Artık başka konular konuşabilir miyiz?

Bir beka sorunu haline gelen seçimler bittiğine göre, Cumhurbaşkanımız olarak Erdoğan görevi sürdüreceğine göre, artık başka konular konuşsak biraz da diyorum.

Seçim sürecinde ertelediğimiz, konuşamadığımız ama konuşmamızın ülkenin faydasına olacak konulardan bahsediyorum.

Hem biz yazarlar olarak hem de siz okurlar olarak, en azından bu konulara eğilsek kötü mü olur?

Seçimler gergin geçer, doğasında var. Ancak her şey geride kaldı artık. Millet kararını verdiğine göre, bunu kabullenmek ve gereğini yapmak icap eder.

Şimdi son 6 yılımız zaten gerilimlerle dolu geçmişti, bir de seçim üzerine eklendi iyice gerilip defe döndük. Çok şükür geride kaldı hepsi.

Bu arada seçimlerde Suruç hariç hiçbir tartışmalı konunun olmaması, güvenliğin çok başarılı şekilde sağlanmasından dolayı, hükümeti, emniyet kuvvetlerimizi, İçişleri Bakanlığı’nı ve Yüksek Seçim Kurulu’nu tebrik ve takdir edelim. Bir tebrik de tüm eleştirilere rağmen müthiş bir hızla seçim sonuçlarını veren eski kurumum Anadolu Ajansı’ndaki arkadaşlarıma.

Şimdi ortamı yumuşatmanın, gerilimi düşürmenin vakti. Bir yolunu bulalım ve siyasi gerginliği bitirelim. Bunu sadece siyasiler değil, hepimiz yapalım.

Bu süreçte bazen ortamı yumuşatmak için sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarda bulunurdum. Bunlardan biri de iyi yaptığım salata sosu konusuydu. O paylaşımımın atlında yazılan yorumları okuyunca hem güldüm, hem üzüldüm. Bir salata sosunu siyasi konulara bağlayabilen yetenekte (!) insanlar çıktı.

Bir süredir ilgilendiğim divan edebiyatı paylaşımlarında da aynı şeyi yaşadım. Hafızı Şirazi’den, Mevlana’dan, Fuzuli’den yaptığım alıntıları, kimi iktidar karşıtlığına, kimi de iktidar taraftarlığına yordu. Keza Fenerbahçe başkanının seçilmesiyle ilgili paylaşımlar da aynı şekilde.

Artık buna son verelim lütfen. Bir şey paylaşamaz olduk. Şimdi sos deyine sos, futbol deyince futbol, divan şiiri deyince sadece şiir olduğunu anlayalım ve öyle davranalım.

Benim başına gelenlerin daha fazlası belki diğer meslektaşlarımın, siyasilerin ve sizlerin de başına gelmiştir.

İşte bunu bitirelim.

Ülkenin ciddi sorunları var. Eğitim, kültür, sanat, mimari, sosyolojideki değişim, dini hayattaki sorunlar, adalet sistemindeki aksaklıklar, devletin yeniden yapılanması, bilim ve teknoloji, ekonomi… daha birçok konu sayabilirim.

Tüm bunların üzerinde titizlikle durulması gerekiyor.

Kendi adıma söyleyeyim. Bu yaz döneminde dört yazı günümün bir kısmını gençlere, sanata, edebiyata, doğaya ve teknolojiye; bir kısmını da ülkenin önemli sorunlarına ayırmayı planlıyorum.

Daha kısa, daha öz ve daha edebi yazmaya niyetliyim. Ha bir de bazı yazılarımı dağların başında, göl kenarlarında, ormanda yazarak sizi çatlatma niyetim de var!

Sonuçta, ülkemiz ayakta, milletimiz selamette, hayat devam ediyor ve ömür kısa. Gerilmeye değmez bazı şeyler. Sağlığınız iyi olsun yeter.