AK Parti’de değişim sancısı

Belediye başkan adaylarının çoğunluğunda bir değişim yapılacağını herkes konuşuyor. Ama neye göre yapılacak bu değişim, tam olarak belirlenmiş değil.

Klasik söylemler var: Üç dönem olanlar değişecek, başarısız olanlar değişecek, seçmenin istemediği isim değişecek.

Peki yerine kim, hangi kriterlerle gelecek?

Liyakat ve ehliyet kriteri konuşmaların baş tacı, lakin sahada da baş tacı mı?

Şu sıralar Ankara yangın yeri gibi. Genel Merkez’de herkes bir genel başkan yardımcısı ile görüşmek için gece gündüz uğraş veriyor.

Aday olarak seçilmemin yolu, seçici kuruldaki bir genel başkan yardımcısının himmetiyle olacağını düşünüyor tüm aday adayları. Bugüne kadar öyle oldu.

Aday adayları içinde gerçekten liyakat ve ehliyet sahibi olanların, gururları, kişisel tarzları, prensipleri gereği genel merkezde sabah akşam yatıp, bir genel başkan yardımcısıyla görüşmeye müsait değil.

Kimsenin de liyakat ve ehliyet sahibi insanları arayıp bulalım, onlar gelmese de biz getirelim dediğini sanmıyorum.

Bir değişim talebi var ama sahada bunun tam olarak işlediğini sanmıyorum.

AK Parti içinde değişim isteyen bir ekibin, partiyi, belediye başkanlarını gençleştirme çabası olduğunu duyuyorum. Yeni yüzlerin özellikle genç isimlerden oluşması için yoğun bir çaba içindeler. Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir, Fatih Şahin gibi genç siyasetçilerin bu gençleştirme çabasına öncülük ettiği söyleniyor. Tabi bu sıra kendilerine ulaşıp bunu sorma imkânı yok. Aday adayları nedeniyle telefonları kilit durumda.

Belediye başkanlarını ve dolayısıyla parti yönetimini gençleştirme çabasını olumlu karşılar kamuoyu. Ancak buna karşın artık “ak saçlı” konumuna gelmiş eski tüfeklerin bir direnç göstermesi de muhtemel. Nitekim bir haftadır, eski isimlerle devam etme yönünde bir yeni dalga olduğunu da duyuyorum.

Acaba toplumda AK Parti’den değişim talebi ‘gençleştirme’ yönünde mi? Kuşkusuz genç seçmenin böyle bir talebi olabilir. Lakin bu talebin ilk sırada gelmediği araştırmalarda görülüyor.

Son yapılan araştırmalarda (yakında açıklanacak) toplumun en önemli sorunları şöyle sıralanıyor:

1. Ekonomi

2. Eğitim

3. İşsizlik

4. Güvenlik

Yerel seçimlerde özellikle ekonomi ve işsizliğin birinci derece etkili olacağı kesin. Eğitim ve güvenlik daha az çarpan etkisi yapacaktır.

Bu durumda belediyelerde nasıl bir değişim talebi olabilir seçmenin?

Son dönemde iyice artan belediyelerde yolsuzluk, iltimas, adam kayırma, haksız kazanç gibi şikayetler ekonomi ve işsizlikle doğrudan ilintili. Belki de belediye başkanlarının gençleştirilmesinden daha önemli olan konu bu.

Temiz, şeffaf, adil, herkese fırsat eşitliği tanıyan bir yönetim istiyor seçmen. Bunun da kirlenmemiş, hakkında hiç şaibe olmamış yeni isimlerle gerçekleşmesini istiyor. Bu isimler genç de olabilir, olgun yaşta da. Ancak birinci kriter temiz, ahlaklı ve adil başkan.

Daha sonra vizyoner olması, şehri dünya ile rekabete sokması, nitelikli yaşam alanları üretme talepleri gelebilir.

AK Parti, seçmenin nabzını tutmak için sürekli anket yaptırıyor. Ancak bu sene anket yöntemlerinde çeşitlilik oldu. Klasik yöntem, telefonla, sms yoluyla, sosyal medya aracılığı ile çok sayıda farklı yöntemlerle şehirlerin nabzı tutulmaya çalışılıyor.

Fakat anketlerin birinde belediye başkanı başarısız çıkarken, diğerinde başarılı çıkınca ortalık hafiften karıştı. Bu nedenle anketlerin itibarında biraz zedelenme oldu. Bu sene anketler çok önemli bir etken olarak aday seçiminde kriter olmayabilir.

Evet bir değişim sancısı yaşıyor AK Parti. Ne yönde olacağı konusunda farklı talepler ve tavırlar var. Her şey adayların açıklanmasıyla net bir şekilde anlaşılacak.

AK Parti-MHP ittifakı gerçekleştiği takdirde, her iki partinin de eli rahatlayacak. Bu durumda değişim talepleri beklenildiği gibi çok dikkate alınmayabilir.

Seçmen de böyle mi düşünüyor? Çok emin değilim.