Hrant Dink katledildiğinde, sonradan adı ÜlkeTV olacak olan Haber7 Televizyonu’nda ana haber sunuyordum. Ana haberin formatı gereği bülteni üzerine sıkı metinler yazmaya çalıştığımız önemli görüntülerle bitiriyorduk.
Kendisini şahsen de tanıdığım ve sevdiğim Dink’in katledildiği o gün o görüntüler, Dink’in vurulduğu yerde, delinmiş ayakkabılarıyla yattığı o can yakan fotoğraf karesi olmuştu. Şöyle şeyler yazmıştım o fotoğrafın üzerine: “Bazı kurşunlar birine değil, bir ülkeye, bir ülkenin iyilik potansiyeline, bir ülkenin istiklal ve istikbaline, bir ülkenin varoluşuna sıkılır. Bugün, o kurşunu sıkan el sadece kıymetli bir yazarı, güzel bir insanı değil, bütün bir ülkeyi de hedef almıştır.”
Hrant’ın öldürüldüğü gün canımı en çok acıtan şeylerden biri de Ogün Samast isimli katilin, Hrant’ı katlettikten sonra “bir Ermeni öldürdüm” diye bağırdığı iddiası idi. Bu, Türkiye’de yapılabilecek ötekileştirmelerin en çirkini, en beteri idi benim açımdan. Bu cümleye son derece üzülmüş, üzerine de çokça düşünmüştüm. Katilin soğukkanlılıkla “bir Ermeni öldürdüm” diye bağırması boşuna değildi elbet. Son derece planlı, son derece amaca matuf bir bağırma idi o.
Niçin hatırladım bunları? Şundan: İzmir HDP binasını basan Onur Gencer isimli katil, Deniz Poyraz isimli bir kızı katlettikten sonra “arkamda kimse yok, PKK’dan nefret ediyordum, ben de HDP binasına girip rastgele ateş ettim” demiş ilk ifadesinde.
Nasıl derler, “benzer işler” bunlar.
Bu, burada bir dursun.
Kendi adıma alanı temizlemeye çalışayım. Görünen o ki terörle, silahla, terör örgütü üyeliğiyle ilişkisi bulunmayan Deniz Poyraz; arkasında kimin ya da kimlerin olduğunun acilen bulunması gereken bir katil tarafından katledildi.
Yanlış anlaşılmasın. Deniz Poyraz’ın terörle, silahla, terör örgütü üyeliği ile ilişkisi bulunsa bile onun hakkındaki hüküm neye ve kime hizmet ettiği bilinmeyen bir psikopata değil; doğrudan doğruya hukukun içindeki mekanizmalara aittir. Aksi düşünülemez, akıldan bile geçirilemez.
Diğer yandan, bir şey daha söylemek gerekir. İzmir HDP binasında atılan “katil devlet” sloganlarından bir kez daha anlıyoruz ki HDP, PKK ile doğrudan iltisaklı, hayatını kaybeden üyelerini araçsallaştırmaktan hiç çekinmeyen, karanlık, kapkaranlık bir yapılanmadır.
Yine yanlış anlaşılmasın. “Devlet cinayet işlemez” demem, diyemem. 90’lı yıllar boyunca devletin hangi cinayetleri nasıl işlediğini dün gibi hatırlıyorum çünkü. Ama rahmetli Deniz Poyraz’ın katledilmesinde sarf edilecek belki de en son slogandır “katil devlet” sloganı.
Uzun süredir devletin terörle mücadelede bir acziyeti, bir geri kalma durumu yoktur. Karayılan’ın en yakınındaki sözde komutanların leşlerini patır patır alan, gelişmiş askeri teknolojilerle PKK’ya dünyayı dar eden devlet, İzmir gibi bir yerde, herhangi bir suçu olmayan gencecik bir insanı katledecek kadar akıldan müsellah değildir.
Diğer yandan, “bu vahşi cinayet kimin işine yaradı?” diye soracak olursanız size cevabım “Can Dündar’ın işine yaradı” olur. Herif, tam bir vampir gibi cinayetin ilk dakikasından itibaren Deniz’i devletin katlettiğine/katlettirdiğine dair tweetler atıyor yılmadan, usanmadan. Hatta işi rahmetli Deniz’in keman çalan bir fotoğrafı ile katil Onur’un silahlı fotoğrafını yan yana koyup “tarafını seç Türkiye” demeye kadar götürdü. Yapmayı en iyi bildiği hainliği yapıyor. Masum bir kız üzerinden katil aptallar sürüsü PKK’yı ve onun yancısı HDP’yi temize çıkarıyor. Çünkü FETÖ’cü bir P.İ.Ç olmak bunu gerektirir.
Aslında mesele hepimiz açısından çok net, çok basit, çok açık olmalı. Katil katildir, masum da masumdur. Deniz masum, Onur katildir. Aybüke öğretmen masum, PKK katildir.
Hayalimizdeki ülkede Onur gibi katillerle PKK’lı tüm köpekler mezardadır. Deniz keman çalmakta, Aybüke öğretmen de ona o güzel sesiyle eşlik etmektedir. Ben kendi adıma o türkünün peşindeyim. Başkaca bir şeyin değil.
O türkü için bize gereken kardeşlik dilimizi yeni bir toplumsal sözleşme, yeni bir toplum mutabakatı ile yenilemektir.
Bunu, belki biraz daha konuşuruz sonraki yazılarda.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.