İnsan dediğimiz varlık en temelde belirli meselelerde fikir sahibi olan, bu fikirler üzerinden de tutarlı davranışlar sergileyen biri olunca “ciddiye alınabilir” oluyor.
Amerika’da ortalık karışınca “oryantasyonu eksik” yurdum solcumsuları ve aydınımsıları yine sahne aldılar ve yine komik duruma düşüp düşmediklerini önemsemeden racon kesmeye durdular.
En komik tepkileri Türkiye’nin ABD’deki olaylar karşısında yaptığı “gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz, tarafları itidale davet ediyoruz” açıklamasına itiraz etmeleriydi. “Efendim, ne demek taraflar?” dediler de başka bir şey demediler. “Taraflar” şu demek zihniyetine yandığımının aydınımsıları. Bayrağı, parlamentosu, bağımsızlığı, seçim geleneği olan ülkemizde “zeki çocuklar” diye tesmiye edilen bir güruh sokağa inince ABD bunu “taraflar” olarak tanımladı ya, hah, oradaki “taraflar” ile bizim açıklamamızdaki “taraflar” aynı. Mütekabiliyet gereği adam gibi, insan gibi, mıh gibi cevap verdik, hepsi bu.
Ne yapaydık? Ne yapsaydık? Ne yapmalıydık? Meclisimizi bombalayan it oğlu itlere “terörist” diyemeyen, 250 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan darbe girişimine “darbe” diyemeyen fakat Beyaz Saray’ı işgal eden göstericilere derhal “terörist” yaftasını yapıştıran pislik oğlu pisliklere bir cevap vermese miydik? Nerede kaldı Mustafa Kemal’in size öğrettiği hamiyet, izzet, şeref duyguları. Nerede kaldı antiemperyalist Kemalist öğretiniz?
Hem işte istediğiniz olmadı mı? “Belki eteğine sığınırız da bizi iktidar yapar” diye düşündüğünüz Biden birdenbire her şeyiyle garantiye almadı mı kendini? Yarın Amerika “Beyaz Saray baskınını Rusya yaptı, İran planladı, Türkiye düşündü” diyerek dilediği ülkeye “demokrasi getirebilecek” bir serinliğe erişmedi mi? 11 Eylül sonrası yaptığını yapabilecek bir aralık edinmedi mi kendisine?
Olay Taksim’de, Tahrir’de, Kiev’de, Minsk’te olunca “gösteri” olarak adlandırılacak, “taraflar” olarak tesmiye edilecek fakat olay Washington’da olunca “teröristlerle demokrasi severler” arasında, “seçilmiş başkanla kaybetmiş başkan” arasında olacak öyle mi? Üstüne bir de küçücük bir ironiyi, hak ettikleri bir cevabı çok göreceksiniz ülkenize öyle mi?
Ne olur uğraştırmayın bizi. Bakın aşırı sevdiğiniz teorisyeniniz Özgür Demirtaş ABD’nin bundan sonra neler yapması gerektiğine dair sıralı tweetler atıyor. Onları falan okuyup hak verin adama. Yahut gidin doğrudan MLKP kadrosuna dâhil militanları “öğrenci” gibi gösterme sektöründe faaliyet göstermeye devam edin. Hiç olmadı Kaftancıoğlu’nun kapatamadığı taciz-tecavüz meselelerini kapatmak için bir iki heykel dikin, birkaç suikast girişiminden söz edin falan.
Ne olur uğraştırmayın bizi. Amerika isimli gangster ülke birbirine girmişken bunun sevincini yaşamamızı bari çok görmeyin bize. “Hem solcu hem Biden’cı”, “hem solcu hem Trump’çı”, “hem antiemperyalist hem Amerikancı” olmanızı “derin bir kabullenişle” kabullendik biz artık. “Sıfır oryantasyon” ile yolunuza devam ettiğinizin farkındayız. Amerika’nın “terörist” dediğine “terörist”, “düşman” dediğine “düşman”, “dost” dediğine “dost”, “gösteri” dediğine “gösteri”, “darbe” dediğine “darbe” demeye hazır ve nazır olduğunuzun farkındayız. Bunu gizleme ihtiyacı duymadığınızın da farkındayız.
Ama lütfen bizi bırakın da hazır Amerika karışmışken bir gram mutluluk duyalım bundan. Vietnam gelsin aklımıza, Afganistan, Irak, Somali gelsin aklımıza ve azıcık sevinelim.
Siz yine “üç gün daha direnirsek hükümet düşecekmiş” cümlesine inanacağınız bir vasat bulunca gösterirsiniz bize antiemperyalist aslanlığınızı. Polise taş atacak bir vasat bulduğunuzda yaşarsınız antiemperyalist tatmininizi. “Boğaziçi öğrencisi kelepçeyi sadece yatakta sever” yazılı pankarta bakıp “işte zekâ, işte z nesli, işte muhalefet be kardeşim” dersiniz kendi kendinize. Hatta belki yarın öbür gün bir Kur’ân kursunda, bir STK yurdunda falan bir taciz olayı olur da şimdi “tecavüz etti diyor da bakalım belgesi nerede?” diyen dilleriniz o zaman yeniden çatallanır da bütün dindarları tacizci-tecavüzcü ilan etmek için bir dakika bile duraksamazsınız.
Biz sizin bu oryantasyon eksiğine, bu iki yüzlüğünüze, bu kıvırmalarınıza alıştık. Ama lütfen bari bizi rahat bırakın da “kahrolsun Amerika ve kahrolsun dünyanın bütün Amerikaları” diyebilelim rahat rahat. Üç gün bari tutun sinenizde “gönüllü emperyalizm yancılığı”nızı yahu. O kadar mı zor?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.