İki açıklama var. Biri Muharrem İnce, diğeri MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’dan. Bu iki açıklama, yeni sistemin bize neleri getirip, neleri götüreceği sorusunu yeniden sormamıza neden oldu.
Benim tezim, yeni siyasi ve yönetim biçiminin nasıl bir etki yaratacağını tam olarak bilemediğimiz yönündedir. Tıpkı 1946’de ilk defa çok partili sisteme geçerken oy kullanan vatandaşların durumuna benziyoruz. Yeni bir sisteme geçiyor ama sonrası nasıl olacak, bilmiyorlardı. Bizim de gelecekte nasıl bir siteme etki edeceğimizi çok kestirdiğimizi düşünmüyorum.
Başta bahsettiğim iki açıklama da kafamızın daha çok karışmasına ve sistemi daha derinlikli tartışmamızı teşvik ediyor.
Celal Adan şöyle diyor:
“Türkiye artık MHP’siz yönetilemez. 24 Haziran’daki seçimlerden sonra Cumhur İttifakı kazanacak ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği gibi Türkiye devletini ve yönetimini Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi kadroları yönetecektir.”
Muharrem İnce’nin açıklaması:
“Yardımcılık teklif ederlerse, kazanırlarsa kabul ederim. Ben kazanırsam onlara (Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu) yardımcılık teklifinde bulunacağım.”
Her iki açıklama da koalisyon anlamına geliyor. Peki bu sistemi, yönetimde istikrarı sağlamak için getirmemiş miydik? Koalisyonları ortadan kaldırmak, çok başlılığı bitirmek, tek bir yönetim ekibiyle iş başına gelmek için kabul etmemiş miydik?
Evet. Şahsen ben her kanalda bunu savundum. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu savundu.
O zaman CHP ve MHP yöneticilerinin bu açıklamaları ne anlama geliyor?
Her iki parti yeni sistemi ya anlamadı ya yanlış anladı ya da yeni sistemin bizi istemediğimiz halde sürükleyeceği bir mecradan bahsediyorlar.
Bizi koalisyon iktidarına götürüyor bu iki parti. O zaman eski sistemi neden kaldırdık? Hatta eski sistem daha güzeldi diyebiliriz bu durumda. En azından % 35 ile tek başına iktidar olabiliyordu bir parti. Şimdi % 51 ile tek başına iktidar olamayacak bir durum mu ortaya çıkıyor?
MHP ve CHP’nin bu açıklamalarına rağmen, AK Parti yöneticilerinden bugüne kadar seçim sonrası iktidarı MHP ya da başka bir siyasi partiyle paylaşacaklarına dair bir açıklama olmadı. Erdoğan her zaman ve her yerde koalisyonların ülkeye zarar verdiğini ve sağlıklı bir yönetim biçimi olmadığını açıkladı hep.
AK Parti yöneticilerinin, MHP ile Cumhur İttifakı’nın sadece bu seçimlerle sınırlı olmadığını, ileri tarihlerde de bu ittifakın süreceğini söyleyen açıklamaları olmuştu. Ancak kimse bunu iktidar ortaklığı şeklinde anlamamıştı. Bu nedenle MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın açıklamaları dikkat çekici, biraz da kafa karıştırıcı.
Bir yıldır yeni sistemin getireceği en önemli sorunun parlamento aritmetiği olacağını yazıyorum, söylüyorum. O zamanlar bana karşı çıkanlar, şimdi parlamento aritmetiğinin kıymetini anladılar, her yerde anlatıyorlar.
Cumhurbaşkanı ile Meclis arasındaki uyum, istikrarlı bir yönetim için şart. Hadi CHP tek başına Cumhurbaşkanlığı’nı alamadığı için başka partilerle koalisyon anlamına gelecek açıklamalar yapıyor.
Ancak AK Parti tek başına iktidara taliptir. Bugüne kadarki başarısı da koalisyon değil, tek başına iktidar olmasından gelir. Koalisyon anlamına gelecek açıklamalar, milletin kafasını karıştırır. Belki bunu düzeltecek açıklamalar yapmaya ihtiyaç olabilir.
Milletimiz Pazar günü kararını verecek. Benim temennim, Cumhurbaşkanı ile Meclis arasında uyumu, istikrarı ve iş birliğini sağlayacak bir sonuç çıkmasıdır. Her iki konuda en güçlü aday AK Parti’dir.
Milletten başka kimsenin de himmetine ihtiyacı yoktur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.