Sana bunu nasıl anlatsam?

04:0013/10/2019, Pazar
G: 13/10/2019, Pazar
İsmail Kılıçarslan

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. İkindiden sonra güzel bir bahçe bulduysam, hele de mevsim yazsa, şöyle bir içlenip “Allah” derim. Çünkü bilirim ki Allah’tır O. Allah’ı bilirim. Rabbi bilirim. Rızkı bilirim. Şükür etmeyi bilirim. “Ne veriyorsan bana razıyımdır ben ona” demeyi alışkanlık haline getirmişimdir.Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Biri gerçekten bir derdini anlatıyorsa dinlerim onu. Önemli bir mesele konuşulduğunu düşünüyorsam cep telefonuna gitmez elim. Çoğunlukla bağlanmasam da

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. İkindiden sonra güzel bir bahçe bulduysam, hele de mevsim yazsa, şöyle bir içlenip “Allah” derim. Çünkü bilirim ki Allah’tır O. Allah’ı bilirim. Rabbi bilirim. Rızkı bilirim. Şükür etmeyi bilirim. “Ne veriyorsan bana razıyımdır ben ona” demeyi alışkanlık haline getirmişimdir.



Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Biri gerçekten bir derdini anlatıyorsa dinlerim onu. Önemli bir mesele konuşulduğunu düşünüyorsam cep telefonuna gitmez elim. Çoğunlukla bağlanmasam da olur internete. Sokaklara bağlanmasam olmaz ama. O yırtlaz kalabalığın içindedir aradığım her neyse. Arabamın anahtarını masaya değil cebime koyarım. Uzun uzun kimselere anlatamam paramla ne yaptığımı. Hep ben konuşmam. Hep ben susmam. Her seferinde hesabı ödemek isterim. Her seferinde bahşiş bırakırım. Bahşiş bırakmazsam utanırım çünkü; ayıp bir şey yapmışım gibi utanırım.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Söz verdiğim saatte orada olurum. Bekletmeyi sevmem. Bekletilmekten nefret ederim. Kimsenin vaktini almak istemem. Kimse vaktimi alsın istemem. Ne gerekiyorsa odur. Ne kadar gerekiyorsa odur.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Hesap kesilecekse ellerimle, sözlerimle, hesabını keseceğim adamın gözünün içine bakarak, karşısına geçerek yaparım bunu. Geri çekilmeden. Yumruktan korkmadan. Ne atmaktan, ne yemekten...

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. “Yardımına ihtiyacım var” derse biri, bunu ciddiye alırım. “Yardımın lazım” dediğimde ciddiye alınmak isterim. Dostumdan umarım, düşmanından değil. Dostuma küserim, düşmanıma değil.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Öyle hemen kalbini ortaya saçanlardan tiksinirim. Sürekli kendisini anlatanlar ürkütür beni. Beş dakikada elli yıllık dostmuş gibi samimiyet kurmaya çalışanlardan çekinirim. Korkarım ince hesap yapanlardan. İlerisini berisini kurcalayanlardan hoşlanmam.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Edebiyatını yapmam, içerim sadece çayı. Selfie denen mereti gereksiz bulurum. Tatile gittiğimde elim fotoğraf tuşuna pek az gider. Yaşamak isterim çünkü o anı. Kaydetmek değil.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Deneyime değil var olmaya inanırım. Yaşadığım her neyse onunla var olmak, onu hayatıma katmak isterim. “Bu da böyle bir anımdı” diyemem. Çünkü bilirim ki insan anılarından yapılmıştır. “Müthiş bir deneyimdi” cümlesini parlak bulamam. Çünkü bilirim ki deneyimlemek, yaşamanın bir yolu değildir. Yaşamak için “katılmak, orada olmak, o ana ait olmak” gerekir.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Ağaçların kesilebileceğine, insanların ölebileceğine, hüznün hastalık değil insanın asli durumu olduğuna, mutluluğun geçeceğine, memleketi sevmenin vazifem olduğuna, Amerika’nın berbat bir fikir olduğuna ve daha başka pek çok şeye inanırım. Gözlerine inanırım. Gözlerin yalan söylese de inanırım.

Modası çoktan geçmiş bir adamım ben. Hayatta kalabilmek için yapılması gerekenler listem çok kısıtlı. Ölmek içinse gayret etmiyorum.

Modası geçmiş bir adamım ben. Sana bunu nasıl anlatsam?

#Moda
#Allah