Dün Kadıköy Antika Pazarı’nda dolaşırken karşıma iki sayı Tohum Dergisi çıktı. 1964 yılında yayınlanmış 6 ve 7. sayılar.
“Kimler yazmış?” bahsine hiç girmeyeceğim. Sadece benim elimdeki iki sayıda Nazif Yıldırım, Bekir Topaloğlu, Hayrettin Karaman, Nurettin Topçu, Tayyar Altıkulaç, Yücel Çakmaklı, Bahattin Karakoç, Üstün İnanç, Abdülkadir Karahan, Said Çekmegil gibi isimler var.
Dikkat isterim. Sene 1964’tür. Adnan Menderes ve arkadaşları idam edileli 3, aklı tutulmuş Kamalist oligarşinin “ilerici darbe” diye utanmadan hâlâ alkışladığı 27 Mayıs
Darbesi yapılalı 4 yıl olmuştur.
Bugün buradan 60 yıl öncesine baktığımızda anlıyoruz bu “dertli” adamların neyi başardıklarını. Zaten en olmadık imkânsızlıklara göğüs gerip en sert baskılara maruz kalarak, en umutsuz zamanlarda meydan ortasına çıkabilecek gücü kendilerinde bulabilmenin ne denli muazzam bir iş olduğunu anlamıyorsak “yuf olsun” bize.
“İyi de mücadelen ne?” diye soracak olursanız sizi Tohum’un 7. sayısında yayınlanan bir bildiriden haberdar etmek isterim bu sorunun cevabı için.
O yıl, Brecth’in “Sezuan’ın İyi İnsanı” isimli tiyatro eseri tabii ki her zamanki gibi sıradan dindarları aşağılayacak ve onlara şu mahut “gerici” yaftasını asacak şekilde yorumlanarak Tepebaşı Tiyatrosu’nda oynanır. Dümdüz şekilde dine, dindarlığa ve gariban Anadolu halkına hakaretler içeren bu güya Brecth uyarlamasını bazı İmam Hatip Okulu öğrencileri protesto eder, oyuna giderek. Tabii ki medyanın aradığı fırsat bulunmuştur. Günlerce İmam Hatip Okulları’nın üzerinde tepinir bizim aydınımsılar.
“İmam Hatipler kapansın” kampanyasına kadar varır iş.
Tohum işte bu olay üzerine bir bildiri yayınlar ve şöyle der: “Aziz vatandaşlarımıza duyurmak isteriz ki son zamanlarda Türkiye’mizde mefhumlar manasını kaybetmiştir. Gerçek anlamda ilericinin adı gerici ve yine gerçek anlamda gericinin adı ilericidir. Bugünün solcuları Türk toplumunu insanlığın iptidai devrine götürüp orada boğmak istemektedirler. Bütün Türk aydınlarını Tepebaşı Tiyatrosu’nda temsil edilen mahut eseri okuyarak düşüncelerini bildirmeye davet ediyoruz. Namuslular susmakta devam ederse şirretler ortalığı velveleye boğmaya devam edecektir. Solcular, mezkûr eseri protesto edenlerin o gün temsilde hazır bulunanlardan ibaret olmadığını bilmelidirler.”
Mesele anlaşıldığına göre biri genele, diğeri ilgisine iki notla bitireyim yazımı. İlki şu. O yıllarda İmam Hatip Okulları’na sadece “gâvurluğu tescilli” isimler operasyon çekiyorlarmış. İnsanın düşmanını karşısında görmenin lüksünü yaşadığı yıllarmış demek ki. Zor ama daha “dürüst”, at izinin it izine karışmadığı yıllar.
İkinci notum da “abi, Tohum Dergilerini bana versene” diyerek arayacak, yazacak arkadaşlara. Yok öyle yağma. Sıradaki Yetim Vakfı Mezatı’na bağışladım onları. Girip çatır çatır pey vermek isterseniz 23 Kasım akşamı beklerim yani.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.