ABD’ye çok güçlü cevap nasıl verilir?

ABD krizinden sonra sosyal medyada çok sayıda dolar ve ABD bayrağı yakanı görünce hatırladım.

Yıllarca Beyazıt Meydanı’nda ABD ve İsrail bayrağı yaktık. Atmadığımız slogan, etmediğimiz küfür kalmadı. Ne İsrail’in, ne de ABD’nin zulmü bitti.

Bir Amerikalıya bunu anlatıp, “artık bayrak yakmıyorum” dedim. “ABD’nin dostu mu oldun?” diye sordu. “Hayır” dedim. “Artık ABD’li haber ajanslarının Ortadoğu’daki üstünlüğüne son verecek bir ajans inşa ederek, bayrak yakmadan daha önemli şeyler yapmakla meşgulüm” demiştim. Adam “asıl o zaman bizi yakarsın” dedi.

Ne desek, ne yapsak içimiz soğumuyor. ABD’nin bize yaptığı haksızlığa ve düşmanlığa karşı herkes bir şey yapalım diyor, hükümet bazı adımlar atıyor.

ABD ürünlerine ek vergiler geliyor, teknolojik cihazlarına boykot uygulanacak, ABD’li şirketlere reklam verilmeyecek, başka müttefik aranacak… arkası gelecek sanırım.

Tüm bunların ABD’yi etkileyeceğini biliyorum ama zora sokacağını düşünmüyorum.

Ayrıca bunların da ABD’nin hak ettiği güçlü cevap olduğu kanaatinde değilim. Tıpkı bayrak yakmak gibi.

Amerika’yı perişan edecek şey, onun güçlü olduğu bir alanda ondan daha iyi bir şey yapmaktır.

İki alanda daha iyisi olursak, daha kuvvetli olursak ve yeni şeyler yaparsak, ABD’ye hak ettiği cevabı vermiş oluruz.

1. Daha adil ve güçlü bir ekonomi sistemi

2. Daha güçlü teknoloji

ABD’nin sembolize ettiği kapitalist siteme karşı bir önerimiz var mı? Sistem öylesine içimize işlemiş ki, kapitalizmin haricinde bir sitemin olabileceğini dahi düşünemiyoruz.

Oysa bu acımasız ve vahşi sistem, tüm insanlığın en büyük baş belası konumunda. Afrika’nın, İslam dünyasının, Asya’nın çektiği en büyük sıkıntılar, sömürgeci kapitalist sistemin sonuçlarıdır.

ABD’de bu sistemin bunun öncülüğünü yapıp, rantını yiyor. Düşünebiliyor musunuz, dünya ticareti ABD doları olmadan yapılamıyor.

Peki bu sömürü düzenine karşı ne diyoruz? Kısa vadeli, tepkisel bir şeyden bahsetmiyorum.

Kapitalist ekonomik düzene karşı, sosyalist sistemin haricinde bir alternatif üretilemedi. Onun da ne kadar başarılı olduğu ortada. Sahi İslam’ın ekonomi fikriyatı, bir sistem önerisi yok mu?

ABD’nin yönettiği kapitalist sisteme karşı İslam orjinli ya da değil, uygulanabilir, ayakları yere basan, adil, alternatif bir ekonomik sistem üretildiği takdirde bu ABD’nin sonu olur. Aksi takdirde ABD kazanmaya devam eder.

Şuna adım gibi eminim ki, bugüne kadar ABD’ye vurduğumuz en büyük tokat, İnsansız Hava Araçları’nı kendimizin üretmesidir. Bayraktar ailesinin bu ülkeye yaptığı katkı, sadece teknolojik bir cihazı bize kazandırmak değildir. ABD’ye verilecek cevabın nasıl olması gerektiğini de en iyi şekilde bize göstermesidir aynı zamanda.

Zira ABD finans ve ekonomi sisteminin haricinde, bir de teknoloji alanında dünyada hegomonik bir güç haline geldi. Teknolojiyi öylesine geliştirdi ki, artık bunu bir politik şantaj ve cezalandırma aracı olarak kullanıyor. F 35 uçakları gibi.

Hepimizi Google, Facebook, Youtube, Twitter, İnstagram gibi sistemlerin bağımlısı haline getirip, adeta köleleştiriyor. Bu şirketler hem para kazanıp dünyanın en zengin markaları oldu, hem de dünyada tekelleştiler.

ABD bu şirketler aracılığı ile artık yeni petrol olarak görülen veri madenciliğinin de merkezi oldu. Bu maden aynı zamanda askeri, ekonomik ve sosyal alanda ‘hammadde’ olarak kullanıyor ABD devleti tarafından.

İşte bizim bu çarkı kırmamız, kendi teknolojimizi üretmemiz ve alternatif alanlar açmamız gerek. Bu da ABD’ye vurulacak en büyük tokatlardan biri olacaktır.

Her iki konu da bugünden yarına kısa sürede olacak şeyler değildir. Bunun kendine özel bir ekosistemi vardır. En başta da eğitim gelir.

Bayrak yakalım, slogan atalım, küfredelim, boykot yapalım tamam. Lakin Osmanlı tokadı gibi sarsmak istiyorsak ABD’yi, bu iki alanda ondan daha iyisi olmamız şart.