın genişletilmesinin önündeki en büyük engel bugün çevremizdeki ülkelerin liderleri değildir. Bu engel, Arap sokağındaki kamuoyundan kaynaklanıyor.” (22.11.2017)
‘Barış’ dediği Kudüs’ün işgal edilmesi, ‘Arap sokağı’ dediği, Kudüs’ün işgaline karşı direnen sivil Müslümanlar, ‘lider’ dediği de kukla, kifayetsiz muhteris yöneticilerdir.
Zaten İslam dünyasının birleşmesinin önündeki engel de, Netanyahu’nun memnun olduğu rejimlerin liderlerden kaynaklanıyor.
Çünkü bu yozlaşmış rejimlerin liderleri, gizliden İsrail ile görüşüp ortak hareket ediyorlar. Netanyahu bunu da açıkladı aynı gün:
“Bizim birçok Müslüman ve Arap ülkesiyle kısmen gizli bağlantılarımız var ve genellikle bu bağlantıdan utanan biz değiliz. Bu ilişkilerin gizli tutulmasını isteyen karşı taraflar. Bizim için sorun değil, ancak karşı tarafın isteğine saygı gösteriyoruz. Bu nedenle gizli tutuyoruz.”
Bu nedenlerden dolayı Müslüman devletlerin Kudüs konusunda bir araya gelmesinin önündeki asıl engelin bizatihi o devletlerin rejimleri olduğu gerçeğini kabul edelim ve beyhude bir bekleyişe girmeyelim.
Netanyahu’nın şikayet ettiği ve aslında Kudüs’ü ayakta tutan, İsrail’in huzurunu kaçıran şey, bizim yoğunlaşmamış gerek konu.
Sokaktaki insan.
Yani yozlaşmış kukla rejimlerin kararlarına direnecek olan siviller, bizim asıl çalışma alnımız olmalı.
‘Birleşmiş Müslüman Milletler’ kavramı bu nedenle ortaya atıldı.
Belki de öfkemizi daha arttıracak konu şudur: İslam ülkelerinde kukla rejimler, özgür fikir üretimini, farklı düşünceleri, bilimsel gelişmeleri, teknolojik yenilikleri ve ekonomik bağımsızlıkları kendi kontrollerinde tutmak istediğinden, Müslüman toplumlarda gelişme istenildiği düzeyde olmadı.
Ancak yine de İslam dünyasının dört bir yanında yaşayan, tüm bunlara itiraz eden, erdem sahibi, dirençli Müslümanlar var.
Bunlar kanaat önderleri, karar alıcı, kamuoyu oluşturucu kişilerdir. İşte asıl bir araya gelmesi gereken, ortak noktalarda buluşması gereken insanlar bunlardır. Bunlar toplumun geri kalanını etkileyebilirler.
İslam dünyasında teknoloji ve iletişim aracılığı ile ayrım yapmadan kanaatleri etkileyecek Müslümanları ortak bir zeminde buluşturmak, dayanışma içine sokmak ve ortak bilinç oluşturmak için bir adım atmak zorundayız. Bu konu devletlerle olmuyor anlayalım artık.
Ortak noktamız Kudüs’tür. Kudüs bağımsız olana kadar ihtilaflı her konuyu erteleyelim.
Savaş, çatışma, terör, ırkçılık, cehalet, sefalet, açlık, yozlaşma, ahlaki çöküntü gibi her konuda Müslüman topluma bilinç kazandıracak fikir üretmek, içerik geliştirmek, eğitim vermek online olarak mümkün değil mi?
Batılı ülkelerin tekeline, totaliter rejimlerin kontrolüne karşı, Müslüman toplumların haber/bilgi alma özgürlüğünü sağlayacak bağımsız, çok dilli online haber/iletişim/eğitim ağlarından bahsediyorum.
Devlet ve hükümetlerin kontörlüne girmeden bağımsız, sivil, Müslüman, özgürlükçü, taassup ve şiddet karşıtı yeni nesillerle yapacağız bunları. Legal, şeffaf ve denetlenebilir sistemler kurmalıyız. Kudüs özgür olana kadar hiçbir ayrılığın konuşulmayacağı, tartışılmayacağı online platformlarda, İslam dünyasının birliğini sağlamalıyız.
‘Müslüman devletler birleşmezse, Müslüman milletler birleşir’ dediğim budur.
Bunu siviller yapabilir. Bunu köhnemiş rejimler, çürümüş devletler, yozlaşmış hükümetler yapamaz.
İnternet, Müslümanların arasındaki suni sınırları ortadan kaldırdı. Bize özgür bir alan açtı. O zaman orada buluşup, orada bir araya gelip tartışabilir, yeni fikirler üretebilir, manifestolar hazırlayabiliriz.
Teröre bulaşmadan, fikirlerin, dayanışmanın ve direnişin olduğu bir sokak gücü Netanyahu’nun en çok korktuğu güçtür.
Çünkü İslam birliğini sağlamış bu güç, kukla rejimleri de, dünyayı da etkileyebilecek bir potansiyele sahiptir.
NOT:
‘Birleşmiş Müslüman Milletler’ için online platformlar kurma fikri, uzun süreden beri üzerinde çalışılan bir projedir. Bu konu çeşitli sivil toplum örgütleri, üniversiteler, düşünce kuruluşları, teknoloji şirketleri ve medya temsilcileri arasında görüşülmüştür. Bağımsız finans kaynakları bulunduğu takdirde hayata geçirilecek bir aşamadadır.
Ancak cami yaptırmak için her türlü fedakarlığı yapan iş adamlarımız, bir düşünce kuruluşu ya da online platformlar için nedense aynı cömertlikte değildir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.