Kapitalizm, oyununu böyle oynar hanımlar beyler. Yok, 9 milyon cezayla, olmadı 2 milyar cezayla, olmadı bilmem neyle de bu oyundan vazgeçmez. Yeter ki tatlı kârı, uğradığı zarardan fazla olmaya devam etsin. Ne vatandaşın cebini, ne mutfaktaki yangını, ne de çocuklarının karnını neyle ve nasıl doyuracağını düşünen annenin hissiyatını hesaba katar. Satar geçer, kazanır geçer.
Denemesi bedava. Şimdi ben bu üç harfli, beş harfli, bilmem ne zıkkım vahşi kapitalistlerin isimlerini şuraya yazsam ve desem ki “Ali, Veli, Murat, Ayşe vahşi kapitalisttir, vicdansızdır, hatta kansızdır.” Ne olur biliyor musunuz? Önce kansız ve vicdansız olmadıklarını ispat etmek için bir hukuk ordusu salarlar üzerime. Benim gibi “tek tabanca” birinin uğraşamayacağı, altından kalkamayacağı bir süreç başlar. Aynı anda bir şey daha olur. Bu vahşi kapitalistlerin daha da vahşi reklam müdürleri, kurumsal iletişim bilmem neleri tek tek yer aldığım medyanın yöneticilerini, sahiplerini, CEO’larını, reklam müdürlerini arayıp “yazmaya devam edersem verdikleri reklamları kesecekleri” tehdidini savururlar ki daha önce savurmuşlukları vardır.
Serbest piyasayı, kârı maksimize etmeyi, “ben çakar geçerim kardeşim” kolaycılığını ruhumuza kadar sindirmişken, biz kendi ticari hayatımızda hiçbir kural tanımazken marketçilere “peynir fiyatı” üzerinden savaş açalım mı? Açabilir miyiz?
Dün gibi hatırlıyorum. Dolar astronomik şekilde yükselirken bir sürü arkadaşım bir yandan “Allah memleketin yardımcısı olsun” diye dua ederken bir yandan da tüketici kredisi kovalayıp dolar almışlardı mesela.
Türkiye zaten uzun süredir böyle bir ülke bence. Herkes düzelmeyi “kendisinin dışında bir yerden” umuyor. Hâlbuki Allah’ın vaadi haktır: “Siz kendinizde olanı değiştirmeden Allah sizin hakkınızdaki hükmünü değiştirmez.”
Diğer yandan, Erdoğan’ın aklındaki düzenleme ne olursa olsun memleketteki “vahşi dayanışması”nın hemen devreye gireceğini de adım gibi biliyorum.
Profesör “Rolex” Özgür Demirtaş’a güç yetmez en basitinden. Faizi savunduğu enerji ve cerbezeyle serbest piyasayı da savunur mutlaka. “Katmadeğer matmadeğer” deyip kapitalizmin kumandanlığını yapar.
Üç harfli vahşiler de boş durmaz tabii. Büyük bir medya kampanyası başlatırlar derhal. Üstelik geçmişte Tayyip Bey’in onlara hangi kolaylıkları sağladığını falan da derhal unuturlar.
Devlet, üreticiden bir liraya alınan ürünün en fazla bir buçuk liraya satılabileceği bir düzenleme yapsa “komünist mi oluyoruz?” diyerek kendilerinden geçerler maazallah. Çünkü yaratıcıları kapitalizm, yalvaçları faiz teorisi, kitapları kârlılıktır. Hesap makinesi ile işlem yapmak dışında bir ibadetleri de yoktur.
Allah Reisicumhurun yardımcısı olsun. Bu vahşilerle mücadele etmek inanın bana yedi düvelle mücadele etmek manasına gelir memleket için. Başarılır mı? Zor. Ama başarılırsa tadından yenmez, orası da kesin.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.